Günümüz ülke şartlarında otomobil kullanabilecek fiziksel yeterlilikte olmayan Cerebral Palsy’lilerden biriyim. En azından teknoloji ve mevzuat önümü açana kadar…

Konu direkt olarak benimle ilgili olmasa da hak kayıplarına karşı tavır sergilemenin önemli olduğunu düşünüyorum.

Çok yazdık, ama yine yazalım. Cerebral Palsy, bir hastalık değil her bir bireyde farklı şekilde sonuçlar doğuran fiziksel bir durumdur.

Hiç hareket edemeyenden, desteksiz yürüyebilene; iki elini de kullanamayandan, ikisini de -bazen yalnız birini- kullanabilene; mental sorunları olandan, ortalama zekânın üstünde olana; konuşmada ciddi problem yaşayandan bir spiker kadar düzgün konuşana kadar oldukça geniş bir yelpaze. Bununla beraber, saydığımız durumların farklı derecelerde, sayısız kombinasyonu da söz konusu. En özet haliyle konu Cerebral Palsy olunca, birtakım kararların tek kalemde kestirip atılarak verilmesi, yargıya varılması mümkün değildir.

“Cerebral Palsy’liler otomobil kullanamaz” bu açıdan bakıldığında oldukça yanlış bir yargıdır. Hâlihazırda yurtiçinde ve yurtdışında aldıkları ehliyetleriyle araç kullanabilen Cerebral Palsy’li bireyler var.

Üç yıl önce yürürlüğe giren yeni trafik kanununa göre, özel tertibatlı araç kullanan engelli bireylere de artık “H” sınıfı ehliyet değil kullandığı araca göre ehliyet verileceğini duymuşsunuzdur belki.

Özetle “H” sınıfı ehliyeti olanlar bu sürücü belgelerini engellinin kullanmaya yetkili olduğu araç cinsine göre “A” veya “B” sınıfı sürücü belgesi ile değiştirecekler. Buraya kadar sorun yok.

Peki, sorun ne? Hemen anlatalım.

H sınıfı ehliyeti olan, araç kullanan Cerebral Palsy’li bireyler, kanun çıktıktan sonra her vatandaş gibi ehliyetlerini değiştirmek için müracaat ettiklerinde, araç kullandıkları halde, sağlık raporuna takılıp “ehliyet alabileceklerine dair” rapor alamamak bir yana, mevcut ehliyetleri de ellerinden alınmıştır. Sırf yeni mevzuatta “Cerebral Palsy’liler otomobil kullanamaz” hükmü olduğu için…

Cerebral Palsy’li sürücüler için mücadele devam ederken yaşanan bu hak kaybının çerçevesi genişliyor bugün. Kanunun ilk çıktığı günlerde ehliyetlerini yenilemeye özel tertibatlı otomobilleri ile giden ve problem yaşamadan ehliyetlerini yenileyen kimi omurilik felçlileri, aynı kanunda yer alan ve bazı engel grupları için getirilen “üç yılda bir kontrol şartı” sebebiyle kontrol için gittiklerinde neler oldu?

Neler olduğunu bir omurilik felçlisi olan Gökhan Ayık şöyle anlatıyor:

“Tekerlekli sandalye kullanıcısı, omurilik felci tetraplejiyim. 17 yıldır aktif olarak kendime uyarlı tertibatlı araç kullanıyorum. Bu benim yaşadığım hayatın merkezini oluşturuyor. 250 bin km yol yapıp ne bir kazaya ne de trafik cezasına karıştım. Üç yıl önce il sağlık komisyonuna girerek H sınıfı ehliyetimi yeni tip sürücü belgesi ile yeniledim. Tertibatıma ve durumuma bakılarak uygun kodlar ehliyetime işlendi.

Üç yılda bir sağlık kontrolü şartı konmuş. Benimle aynı tanıya sahip onlarca tanıdığımda kontrol şartı yok. Bunu da anlamış değilim.

Üç yıl dolunca muayene olup komisyona girdim. Sağlığımda hiçbir değişiklik olmadığı halde aracıma, aparatıma, kullanabilirliğime bakmadan “sürücü olamaz” raporu verildi. Çok şaşırdım. Hemen itiraz edip başka şehirde itiraz komisyonuna girdim. Burada ise doktora sağlığımda değişme olmadığını, aracımla geldiğimi, mühendislerin bakabileceğini elimdeki raporla ifade etmeye çalışsam da rapora ve araca bakmadan yine sürücü olamaz raporu verdiler.

Bu olay hayatımı durma noktasına getirdi. Ehliyetimle beraber sosyal hayatımı da elimden aldılar. 11 yaşındaki kızımı okula, kursa taşıdığım ve vakit geçirdiğim, üniversitelerde erişilebilir atölye çalışmalarına katılıp tasarım öğrencilerine gelecekteki projeleri için erişilebilir yaşamı anlattığım, 77 yaşındaki anne babama ulaşmamı, nefes almaya ihtiyacım olduğunda yalnız hareket etmemi sağlayan sosyal hayatımın ve bağımsızlığımın büyük parçası olan ehliyetimi 17 yılı geçtim; 3 yıl öncesi “sürücü olur” raporumdaki fiziksel sağlığımda hiçbir değişiklik olmadığından emin oldukları halde ulaşım özgürlüğümü, kazanılmış hakkımı elimden aldılar. Psikolojim bozuldu. Günlerdir kendimi evde sürekli oturan işe yaramaz biri gibi hissediyorum. Benim gibi hak kaybına uğrayan çok insan var.

Sorunun kaynağında ucu açık mevzuat ile doktor kanaatine bakılarak karar verildiğini gördüm. Komisyondakilerin konuya tam hâkim olmadığını araç rampa tertibat çeşitliliği ile ehliyet kod listesi hakkında yeterli bilgileri olmadığını ayrıca bilim ve teknolojinin yeni hizmetlerinin, araçlarda otonom sistemin göz ardı edildiğini üzülerek anlamış oldum.”

Masa başında kaleme alınmış “ucu açık ve hayattan kopuk mevzuatla” hem muhatapların hem mevzuatı uygulayacak olanların işlerinin zorlaştırıldığı gayet açık. Dahası, Gökhan Ayık ile aynı durumda olmalarına rağmen kimi engellilerin “sürücü olur” raporu almaları da eşitlik ilkesine aykırıdır.

Bu da işin bir başka “acı” ve “gerçek” boyutu.

Peki ya çözüm?

  • Kod tablosu ve mevzuat arasındaki çelişki giderilmeli.
  • Kod tablosuna uygun mevzuat çıkarılmalı.
  • Yeni teknolojilerin kullanılabilmesi için yasal düzenleme yapılmalı.
  • Doktorlar ve uzmanlar için “nitel” değil “nicel” ölçüm standardı getirilmeli.

Dünyada “sadece bir çubuk ile kullanılan otomobil” hatta “insansız araç” tartışılırken bizim gündemimizde halen bunların olması sizi de rahatsız etmiyor mu?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
meltem 1 yıl önce

ortopedik engelli olarak, benimde ehliyetime sürücü olamaz denildi, 23 yıllık sürüyüm. bu kanun en kısa sürede değiştirilmeli...

Misafir Avatar
Alper Şirvan 1 yıl önce @meltem

Mücadelemiz bunun için Meltem Hanım.

Beğenmedim! (0)
Avatar
Mehmet 8 ay önce

Merhaba bende 13 yıldır otomatik vites araç kullanabilecek ehliyet vardı aktif olarak araç kullanıyorum hergun işe gidip geliyorum ehliyet değiştirmek için başvuru yaptım santral sinir sistemi rahatsizligim sebebiyle sürücü olmaz raporu verdikleri için yyenileyemedim oysaki çok rahatlıkla araç kullanıyorum özel tertibatlı için başvurdum garanti olsun diye önce şehir hastanesine sağlık raporu aldım özel tertibatlı araç kullanabilir diye ama il sağlık müdürlüğü komisyonu sürücü olamaz raporu verdi hayatda zaten mağduriyet yaşarken Bir de bu şekilde mağdur oluyoruz eşitlik bahsetmesinler sadece sözde engelliler destek oluyoruz derler

Misafir Avatar
Alper Şirvan 8 ay önce @Mehmet

İlginize teşekkür ederim Mehmet bey. Sizler gibi mağdur edilen engelliler çok ne yazık ki... Yazıda bahsettiğim Gökhan Ayık ha keza... Konuyu her platforma taşıma gayretim sürecek. Mağdurlar da ciddi mücadele veriyor biliyorum. Umarım sonuç alınır.

Beğenmedim! (0)
Avatar
Gürsel 8 ay önce

17 yıldır ehliyetim var ve aktif olarak araç kullanıyorum hiçbir ceza puanım ve kazam yok ama yönetmelikler bizim araç kullanmamıza ve ehliyetimizi almamıza engel oluyor benim engel durumum ortapedik 2 elde başparmak noksanlığından dolayı yönetmelikte doktorun insiyatifine bırakılarak araç kullanamaz denilip hemen olumsuz veriyorlar ve ehliyetimizden ediyorlar çok zor durumdayız ve kimseye sesimizi duyuramıyoruz

Misafir Avatar
Alper Şirvan 8 ay önce @Gürsel

Gürsel Bey. Yoruma açık kanun ve yönetmelikler ile sistem kurulamadığı gibi bu durum hem doktoru zor durumda bırakmakta hem engellileri mağdur etmekte...
Verilen mücadele ile elbette sonuç alınacak. Bugüne kadar olduğu gibi hak verilmesi beklenmeyecek, alınacak. Yılmadan mücadeleye devam.

Beğenmedim! (0)
Avatar
Nimet 8 ay önce

Merhaba... H sınıfı ehliyetimi yenilemek istediğimde olumsuz sonuçla karşılaştım. 10 yıldır donanımlı araç kullanıcısıyım. Yönetmelikteki net ifadeler yada ucu açık görüşler her engelliye hitap etmiyor. Engel düzeyine uygun araç içi teknoloji ile değerlendirilme, test sürüşü vs olabilirdi. Engelliler haftasında her kurum kuruluş ve bireyler engellilerin hayatını kolaylaştırdığını reklam ediyor ancak yaşanılan tam tersi. Tüm engel sizsiniz.Arabalardaki teknoloji bu kadar gelişmişken, var olan teknolojiyi hiçe sayıp engellileri eve hapsetmek neden? Susmayacağız...!

Misafir Avatar
Alper Şirvan 8 ay önce @Nimet

Vizyon tam da bu Nimet Hanım.
Hayatın ve zamanın ruhunu bilmeyenler er geç öğrenecekler, öğreteceğiz. Susmadan, yılmadan mücadeleye devam.

Beğenmedim! (0)
Avatar
Eren Yıldırım 8 ay önce

Bende Gökhan Ayık gibi omurilik felciyim ve yaşadığı haksızlığı aynı şekilde bende yaşadım. Daha önce ehliyetim olmadığı için 2020 senesinde ehliyet almak için komisyona girdim ve sağlık kontrolü şartıyla ehliyetimi aldım. 3 yıl sonra sağlık kontrolü için hastaneye gittim ve beni komisyona sevk ettiler. Komisyonda araç kullanırken ki videolarımı göstermeme rağmen sürücü olamayacağımı söyleyip ehliyetimi iptal ettiler. Karara itiraz ettim lakin değişen bir şey olmadı. Türkiye geneline baktığımızda Toplu taşıma sistemimizde ciddi bir erişilebilirlik problemi yaşamaktayız. Bu problemin vahametini, kendi kişisel aracımla ulaşımımı sağlayarak ortadan kaldırıyordum fakat ehliyetim iptal edildikten sonra bu özgürlüğüm elimden alındı. Şimdiyse rampası olmayan veya rampası kırık otobüslerle, bozuk metro asansörleriyle engelli için uygun olmayan şehirler arası otobüslerle bir yerden bir yere gitmeye çalışıyorum. Tahmin edeceğiniz üzere engelimizden dolayı zor olan bu hayat, bu gibi haksızlıklardan ötürü dahada zor zor hale geliyor

Misafir Avatar
Alper Şirvan 8 ay önce @Eren Yıldırım

Sesiniz yüksek çıktıkça çözüm o kadar yakın olacak. Diğer arkadaşlara da dediğim gibi sonuç alana kadar mücadeleye devam.
Kraldan çok kralcılık, nemelazımcılık halen başat ülkemizde. Kanun koyucuların kifayetsizliği zaten her melanetin başı.
Sürücüsüz araçların söz konusu olduğu bir dünyada Avrupa bizi nasıl ve neyle kıskanıyor bilmiyorum ama bu vizyonsuzlukla muhatap olmanın canımızı yaktığı acı bir gerçek.

Beğenmedim! (0)
Avatar
Gökay 8 ay önce

Gerçekten çok üzücü. Yurt dışındaki engelliler tek bir joyistikle dahi araba kullanıp işine, okuluna veya sosyal hayatına karışabilirken biz kazanılmış hakkı olan ehliyetilerini alarak insanları eve kapatmak için uğraşıyoruz.