İnsan kendi topuğuna sıkar mı?

Nasrettin Hoca misali, insan kendi kulağını ısırır mı?

Hocanın tatbikatına göre ısırıyor ve bir de düşüp kafasını yarıyor.

Uzun süre gündemde kalan bir konuşma.

Zaman geçti artık yazmayız derken,

Yazı yazma noktasında tekrar potaya giriverdi birden.

Art arda gelen işler seçim ihtimalini ortadan kaldırıyor.

Adeta bir kesinlik havasına bürünüyor.

..

Ayasofya ile iktidarın sükse yapacağını söylemiştik.

Büyük bir kamuoyun oluşturacağını ama bir yanlış yapmaması gerektiğini de belirtmiştik.

Beklenen oldu.

Diyanet İşleri Başkanı bir sıçrayış yaptı.

Öyle ki bir şeyin gölgesi aslını geçmeye başladı.

Ayasofya açıldı bu kadar gürültü koparmadı.

Pandemi kuralları hiç ediliyor dendi, bu kadar dikkat çekmedi.

Ama Diyanet İşleri Başkanı bir konuştu yer yerinden oynadı.

Fincancı katırlarını ürkütmüştü bir anda.

İktidarın dönen çarkına adeta bir çomak sokmuş oldu.

..

Bu konuşma ile Diyanet İşleri aslında bir anlamda iktidarın ayağına kurşun sıkmış oldu.

Görevde kaldığı sürece herkes onun aleyhinde konuşacak.

Bu konuşmalar iktidar partisine zarar verecek.

İktidar partisi bunlara ne kadar dayanır bilinmez.

Ya da iktidar ne kadar süre savunmaya devam eder.

Ama bu kan kaybına son vermek için,

Aleyhte yapılan bu konuşmaların önünü kesebilmek için,

Nihayetinde Diyanet İşleri Başkanını görevden almak durumunda kalabilir.

..

Diyanet İşleri Başkanı göze girmek isteyerek çok fazla bir sıçrayış yapmış.

Lakin bu sıçrayış diken olup ayağına batmıştır.

Sinek pis değil ama mide bulandırıyor işte.

Diyanet İşleri Başkanı her ne kadar hakaret etmedim dese de,

Kelimeler şu’yunda belirtilen yerini almıştı bir kere.

Kaş yapayım derken göz çıkarmıştır.

Telafisi mümkün olmayacak bir konuşma yapmıştır.

Diyanet İşleri Başkanı'nın Ayasofya'da okuduğu hutbeye tepkiler dinmiyor bir türlü.

Bu hengame arasında artık kendini ispatlama çalışması da muallakta kalacaktır.

..

İkinci bir hata olarak görülen Meclis kapanmadan son dakikada Sosyal medya yasasının yürürlüğe giriyor olması.

Muhalefetin 'sansür' olarak nitelendirdiği ve tartışmalara neden olan sosyal medya yasası Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Muhalefetin algıladığı, sanki iktidar bir şeylerin korkusun yaşıyor ve bu nedenle de acele ediyor.

Acele ettikçe de sağlıklı düşünüp sağlıklı kararlar alamıyor.

Türkiye’den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı (Twitter, Facebook, Instagram, WhatsApp) en az 1 kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirleyecek.

Kanaatimize göre bu ters tepecek bir karar olabilir.

Zira teknolojinin içinde büyüyen bu genç dimağlar bu kararı kolayca aşabilecek yapıda iken, böyle bir kararın alınması abesle iştigal olarak yorumlanabilir.

Tıpkı bumerang gibi dönüşte sahibini vuracak gibi duruyor.

Bu karar Avrupa kullanıcılarını da arkasına takarak dönecek bir karar.

Seçimlerden önce okullar da açılırsa bu işin üzerine tuz biber olur.

Bekleyip görelim.

Seçim görünen köy artık kılavuz istemez.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.