-Cehennem ateşi şöyle, kabir azabı böyle.

-Zebaniler gelecek, yılan göğsüne çöreklenecek, ağzından kalbine girecek..

-Büyük günah işlediysen cennet kapıları kapandı.

Falan filan, salla gitsin.. 

Ver korkutan fetvayı, ye fıstıklı helvayı..

...

Kadının sorumlulukları daha başka.

Kocasına karşı, çocuklarına karşı ve tabii ki topluma karşı..

Bambaşka ağırlıklar sırtında.. Normal bir yaşama ayak uydurması mümkün değil.

Doğduğuna doğacağına bin pişman.

Eziyetlere, dayaklara ve hatta cinayetlere sabredip gidiyor..

Onlar da sürekli bir korku ve baskının altındalar.. 

Bunları niye yazıyorum diyeceksiniz. Sözü şuraya getireceğim de ondan;

20 küsur yıldır memleketimizde dini siyasete alet eden zevatı muhteremler, üslup ve topluma yaklaşım tarzları nedeniyle her seçimden önce "Korku Dili" ni kullanmayı alışkanlık hâline getirdiler.

-Kimse bize diz çöktüremeyecek!

-Ezan susmaz bayrak inmez!

-Bir karış toprak vermeyiz!

-Emperyalist ülkeler bizi yıldıramayacak!

-Onların doları varsa bizim de Allah'ımız var!

-Enflasyonu dış güçlere rağmen yeneceğiz!

-ABD etrafımızı üslerle kuşattı!

Gibi bir sürü "damar yolu açar" gibi manidar, hamasi söylemler..

Esasında iktidarlar halkının güvenliğini, huzur ve refahını Anayasada yazıldığı şekilde sağlamak, korumak ve kollamak mecburiyetinde.

İktidarlar halkına moral verir, "ben her türlü hizmet ekibimle, güvenlik kuvvetlerimle buradayım, rahat olun, bizlere güvenin" der. Korkutmaz, ruhen rahatlatır, sükuneti temine çalışırlar.   

Örneğin, ABD tarafından yetiştirilmiş, geneli erkek ve sivil asker görüntüsünde Afganistan hainlerini, ülkesine kabul edip kendi insanın aralarına karıştırmazlar.

(Rakamın çok da doğru olduğuna inanmıyorum az bile yazılmış) 7 Milyon mülteciyi sınırlarından içeri almaz, seri üretimde gibi hızlı nüfus çoğalmalarına seyirci kalmaz; Bu tarihi hatalarını tenkit edenleri de “ırkçı” diye yaftalamaz, suçlamazlar.

Bir iki de ekonomik gerçeklerden örneklersek;

İşçi, memur, emekli, esnaf, çiftçi ve genelinde kıt kanaat geçinen vatandaşlarımız son durumlarıyla “perişan” haldeler.

İktidar, ülke bu hale nasıl geldi onun hesabını vermek mecburiyetinde olmasına rağmen; Onu da “dış güçler”e bağlıyor. Şaka mı desem, trajedi mi, komedi mi? Bu yaklaşım doğrudan halk ile dalga geçmektir.

Daha dün dünyadaki krize rağmen ekonomik durumun iyi olduğundan bahsederek “Bizi TEĞET geçti” diyen yöneticiler bunlar değil miydi? O zaman dış güçler mi desteğindeydi? Ki şimdi ekonomideki kötü gidişat doğrudan “dış güçler”e bağlanıyor.  

Allah böyle istedi”,

Her kötü gidişat muhalefetin yüzünden”,

Dış güçler

Falan diye avunup gidiyoruz da, küçükken “öcü geliyor öcü” ya da "polis amca geliyor" falan diye korkutulduğumuz günler de aklıma geliyor. Oysa bu toplum ne çocuk, ne de zır cahil..

Velhasıl korkutarak sindirme tekniğiyle bir yere kadar varılır. Sonra artık kimseler yutmaz bu teraneleri ve hatta komedileri. Kendi partilerinizin üyeleri dahi ses verir, sorgular oldular, zaman zaman görüyorum..

Bu memleketin kahrını tabandaki gariban HALK çekiyor.

Vatanını, Milletini de soğan ekmekten çok seviyor.

Kandırıyorum. Aha işte yine kandırdım” falan demesin kimseler.

Toplumsal travma haline geldi sosyal ve ekonomik bozulmalar. Bir devlet adamı yanında korumaları olmadan tek başına bir gece yarısı ATM'den maaşını çekmeye gitsin ve kendini incelesin, korkuyor mu, korkmuyor mu? Ya da trafikte herkesin nasıl da hezeyanlı psikolojik yapıda olduğunu izlesin.. Silahlı sokak magandası çatışmaları, gündüz gözüne gasplar, katledilen insanlar.. Haydi bazen girin halkın içine de görelim hep birlikte.. Korkuluyor mu yoksa korkulmuyor mu? Kendimizi kandırmayalım. Ve "Yetti gari" derler ya, öyle işte..

Birisini kandırabilirsiniz, birisini sürekli de kandırabilirsiniz; toplumu da kandırabilirsiniz ancak, toplumu sürekli kandırmanız mümkün değildir.. Mumunuz yatsıya kadar değil, kuşluk vaktine kadar bile dayanamaz..

Bir gün aslında kendilerini kandırdıklarını görecekler elbet.

Ah, vah etmek de işe yaramaz o zaman.

Ve en aptal insanlar da kendini kandıranlardır, bu da unutulmasın..  

Sağlıklı günler dilerim.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.