Hazreti Nuh (AS) canlıları gemiye alırken, en son ola­rak eşek gelmiş. İblis, eşeğin kuyruğundan tutmuş, eşek bir türlü gemiye binemiyor. Bu durum gören Nuh (AS):

“Gir. Ya Mel'un” der.

Bunun üzerine eşekle birlikte şeytan gemiye girmiş, bir müddet sonra gemide iblisi gören Nebi aleyhisselâm

“Ya mel­un! Burada işin ne? Ne hakla gemiye bindin?” dediğinde; İblis:

“Ya Nuh! Sen emir verdin. Ben girdim” dedi. Nuh Aleyhis­selâm:

“Hayret! Ben sana müsaade vermedim” dediğinde

“Eşeğe 'Gir ya mel'un' demedin mi? Mel'un olan benim. Bu benim için izindir” dedi.

...

Buradan, anlaşılıyor ki, insan ağzın­dan çıkacak söze sahip olmalıdır.

Söz ağızdan dirhemle, ölçüyle çıkmalı buyurmuş tecrübe sahipleri.

Çünkü söz yaydan çıkan ok gibidir. Geri dönüşü yoktur.

Ama bugün politika sahnesine baktığımız zaman sözlerin havada uçuştuğunu görüyoruz.

Kaş yapalım derken göz çıkarıldığına şahit oluyoruz.

Sözün bir hükmü olduğunu unutuyoruz.

Hak dediğimiz yerde eğer İblis türüyorsa,

Bilelim ki o zaman sözümüzde bir muğlaklık var.

Söylediğimiz sözde bir samimiyetsizlik var.

Düşünmeden ortaya atmışız kabilinden,

Laf ola beri gele cinsinden hiçbir anlam ifade etmeyen sözler.

Kişileri de milleti de zora sokmaktan öteye gitmiyor.

...

Ebu Bekir Sıddık hazretleri mübarek ağızlarında ufak bir taş bulundurur, söyleyeceği sözü düşünmek için bu taşı, ağzı şeriflerinde dolaştırır, söz eğer indi ilâhide makbul olacak ise, cevap verir; değil ise sükût ederlermiş.

...

Bülbülün çektiği; dili belasıdır.

Belaya düçar olmamak için dile hakim olmak lazım.

Hz. Ali efendimiz bu noktada ;

“Söz ağızdan çıkana kadar senin esirindir. Ağızdan çıktıktan sonra sen onun esiri olursun” buyuruyor.

...

Allah insanı “tesir eden varlık" olarak yaratmıştır.

Bu noktada “Tesir” edebilmenin de sorumlulukları vardır.

Allah kullarının kelamına o kadar önem vermiş ve sorumluluk yüklemiştir ki Kur'an-ı Kerim'de bir çok ayetle de uyarmıştır.

Kaf suresinin 18. Ayetin de Allah şöyle buyuruyor:

“İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.”

Demek ki her söylediğimiz söz kayıtlara geçiyor.

Kayıtlara geçen her söz insanoğlu için bir imtihan vesilesi oluyor.

Bir ağızdan çıkan söz artık bin dile yayılır.

...

Şunu asla unutmayalım ;

“Lüzumsuz söz yanan ateş gibidir; onu ağızdan çıkarmamalısın, sonra kendin yanarsın.

Dilin söylediği iyi söz ise akarsu gibidir; nereye akarsa orada çiçekler açar." (Yusuf Has Hacip)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.