Helalleşmek inancımız açısından son derece önemlidir. Affedilen kadar affeden içinde çok çok önemli bir eylemdir. Ve asalet, adalet, merhamet ve insanlık değerlerine bağlılık gerektiren "barış" eylemidir. Erdemli bir davranıştır. Affedilmek çok önemlidir.

Helalleşmeye dair çok ibretamiz bir hikayeyi anlatmak isterim. Bir şahıs haksızlık yaptığını düşündüğü konuda nedamet duyarak hakkına girdiği şahıstan helallik istemek için gider ve; "ben seninle ilgili şöyle şöyle sözler söyledim/ yaptım hakkını helal et" der. Şahıs tabi ki der. "Ancak sen şimdi git bir kuş tüyü yastık al onu bir tepeden savur sonra onları eksiz topla getir o zaman neden olmasın tabi ki seni affeder helalalleşirim" der. Bunun üzerine helallik isteyen şahıs; "nasıl olur kuş tüylerini nasıl toplarım her yere dağılır" der. O halde; "yaptığın iftirayı nasıl düzelteceksin her yere yayıldı ben seni nasıl affedeyim" der! Helalleşmek önemlidir ancak helallik istemek zorunda kalmayacak şekilde yaşamak insanların hakkına girmemek daha önemlidir.

Helalleşme tartışmaları devam ediyor.

CHP Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu "Helalleşeceğiz" iddiasıyla ortaya çıktı. Siyaset yapıyor samimi değil falan dendiği gibi kendi döneminde CHP'den ihraç edilen Parti'nin emaktarları ile helalleşeceğine dair herhangi bir işaret görülmediği partililerce ifade edilmektedir. Galiba kendisi hehelalleşme önerisinin siyasal getiri bakımından çok işe yarayacağı konusunda ikna edilmiş gibi görünüyor. Görünüyor derken art niyetle yaklaştığımı düşünenler olabilir. Hayır bu kanaatimi bizzat çağrı yapan şahsın süreç içindeki tavrı böyle bir kanaate götürüyor ve sanki "helalleşme de nereden çıktı biz ne yaptık ki" diye düşünen çalışma arkadaşları uyarmış olmalılar. Kılıçdaroğlu helalleşeceğiz dedikten kısa bir süre sonra da "devlet adına" diye çağrısına başka bir boyut kazandırdı. Her neyse öyle de olsa helaleşme çağrısı önemli gelişmedir. Ancak Kılıçdaroğlu'na önerenler işin PKK'nın talebine kadar varacağını hesap etmemiş olmalılar. Yani helalleşme çağrısı Kılıçdaroğlu'nu zora sokmuş, belki de meşhur Nasrettin Hoca hikayesindeki gibi Nasrettin hocanın "beni suya kim itti" dediği gibi bir duruma  düşmüş sanki.

Helalleşme olacaksa, nasıl olacak!

Kılıçdaroğlu öncelikle SİVAS DAVASI MAĞDURLARI konusunda adaletin sağlanması için adım atmalı! Samimiyetini göstermeli.

Sivas davası olarak bilinen davada davanın avukatlarının ifadelerine göre; "olaylar sırasında Sivas'ta olmayanlara bile ceza verildiği gerçek suçluların yakalandığı halde bırakıldıkları" şeklindedir.

Davada halen içerde yatan 33 kişi ile nasıl helalleşeceksiniz? Şahıslara verilen "usulsüz ve gayrı adil karar sonucu verilen mahkumiyetler " sunucunda uğranılan zulmü durdurun diyecek bir yürek gösterebilecek misiniz!?

İnsanlar içerde suçsuz yere çürüyor, yok oluyorlar. Mesela bu davanın avukatları ve aileleri ile bir görüşseniz işin gerçeğini öğrenseniz. Türkiye'nin yüz karası bir sonuçla karşılaşacağınızdan emin olabilirsiniz. Mahalle baskısı insanları suçsuz yere içerde çürütüyor. Maalesef siyasi iktidarlar da doğacak siyasal sonucu kestiremiyor olacaklar ki adaleti aramak adına kimse ilgilenmiyor. Buyrun gerçekle yüzleşin gereğini yapın ve kahraman olun tarihe geçin. İşte size fırsat!

Gerçek suçluları bulmuş ve provakatif olayların ne için çıkarıldığını da böylece vatandaşlar öğrenmiş olur. Birlik ve beraberliğimize kimler kastediyor görmüş oluruz.

Tek parti dönemindeki uygulamalarınızın muhatapları hayatta değil!
Başörtüsü engeli ile eğitim hayatına son verdiklerinizin mağduriyetleri,
Katsayı mağduriyeti ile üniversite eğitimi alamayanlar...

Say say bitmez de...
Helalleşmenin önemine inanan birisi olarak bana haklarımı nasıl helal edebileceğimi bilen lütfen söylesin.

Ben nasıl helal edeceğim! 40 gün bir metre kare dahi olmayan zifiri karanlık hücrede insan pislikleri içinde aç susuz bir şekilde ayakta duramayacak kadar tutulduğumu, 12 gün ayakta uygun adım pozisyonunda bin defa istiklal marşı bin defa onuncu yıl marşı vs ile dilim ağzımda dönemeyecek hale gelene kadar yerinde say denilerek kurumuş insan pisliklerinin boğazımı tıkadığını? 12 gün aç ve susuz bırakıldığımı (12 gün zarfında merhamet eden bir askerin gizli olarak bana yarım dilim ekmek bir tabak aşure ve bir çay bardağı su- dışardan buzdan eritilerek verilmesinin dışında hiçbir şey verilmeden) takatsiz kalmamı düşünerek 12 günün arkasından sen ölmüyorsun diyerek (Mamak'ta sorgu genellikle dört veya beş defa uygulanmış, 179 kişi işkenceden hayatını kaybetmiştir) 16 defa sorguya alınmamı işkence yapılmasını her işkenceye götürülmemde Allah'a emanetini al artık dayanamıyorum diye yalvardığımı işkence bitince YAŞIYORUM diye  hücremin duvarlarında ŞÜKÜR SECDESİ ne kapandığımı nasıl affedebilirim!?. İşkence yapılmasını. İdam edileceğimi söyleyerek ve idamla yargılayarak daha yirmili yaşlarımda bana ne zaman idam edileceğimi düşündürecek yaşattığınız zulmü nasıl affederim ki!?  Hapsedildiğimi öğrendiğinde merhum anacığımın tam sekiz ay yatalak kalmasını, ayağa kalkar kalkmaz beni görmeye geldiğinde iki buçuk dakikalık tutuklu görüş mahallinde bayılıp düşmesini nasıl affedebilirim!? Buyursun söylesinler.

İşkence sonucu ölenlerin hakları sönen ocaklar ne olacak!?
Nasıl helalleşeceğim!?

Nasıl olacak!?..

İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in babası Mamak askeri ceza ve tutukevi baş savcısı Nurettin Soyer'in emri ile hücreye kapatıldığımı nasıl affedeceğim!? Bütün yaşadıklarımın baş sorumlusu olmasını nasıl unutacağım?
Sahi nasıl olacak!?

Lütfen buyrunuz bana söyleyiniz!

Daha yirmili yaşlarımda günlerce işkence görmemi,
Kendi uydurdukları düzmece seneryoya dayanarak da   "Şeriat devleti kurmak için silahlı cemiyet kurmak" suçlaması ile İDAMLA yargılanmamı nasıl unutacağım?

Ve nasıl affedeceğim!?..

Erbakan'ın yargılandığı dava ile bizim davamızı birleştirmek ve Erbakan'ın da " silahlı cemiyet kurmak" suçlanması ile yargılayabilmek ve delil oluşturmak için; -SİLAHLI KAPMLARIN EMRİNİ ERBAKAN VERDİ PARAYI MİLLİ SELAMET PARTİSİ VERDİ - diyeceksin! diye günlerce işkenceye maruz kaldığımı, sonrada idam talebi ile yargılamalarını nasıl affedebilirim!?

Kaldı ki idamla yargılandığım sırada sağ ve sol görüşlü elli gencimiz idam edilmişti!
Bizim yaşadıklarımız bir yana ya anamız, babamız ailemiz ve yakınlarımıza çektirdikleri!

Helalleşmek helalleşebilmek gerçekten önemlidir.

İyi de helalleşmek nasıl olacak?

Ama insan kendi ülkesinde bunları yaşayınca yaşatanlara nasıl hakkını helal edebilir!?

Ben işin içinden çıkamadım.

Bilen beri gelsin.
 

Vesselam..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.