Tarih MÖ 587 Babil İmparatoru Nabukadnezar Kudüs üzerine yürüdü. Yahudi Devleti’ni yıktı. 100 Binden fazla Yahudi’yi öldürdü. Kalanları da Babil’e sürgüne götürdü. İşe o zaman ortaya çıkan hahamlar Yahudi Cemaatinin yok olmasını önlediler. Her türlü işlerde çalışan Yahudilerin büyük bölümü ticarette iyi olduklarından Babil’deki tüccarlarla çalışmaya başladılar. Kısa zamanda onların patronları oldular. Yahudiler bu arada kazançlarından yüzde 10’luk bir bölümü sinagoglar da olan Hahamlara veriliyordu. Hahamlar da bu paralarla fakirlere yardım ederlerdi. Buna Tsedaka diyorlardı.  Misafirlerin ağırlanmasından tutun da gençlerin evlenmelerine kadar bütün masraflar bu gün fondan karşılanıyordu. Böylece Sürgündeki Yahudiler Babil Ekonomisini ele geçirdiler.

Pers İmparatoru 5. yüzyılda Babil’e saldıran Büyük Kiros Babil’i ele geçirip Yahudileri özgürleştirdi. MÖ 559 da Yahudileri özgür bıraktı. Onlardan büyük bölüm Kudüs’e geri döndü. Ticaret yapan Yahudilerin zenginleri ise dönmediler. Ne zamana kadar kaldılar. MS 1009 yılında kadar. Yaklaşık 1700 yıl orada rahat bir hayat sürüp ticaret yaptılar. Devrin Abbasi Halifesi bunlara ağır vergiler koyunca Endülüs’e göç ettiler. Oradan da Avrupa’ya yayıldılar.

Babil, HZ İsa devrinde de kötülüğün anası olarak gösterildi. İncillerde bununla ilgili bol bol bilgiler bulunuyor. Acaba neden, çünkü Babil’e sürgüne zorla götürülen Yahudiler için lanetli bir kenttir.  Müslümanların eline geçince de bu düşünce değişmedi. 2003 yılında ABD Ordusu Irak’a girdi. Çünkü Rusya’nın müdahalede bulunmayacağını anladılar. Yahudilerin Irak’ta bulunan kutsal eşyaları da toplandı, götürüldü.

Gelelim Kuzey Irak’taki referandum meselesine.
Irak’ta ortaya çıkan Molla Mustafa Barzani gerçekte Yahudidir. Amcaoğlu Pierre Barzan Fransa'da yıllarca başbakanlık yaptı. 1990’ların başlarında. O yüzden bunları Müslüman zannedenler, onların neden İsrail ile bu kadar işbirliği içinde olduğunu anlayamıyorlar. Dünyanın en büyük cahilleri ne yazık ki Müslüman kimliği içinde olanlardır. Sormazlar. Peki neden 14 senedir bekliyordu Barzani ? Çünkü Rusya karşı çıkıyordu.

Rusya ile ABD 2002 yılında Salt anlaşmasını imzaladılar. Bu anlaşmaya göre iki ülke kademeli olarak nükleer füzelerini azaltacaklardı. Amerika her zamanki gibi sahtekarlığını göstererek, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne nükleer füzeler koymak istedi. Rusya buna tepki gösterdi. 2008 yılında da Gürcistan da füze koymaya niyetlenince Rusya saldırdı. 5000'den fazla kayıp veren Gürcistan bu işten vazgeçti. Bu noktada Kürdistan kurulduğunda İsrail gelip Nükleer Füzeleri yerleştirecek. Hedefi 5000 km olan füzelerle hem İran hem de Moskova kontrol altına alınacaktı. Erbil ile Moskova arası 3000 Km olduğu için hedef sadece İran mı olacak. Tahran’a uzaklık 1000 km bile değildir. Çünkü 2002 antlaşmasına göre Kürdistan var mı ? Yok.. Mesele budur.

Türkiye ne yapmalı ?
Kuzey Irak’a ekonomik ambargo uygulayacaksın. Sınır kapılarından kuş uçurtmayacaksın. Sonra da Rusya ile işbirliği yapacaksın. Sorun şu; NATO ülkesiyiz ama Amerika bize kazık üstüne kazık atıyorsa susup kalmayacağız. Ülkenin menfaati bu durumda Rusya ile birlikte hareket etmeyi mecbur kılıyor. O yüzden Hükümetin S-400 füzelerini alması doğru bir karardır. Oraya konacak Füzeler İran - Rusya ve Türkiye’yi hedef alacaktır.




Bu konuda geniş bilgi almak isteyenler aşağıdaki link'ten ulaşılabilir "Dünyanın Gizli Silahları" eserimizden faydalanabilirler.

https://urun.gittigidiyor.com/kitap-dergi/dunyanin-gizli-silahlari-bilge-karinca-yayinlari-305441628 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.