Cenab-ı Allah, Zariyat Suresi 56. Ayeti Kerimede,

Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.

buyurmaktadır. İnanç ve iman gereği inanan biz insanlar için yüce Kur’an’ı Kerimdeki ayetler, direk Allah’ın bizlere tenezzül edip muhatap almasıyla söylemiş olduğu değişmez ve değiştirilemez, üstüne söz söylenemez, duymazdan ve görmezden gelinemez ilahî söylem ve emirlerdir. Ayetleri bu şekilde kabul etmeyenin Allah’a olan inancı samimi değildir.

İnsan, yaratılış gayesi Allah’a kulluk olan bilinçli, irade sahibi, kendi varlığında ve âlemde tasarruf edebilen canlıdır. Dünyevî yaşantısı, ihtiyaç duyduklarına yönelik nefsanî hırslar içinde olmayı seçtiğinde, emmare yönünde olduğundan, Cenab-ı Allah merhamet ve rahmetinden dolayı, kulluktan yani Kendisinden uzaklaşan, uzaklaştıkça şirk batağına saplanıp zalim olan insanlar için onlara doğru yolu gösteren, öğreten ve sevk eden uyarıcılar, yardımcılar göndermiştir ama emmareye kul köle olmuş inşalar bencil çıkarlar uğruna bu uyarıcıları reddetmiş hatta katletmişlerdir.

İşte Kerbelâ demi tam olarak böyle bir hadise olup, bir tarafta kurtarıcı, uyarıcı, merhamet ve adalet üzerine hakkı gösterip hakka davet edenle diğer tarafta emmaresine köle olmuş, dünya ve saltanat düşkünü zalim arasındaki hak davasıdır.

İnsanlar, Allah’ın kulu ve Resulü olan Hz. Muhammed Efendimiz kendilerini tevhit olan İslam mensubu ve hak, hukuk, adalet, ahlak, merhamet yani kısaca insanî değer içinde Allah’a kul olmaya davet edildiklerinde, kendilerince atadan görme bir inanç, din ve ibadet içindeydiler. Allah’a inançları, ibadetleri vardı ama şeriat olarak isimlendirilen ahlak, adalet ve tevhitleri olmadığı için emmareleri doğrultusunda zalim olarak dünya hırsıyla yaşadıklarından Allah’a değil emmarelerine kulluk yaptıklarından tümü şirk içinde yani şirk dini mensubuydular. Allah, rahmetinden peygamberini gönderip tevhit elini uzatmış oldu. Bu eli tutanlar kurtuldu tutmayanlar zalimliklerine, zulümlerine devam edip kendi şirk dinlerini yaşamaya devam ettiler. Allah’ın Kur’an’da “Müşrikler” dediği bu zihniyeti benimseyen şirk dini mensupları hiçbir zaman Peygamberi ve İslam’ı yok etme davalarından vaz geçmediler.

Peygamber her yaratılan gibi ömrü tamam olup vefat edince, O’nun kutlu davası olan Allah’a kulluk içeren tevhit dinini, Kendisinden sonra uyarıcı ve öğretici olarak masum, pak ve Hakk olan Ehlibeyti devam ettirdi. Bu sebeple, tevhidi Peygamberimiz üzerinden yok etmek isteyen müşriklerin zulmü aynıyla Ehlibeyt üzerinden devam etti.

İslam devletini yok edemeyen bu lanetli zihniyet devleti içerden ele geçirip, İslam’ın yok ettiği şirk dini temelli saltanatını İslam’a geri getirip yeniden inşa ederek cehaleti ve eski şirk dininin emmareye hoş gelen yönlerini kullanarak devletin gücüne sahip oldular. İnsanlar arasında, ibadet değil küfür olan, içinde tevhit değil şirk olan, Allah’ın helalleri değil haramları hâkim olan cahiliye dindarlığı yaşanmaya başlandı ve bugün aynıyla devam etmektedir.

Ehlibeyt efendilerimiz, uyarıcı ve davetçi olarak insanlara hak ve batılın ne olduğunu öğretmeye, göstermeye devam ediyor, yok edilen adalet, ahlak, merhamet ve tevhidi yeniden oluşturmaya gayret ediyorlardı. Ehlibeyt hak ve pak olarak Allah’ın kulluğunu yaşarken müşrikler batıl olan şirk ve zalimlik ile emmarenin kulluğunu yaşıyorlardı.

İşte Kerbelâ, müşrikler, cehalet, şirk, zulüm, ahlaksızlık, adaletsizlik üstüne kurdukları saltanatlarını korumak adına şirk dinini korumaları gerektiğinden tevhit dinini ve temsilcilerini yeryüzünden yok etme davlarını sürdürdüklerinden dolayı yaşanmıştır.

Yezid denilen Allah’ın lanetlediği soy mensubu iblisin kulu kölesi olan, hayvandan daha aşağıda bulunan vahşi, her türlü kutsiyet, tevhit, adalet, hak, özgürlük üzerine İslam olarak bulunan önce Allah’ın kulu sonra uyarıcısı olan Hz. Hüseyin’i ve çoluk, çocuk, masumları, kendi saltanatı ve İblise yaranma isteğiyle zalimce, vahşice katletmiştir.

Kerbelâ’nın yasını tutmak ve İmam Hüseyin tarafında olmak, Yezit ve atalarını ve temsil ettikleri zihniyeti lanetlemek, Hakk üzere Allah’ın kulu olmayı benimsediğimizin ispatı olmasının yanında Allah’a inanan her insan için farzdır.

Kerbelâ için siyasi meseledir, iktidar mücadelesidir diye düşünmek ve söylemek İblise hizmettir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Pusula 1 hafta önce

Ağzına yüreğine sağlık.