İsrail ile İran arasındaki savaş nereye kadar gider. Ortadoğu’daki İsrail’in güvenliği Amerika için kendinden önce gelir. 1814 Yılında Donald adındaki bir papaz İncil’deki Daniel Peygamberin kehanetini inceledi. Bu kehanette: “Kenan Oğullarının ülkelerini kurmalarına yardım edecek. Bu ülke Etiyopya’nın ötesinde bulunacak ve denizlerin ötesinden elçiler atayacak” deniliyordu. Papaz Donald bu ülkenin Amerika Birleşik Devletleri olacağını açıkladı.
Bu kehanetin ardından hem Hıristiyanlar hem de Yahudiler bu kehaneti yaymaya başladılar. Kitaplar yazdılar ve toplantılarda İsrail’in yeniden kurulması için bu kehaneti anlattılar. ABD yönetimine gelen her başkan Yahudilerin devletlerini kurmaları fikrine sıcak baktılar. Bu yakın ilgi 1897’de Sion’daki toplantıda ciddiyet kazandı. Toplantıyı düzenleyen Thedore Herzl toplantı sonunda “50 yıl içerisinde İsrail kurulacak” dedi. 1948’de İngilizler “Filistin’den çekiliyoruz” dediler. 15 dakika sonra İsrail’in kurulduğu açıklandı. İlk tanıyan ülkeler ABD ve İngiltere olurken, hemen ardından Birleşmiş Milletler’e üye edildi.
1.Dünya Savaşı ile İmparatorluklar yıkıldı. Aralarında Filistin ve Ortadoğu’ya hakim olan Osmanlı Devleti de vardı. Kudüs İngilizlerin eline kolayca geçti. İncil’deki başka bir kehanet daha gerçekleşti ve Kudüs Hıristiyanların oldu.
Avrupa’daki zengin Yahudiler Filistin’de Araplardan çok fazla toprak satın almışlardı. Bu arada başta Almanya olmak üzere Avrupa’daki Yahudilere teklifler yapıldı. “Biz İsrail’i kuracağız o yüzden Filistin’e göç edin” dediler. Medeniyeti bırakıp göç etmeyen Yahudileri zorlayacak ve hayatlarını tehlike içine sokacak olan Naziler ve Hitler kullanıldı. Almanya’dan sadece 50 Bin Yahudi Filistin’e gitti. Geriye kalan milyonlarca Yahudi gitmedi. O zaman Hitler bunları “kötülüğün sembolü” yaptı. Toplama kamplarına yolladı. Naziler 7 Milyar Marklık servet topladı. Bu para da silahlanmaya gitti.
2.Dünya Savaşı’nda Yahudilerin dışında birçok azınlık ve Almanların işgal ettiği ülkelerdeki insanlar kamplarda öldürüldüler. Ölen Yahudilerin sayısının 3 milyon civarında olduğu Avrupalı tarihçiler tarafından açıklandı.
Savaş sonrasında ise Filistin’e Yahudi göçü başladı. Önceleri Araplar bu konuya fazla önem vermediler. Ne zaman ki sayıları her yıl yüzbinlerce artınca ve gelenler yerleşmeye başlayınca işler değişti. Araplar ile Yahudiler arasında kavgalar ve savaşlar başladı.
1948 Yılının 14 Mayıs tarihinde İsrail kurulunca ordu da kurulmaya başlandı. Bunu istihbarat örgütleri izledi.
İsrail Ordusunu kurmak için ABD’ye gelen Golda Meir, daha sonra Başbakan olacaktı. ABD’deki Yahudi Zenginlerden gerekli yardımı topladı. Bu rakam 60 Milyon Dolar’dı. Bugünün parası ile 1 Milyar Dolar ediyordu. Golda Meir ABD Devleti’nden silah yardımı istedi. Savaş sonrası silah depoları dolu olan Amerika, tüfekler, tanklar, toplar, uçaklar, zırhlı Araçlar ve kamyonları verdi. Gemiler bu kargoları taşıdılar. Ortaya güçlü bir İsrail ordusu çıktı. İlk etapta 50 bin kişiye ulaşan bu ordu bir kaç yıl içinde düzenli 100 bin kişiye dönüştü. Arapların böyle düzenli bir ordu kurma şansı yoktu.
Suriye Fransa, Irak ve Mısır İngiltere’nin kontrolünde idi. Bu ülkeler savaş sonrasında ekonomik olarak zayıfladılar.
Bağımsızlıklarını kazanan bu ülkeler güçlendiler ve İsrail ile 1967 ve 1973 yıllarında iki kere savaştılar. Kazanan ve topraklarını geliştiren İsrail oldu.
1990 Yılında Pentagon’da bir rapor yayınlandı. Bu rapora göre bu gidişle 2025 yılında İsrail Devleti yok olabilir deniliyordu. Irak, İran ve Suriye güçlendikçe bu zaman diliminde alınacak tedbirler belirlendi. Irak 1991 ve 2003 yılarında iki kere ABD tarafından işgal edildi. Saddam devrildi. Suriye ise iç savaş ile bitti. Son hedef İran kaldı. Onu da zayıflatarak İsrail için tehdit olmaktan çıkarmak istiyorlar. Sonuçta, dediğim gibi Amerika’nın güvenliği İsrail’den sonra gelir.
İran ile İsrail arasındaki savaş dünya ekonomisine zarar verebilir. O da Hürmüz Boğazı’nın İran tarafından kapatılmasıdır. Bu noktada Avrupa’ya giden petrol tankerleri gidemezse ekonomik kriz olabilir.
Bu savaşın neticesinde nükleer füze kullanmak kolay değildi. Ancak Balistik Füzelerle birbirlerini vurabilirler. Bu nereye kadar sürer bilinmezken, nükleer silahların kısıtlanması anlaşması için ABD devrede iken, bekleyip göreceğiz.
İran’da rejim değişikliği olmaz. Tarihte Irak’ın İran’a saldırması sonucunda Humeyni yönetimi iktidarını güçlendirdi. Bu savaşta da yine aynı şey olacaktır. Rejim değişmez, çünkü İran’da güçlü bir lider yoktur. Savaş da İsrail’in istediği zamanda bitecektir.




