150

Dünya’yı arka planda yöneten zengin ailelerin en büyük derdi dünya nüfusunu nasıl azaltabilirizdir. İnsanlık için kötü olabilecek her plan üzerinde çalışıyorlar. Onların bu planlarını ise ABD, Avrupa ve Türkiye’de bir avuç gazeteci, yazar, araştırmacı açıklıyor.

Neden insanların yok olmasını istiyorlar derseniz? Bunu da "Dünya’daki kaynakların 8 milyarlık nüfusu besleyemeyecek" olması diye açıklıyorlar.

Bu noktada biz de şunu soralım “siz Dünya Ekonomisine hakimsiniz. trilyonlarca Dolar ve tonlarca Altın varken neden bu kaynakların zenginleşmesi için harcamıyorsunuz?..”

Servetleri korkunç düzeyde.. Mesela Bill Gates’in Vakfını ele alalım. Gates 100 Milyar Dolar’a bir vakıf kuruyor, sonra arkadaşları Soros ve Warren Buffet geliyor. Onlar da 30 ve 35 Milyar Dolar bağış yapıyorlar. Sonuç 165 milyar Dolar ile başta Afrika ile Ortadoğu’daki birçok ülkede büyük sosyal ve zırai projeler gerçekleştirebilirler. Ama yapmıyorlar.

20 Ocak 2025 Günü Beyaz Saray’a giren Donald Trump ilk iş olarak bir kararname hazırladı. Paris İklim Anlaşması’ndan çıktı. İkinci işte Dünya Sağlık Örgütü’nün ABD hastanelerinde yaptırdığı "sağlık uygulamaları"ndan çıktı. Amerika bunları yapıyorsa biz neden yapmayalım.

İklim Anlaşması içinde “Ülkenin Tarım Üretimini Engelleyecek” uygulamalar var. Hayvancılık üzerine getirilecek kısıtlamalar varken, neden iklim kanunu kabul ediliyor. Türkiye tıpkı ABD ve İtalya gibi bu kanundan mutlaka kurtulmalıdır.

Geçtiğimiz günlerde Malatyalı bir dostumuz ile sohbet ediyorduk. Ailesi Malatya’da 100 dönüm üzerine tarım yapıyormuş ve buğday ekmişler. Daha sonra ziraat mühendisleri gelerek o kadar zorluk çıkarmışlar ki, arkadaşımızın babası üretimden vaz geçmiş. Buğday ekip zarar ederse ve uygulamalar sorun çıkartırsa diye bırakmış. Ülkemizde tarım terkedilmeye başladı.. Bu işin sonu nereye varır bilen de yok.

Bundan 30 sene öncesine kadar Türkiye, tarım konusunda kendi kendine yeten 7 tarım ülkesinden birisiydi. Sadece kahve üretilmiyordu. Sonuçta insanların yaşaması için tarımın sürmesi ve tarım alanlarının desteklenmesi gerekiyor.

Avrupa’daki köylülere hükümetler destek verirken, neden bizde köylünün desteklenmesi azaldı? Ondan sonra da hayat pahalılığından şikâyet ediliyor. Ve bu boşluğu ithal ürünler dolduruyor..

Şeytan’a tapan Küreselcilerin 40 yıl önce Uruguay’daki toplantıda aldıkları karara göre, Devletleri yöneten hükümetler köylüye yapılan destekleri azaltacaklardı. Böylece insanlık için geri sayımı başlattılar. Türkiye de o anlaşmayı 1995 yılında imzaladı. O sene dönemin hükümetinde bulunan Necmettin Erbakan köylüye yüksek derecede destek oldu. Ancak bir süre sonra da bir şekilde onun koalisyonu yıkıldı. Aslında bunlar hep bir küresel planın parçasıdır.

Yazdıklarımı komplo teorisi diyerek dalga geçenler ve umursamayanlar olursa, mevcut uygulamalara baksınlar.. 2030 Yılına kadar birçok plan devreye sokuluyor. Bunlara karşı tedbirleri almak ise bizi yönetenlere düşüyor. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
150