Eylül

Yüreklere düşen urgan,

Düşlere giren süngü,

Firari bir korku yüreklerde gezinen,

Kalk bre ceylan gözlüm

Bir çoban ateşi yakalım inadına gecenin,

Yıldız çağıralım göklerden,

Bir türkü yakalım tüm sevdalara,

İnadına özgürlük, inadına özgürlük,,,

(Lütfi Kireçci)

YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI

Yılbaşı yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilse de çoğunluğumuz içten içe biliyoruz ki, yeni bir yılın ve yeni bir dönemin asıl başlangıcı Eylül’dür.

Yaz boyunca tazelenme ve yenilenmenin ardından Eylül ayı muhteşem dönüşlerin zamanıdır.

Eylül bir geçiş ayıdır; yazın yerini yavaş yavaş sonbahara bıraktığı zaman aralığıdır. Ayın ilk yarısında tasasız ve neşeli yaz günleri hakimiyetini sürdürürken, ikinci yarıda yapraklar düşmeye, sonbahar gelmeye başlar. Zaman romantizm vaktidir!

Eylül ayında ofisler pek keyiflidir. Uzun ve dinlendirici yaz aylarından, tatilden, tazelenmiş ve üretmeye hazır bir şekilde başlanır işe .

Eylül ayında yeni sezon konserleri açıklanır, tiyatroya yeni oyunlar düşer, sinemalar renklenir, sergiler açılır. Ajandalar birden çeşit çeşit kültürel aktivite ve etkinliklerle dolar.

Yaz boyu sokakları inleten, denizleri, havuzları fetheden enerjik minikler Eylül’de çantalarını sırtlanıp okula döner. Okulda dersler devam ederken yetişkinler sakinliğin tadını çıkarır.

ÇOK İSTEDİM YAZAMADIM

Eylül ayının özelliklerini ve güzelliklerini ayın başında yazmayı tasarlamıştım, ancak yakınlarımın biteviye hastaneye koşuşturmamı gerektiren sağlık sorunları beni yazı yazmaktan alıkoydu.

Aklım yazacağım yazıda, gözüm ve kulağım gelişmelerde, daha doğrusu o gelişmelerin perde arkasındaydı.

“ELON MUSK ÇOK RİSKLİ”

Örneğin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu için gittiği ABD’de, ünlü iş adamı Elon Musk ile görüşmesinde neler yaşandığı.

Kucağında çocuğu ile gelen Elon Musk’ın, sahip olduğu TESLA’nın 7. Fabrikasını Türkiye’de kurmasının görüşme sırasında istendiği belirtilse de, gizemli konuların yazarı olmakla tanınan Hayati Şık’a göre gerçek bambaşka.

Hayati Şık, şu görüşü ileri sürüyor:

“Elon Musk çok riskli bir adam. Bu görüşmenin amacı Türkiye’ye yatırımlar mıdır, yoksa farklı bir nedeni var mıdır? Soru şu; Elon Musk’ın ürettiği Tesla marka otomobiller, Uzay araçları, Starlinkler uydularının hepsinin Lityum Pil ile çalışıyor. Bu Lityum Pil’ler de ‘Bor’ ile çalışıyor. Elon Musk'ın yaptığı Tesla'lar, uzay araçları, Starling'ler lityum pille çalışıyor. Lityum pil, Bor madeninden elde ediliyor. Türkiye, Dünya’daki Bor madeni en çok olan ülke. Biz bu bor madenlerini eğer muska sunuyorsak çok risk var”

Ayrıca, Elon Musk’ın sahibi olduğu SpaceX şirketinin uydudan internet hizmeti Starlink, dünyanın birçok yerinde faaliyetlerine başlamış durumda. Starlink’in ülkemize ne zaman geleceği merak edilirken, resmi açıklama Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fati̇h Sayan’dan geldi:

“Alçak yörünge uydu hizmeti sunan Starlink, ülkemizde de faaliyette bulunmak istediklerine dair taleplerini iletmişlerdi. Bu taleplerine istinaden, bugün Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumumuzda SpaceX yetkilileri ile verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Toplantı neticesinde; uydu hizmetleriyle ilgili paydaşlarımız başta olmak üzere tüm haberleşme sektörümüz ve kamuoyunun görüşlerini alacağız.”

Bu arada, dünya liderlerinin ajandasında 'Elon Musk'la randevunun birinci sıraya yerleştiğine de dikkat çekiliyor. Bu yıl Fransa, İtalya, Hindistan, Güney Kore, Türkiye ve İsrail liderleriyle görüşen Elon Musk'ın arasının sadece ABD Başkanı Joe Biden ve yönetimiyle iyi olmadığı söyleniyor.

SONBAHARIN SANCILARI

Eylül ayını geride bırakırken, yılın son üç ayının, yaşanan ve yaşanacak olumsuz gelişmeler nedeniyle sancılı geçeceğini düşünüyorum.

Yargıtay’ın, sekiz sanıklı Gezi Parkı davasında, Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet, milletvekili Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku’nun 18’er yıl hapis cezasını onaması özgürlükten yana umutları tüketiyor.

Kanun Hükmü’ isimli belgeselin yarışma listesine alınmasına iktidarın karşı çıkması üzerine yaşanan gelişmelerden sonra Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin iptal edilmesi otoriter rejimi pekiştirmenin yeni bir adımını oluşturuyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ihlal kararlarını siyasi iktidarın, dolayısıyla ilgili mahkemelerin dikkate almaması umutsuzluğu daha da derinleştiriyor.

Anayasa Mahkemesi’nin, Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin (MTV) ikinci kez ödenmesine ilişkin iptal istemini reddetmesi yargıdaki büyük kuşatmanın kanıtı olarak değerlendiriliyor.

Piyasalardaki yangın, emeklilerin feryadına kulak vermekte gecikme, eğitimin her aşamasında yaşanan sıkıntılar sonbaharın sancılarını ağırlaştırıyor.

Bütün bu olumsuzluklara karşın muhalefetin sesinin çıkmaması eleştiriliyor.

SİYASET ISINACAK

Ben şahsen, 1 Ekim’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Yeni Yasama Yılı’na başlaması, 7 Ekim’de AKP Olağanüstü Büyük Kongresi’nin gerçekleştirilmesi, 5-6 Kasım’da da CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın yapılmasının ardından siyasetin giderek ısınacağını, Ocak ayından itibaren de Yerel Seçime yönelik safların belirginleşeceğini öngörüyorum. Bekleyelim görelim.

---

İYİ HAFTALAR

remzidilan_48@hotmail.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.