Kronik denilen hastalıkların neredeyse tamamının ve genetik denilen hastalıkların pek çoğunun nedeni,” (tıpkı pasın metali çürütmesi gibi) sağlığımızı yavaş yavaş bitiren “ürik asit ve tuzlarının vücudumuzda birikmesinden” başka bir şey değildir. “Eklem ve kemik rahatsızlıkları, damar tıkanıklığı, sırt ve bel ağrıları, kronik romatizma, artrit, gut, safra kesesi ve böbrek taşları, deri rahatsızlıkları, şişmanlık, nörolojik rahatsızlıklar ve şeker hastalığı” gibi sağlık sorunlarının bir nedeni de “vücudumuzdaki aşırı ürik asit ve tuzlarının birikmesidir.

Kanda bulunan ürik asit miktarı,” yaşa, cinsiyete, kiloya ve yaşam tarzına göre değişiklik gösterse de, “kandaki normal ürik asit miktarı çok düşüktür.” Kadınlar da ortalama olarak 4.1 mg/dL, erkekler de ise 5 mg/dL ürik asit bulunur. “Ürik asit miktarı bu seviyenin üzerine çıktığında,” kanımızda bulunan “belli bileşenlerle bağlanarak damarlarımızı tıkayan jeller oluşturur” ve bu bölgelerde “kan dolaşımı yavaşlar ya da tamamen durur.”

Genellikle el ve bacaklar gibi vücudun kalpten en uzak organlarında bulunan “kılcal damarlar en büyük zararı görürler” ve bu durum “kan dolaşımının ileri derecede bozulmasına neden olabilir.” Kan dolaşımının yetersizliği nedeniyle “eller ve bacaklar genellikle soğuktur.”

Gut hastalığı genellikle “ayak baş parmağına, daha seyrek olarak da el baş parmağında görülür.” Alışılmış “belirtisi çok büyük acı veren gut ağrılarıdır.” Dolaşım sistemi vasıtasıyla eklem bölgelerinde biriken ürik asit tortuları, “eklemlerimizin şeklini bozar, hareket yeteneğimizi azaltır, şiddetli ağrılara, şişmeye ve kızarıklığa neden olur.”

Eğer ürik asit tortuları birikmeye devam ederse; bütün eklemi alçı ya da çimento gibi sararak eklemlerin herhangi bir şekilde hareket etmesine tamamen engel de olabilir.”

Kronik romatizma gut hastalığı ile ilişkilidir.” Her ikisi de “ürik asit tortularının birikmesi sonucunda ortaya çıkar.” Şişmelere ve “gut hastalığının kine benzeyen yumruların oluşmasına neden olur” ancak “romatizma gut hastalığı kadar şiddetli ağrılara yol açmaz.

Peki “vücudumuz için tahmin edemeyeceğiniz kadar zararlı olan ürik asit” kendiliğinden mi açığa çıkar, yoksa “bizim yaptığımız hatalar sonucu mu ortaya çıkar.

Temel olarak “tüm canlılar da hücre temel yapı taşlarından biri olan pürinler,” iki kategoriye ayrılır:

1– “Vücudumuz tarafından ihtiyacımız kadar üretilen” ve kan yoluyla hücrelere taşınan “endojen pürinler,”

2– Yanlış beslenme nedeniyle yiyeceklerle veya diğer faktörler nedeniyle  vücudumuza aldığımız ve “DNA hasarına neden olan eksojen pürinler.”

Dışardan çeşitli şekillerde “vücudumuza aldığımız ekzojen pürinlerkaraciğer tarafından parçalanıp zararsız hale getirilirken, ürik asit” adı verilen bir “atık madde açığa çıkar.” Normal şartlarda ürik asit kan dolaşımına salınır ve sonunda ”böbrekler tarafından süzülerek idrarla atılır.” Ancak “dışardan yoğun şekilde eksojen pürin alınması halinde açığa çıkan ürik asidin” tamamı dışarı atılamadığı için vücudun çeşitli yerlerinde, (genellikle) eklem yerlerinde depolanır.

Özellikle “deniz ürünleri, et ve et ürünleri, kümes hayvanları, süt ve süt ürünleri, şarküteri ürünleri, alkollü içecekler, fazla içilen çay, kahve, mayalı yiyecekler ve içecekler ya da fazla şeker ve şekerli ürünler tüketmek gibi beslenme tarzı, hızlı kilo verdirici şok diyetler, alkol tüketimi, bazı kan hastalıkları, diyabet, obezite, kalp yetmezliği, böbrek hastalıkları, sedef hastalığı ve kortizon gibi bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar, idrar söktürücü ilaçlar ve diğer hormonal ilaçlar da ürik asit seviyesinin yükselmesine” neden olabilir.       

Peki vücudumuzda ki ürik asit miktarı nasıl düşürülebilir.”

Bizim insanımız uzun yazıları okumadığı için, bu sorunun cevabı gelecek makaleye İNŞAALLAH..????

Ailece sağlıklı ve mutlu bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle….

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.