BURSA ARENA / Haber Merkezi

Aşağılama;

Kul hakkı sadece herhangi birinin malına, parasına el uzatmaktan ibaret değildir.

Kişinin itibarına sorumsuzca yapılan bir saldırı kişinin yaşamında önemli yaralar açabilir.

Yıllar içinde kazanılan itibarı kimsenin zedelemesi doğru değildir ve kul hakkı dır.

Malesef çok kolay yapılan bir saldırıdır.

Genellikle kişinin arkasından yapılır.

Bedeli yok gibi görünür.

Oysa kişi hakkına tecavüz edenin ruh dünyasında da onarılmaz tahribata sebep olur, özgüven zedelenir, başkalarına olan güveni zedelenir, farkına vardığında ise hem zarar görmüş olur hemde kul hakkına tecavüz ederek karşısındakine zarar vermiş olur. Bu işten karlı çıkan olmaz. Farzedelim hakkına girdiğiniz şahıs hayatta, yaşıyor ve siz helallik almanın, ahlaki ve dini bir vecibe olduğunu düşündünüz, nasıl helallik alacaksınız?

Zor bir durum..

Buna dair olmuş ya da olması kuvvetle muhtemel veciz bir hikaye:

Bir şahıs başka birisi için haksız, yanlış isnatlar da bulunur, zaman geçer yaptığı hatayı anlar kendisinin kul hakkı işlediğini düşünür, pişmanlıkla duygusu ile şahıstan helallik almak için şahsa gider. Şahıs; “Tabi neden olmasın der, sen git kuş tüyü bir yastık getir der adam, ondan kolay ne var der koşar kuş tüyü yastığı getirir. Adama verir, tamam der adam; şimdi de şu tepeye çık, kuş tüyünü boşalt ve onları tekrar noksansız olarak topla, bana getir o zaman sana hakkımı helal edeceğim” der.

Dağılan kuş tüylerini eksiksiz toplamak imkansızdır. “Senin sözlerin dağıldı onları nasıl toplayacak ve düzelteceksin” der.

Adam hatasının vahim sonucunu anlamıştır, ancak iş işten geçmiştir.

Bir başkasının kişiliğine, itibarına sorumsuzca söylenen sözler ile saldırmak kolay olabilir.

Ya sonrası?

İşte o zaman kul hakkı doğar ki “dağa serpilen kuş tüyleri toplanmaz".

Ben böyle durumlara çokça şahit oldum ve uyardım.

Tanıdığım arkadaşlarımdan itibarsızlaştırma ile karşılaşanlar oldu, üzüntü ile gördüm, belki benim şahsımla ilgili sözler söylenmesi de ihtimal dahilindedir.

Bunu yapanlar, neden yaparlar bilmem.

Zan ile hareket etmek gerçekten hiç de doğru değildir.

“Söz gümüşse sükut altındır” demiş atalarımız.

“Zan” ile hareket etmek, etraflıca soruşturma dan, düşünme den davranmak, inanç sistemimize göre de kerihtir. “İftiradır.” İftira ise büyük günahlardan dır.

Kasım Süleymani ABD operasyonu ile hayatın kaybetti, bu operasyonun bölgesel ve siyasal etkileri neler olabilir başka bir makale konusu olmakla birlikte hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı kesindir ve halkı müslüman ülkelerde de etkileri görülecektir.

Benim burada bahsedeceğim konu ise; Kasım Süleymani'nin öldürülmesini bir kısım insanlar tarafından “Zalim” olarak, bir kısım isanlar ise “Şehit” olarak anmaktalar.

Bu nasıl bir ayrışmadır?

Bu nasıl bilgi kirliliğidir?

Şöyle bir ayrılık olsa, belki müsamaha edip olabilir öyle söyleyenlerde..

Onurlu ve haysiyetli yaşamak her insanın hakkıdır.

Ahlaklı olmanın ise ilk şartlarındandır.

Vesselam.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Mehmet İ. 4 yıl önce

S.A. Hocam, bu Süleymani için Karamollaoğlu ŞEHİTTİR diyor. Cüppeli hoca da SUNNİ KATİLİDİR ALLAH KABRİNİ ATEŞLE DOLDURSUN diyor. ee peki bunların ikisi de Müslümanım diyor. Hangisi doğru Hocam. Müslümanlık böyle şaşkın bir dönemi tarihinde hiç yaşamadı. Dini de din adamını da rezil ettiler. Yazık çok yazık.