Askerlik yapanlar görmüşlerdir; askeri bölgede mıntıka temizliği mi yapılacak, ilk çöpü komutan pozisyonundaki kişi toplar ve astlarına, eratına gösterir. En basitinden bir köyde su çalışması mı olacak, ilk kazmayı muhtar vurur. Bu gibi şeyler toplumda şevk uyandırır, coşku ve heves yaratır. Burada gruba önderlik yapanın başarıda payı büyüktür.

Neden mi bahsediyorum, tabi ki şu iki de bir dillere dolanan “Yastık altındaki ziynetlerin piyasaya sürülmesi” konusu..

Televizyona bakıyorum rahmetli Sadri Alışık’ın oğlu Kerem Alışık.. Onun reklamı ile olacak işler değil bunlar.

Devletin ileri gelenleri, devlet sayesinde holding olmuş zenginler, futbolcular, dolar ile anlaşma yapan iş insanları, dün akil insan olarak gezen sanatçılar (!) ve sair artistler, bakanlar, milletvekilleri, 5 - 10 yerden maaş alan bürokratlar, varlıklı olanlarından gurbetçi kardeşlerimiz..

Hatta başta saymalıydım; hep almaya alışmış ‘veren el alan elden üstündür’ diye diye hiç kendisinden verme alışkanlığı olmayan cemaat liderleri..

İşte onların minder altı dolarları, altınları, milletin huzurunda tabiri caiz ise ‘yastık altı gerdan üstü varlıkları’ Türk Lirası’na çevrilsin ki, eğer bu yoldan ülke ekonomik darboğazdan kurtulacaksa, kurtulsun.

Hani nerede? Tık yok..

Kafayı takmışız köyün saf insanına, şehrin garip emeklisine.. Onlar mı yarattılar ki bu ekonomik sıkıntıları da, şimdi onların kefen ve hac için veya torunlarının sünnet merasimi için, hatta eğitim öğretimlerinin güvencesi için (varsa) sakladıkları ziynetlere yöneldik..

Haydi bakalım siyasetin pehlivanları, spor kulüplerinin transfer dükaları, sanat dünyasının trilyonerleri, sosyetenin kuyumcu dükkanı gibi hanımefendileri, holding patronları..

Haydi önden buyrun..

Sizler ki bu ekonominin lokomotif gruplarısınız, önderlerisiniz ve tasarruf tedbirleri de hep birlikte olur. Ama lütfen sizler önden buyrun.. Ki arkanızdan gelenler samimiyet görsün, güven duysun, izlesinler..

GÜVEN olduğu müddetçe bu yüce Türk Milleti’nin baş edemeyeceği hiçbir zorluk yoktur.

Bu Millet gelininin boğazındaki beşibiryerdeyi, tarladaki düven öküzünü yularıyla devlete vermişliğini defalarca gördü. Milli Mücadele dayanışmasında, Kıbrıs çıkartmasında, Gölcük büyük depreminde defalarca gördü ve kenetleşti, yüceliğini hep gösterdi.

Ama illaki de GÜVEN, GÜVEN, GÜVEN..

İşte onun için sesleniyorum ki;

Haydi önderler, önden buyurun..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.