Seçim Takviminin önemli adımlarından birisi daha gerçekleştiriliyor. Cumhurbaşkanı ve milletvekili aday listeleri kesinleşti, oy pusulaları bastırıldı… Dahası, bu hafta oy kullanma işlemi başlıyor.

Nasıl mı, nerede mi? Elbette yurt dışında ve Gümrük kapılarında. Seçim Takvimine göre, yurt dışında yaşayan Türk Vatandaşı seçmenler, 7 Haziran Perşembe günü, Gümrük Kapılarında ve çeşitli ülkelerde sandık kurulan merkezlerde oy vermeye başlayacaklar.

Yurt içinde ise bu hafta, Cumhurbaşkanı adayları, milletvekili adayları ve bağımsız adayların reklam, ilan yerleri ile mitin yapacakları alanların belirlenmesine ilişkin işlemler yapılacak. Sandık kurullarına itiraz ve şikayetlerin başlaması ile bunların sonuçlandırılması da bu haftaki işlemler arasında bulunuyor.

***

24 Haziran yaklaştıkça seçim meydanları kaynıyor, adaylar ve partiler arasındaki gerilim giderek tırmanıyor. ‘Baş Usta’ önüne geleni haşlıyor, rakipleri Akşener, İnce ve Karamollaoğlu gereken karşılığı veriyor.

Reis’in İngiltere’de Kraliçe'yle görüştüğü mekanın resmi kabul salonu değil küçük bir oda olduğu iddiası ortaya atılırken, yabancı sermayenin, 'Türk ekonomisindeki sıkıntıların giderilmesine katkıda bulunmayı bazı koşullara bağladığı' söyleniyor. Ayrıca, ekonominin şu anki durumu ve seçimden sonra olacaklar konusunda çizilen tablolar iç karartıyor.

***

HDP’nin barajı aşamaması durumunda en az 60 milletvekilliğinin AKP’ye geçeceğine işaret edilerek, ‘Buna engel olalım, her aileden birileri bu defalık HDP’ye oy versin’ kampanyası yürütülüyor. Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilerek özgürce propoganda yapmasını isteyenleri ‘hain’likle suçlayan Cumhur İttifakı ise, HDP’yi Meclis dışında bırakma konusunda boş durmuyor.

Küçük ortak MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli ‘Af’ konusunu ısıtmayı sürdürürken, büyük ortak AKP’nin lideri Erdoğan ise ‘Büyük Av’ın planlarını yapıyor. Kimi çevrelere göre, Afrin Harekatı çabuk unutuldu diye Kandil’e yönelen ‘Reis’in amacı, tıpkı Ecevit’in Abdullah Öcalan’ı yakalatıp Türkiye’ye getirttiği gibi, Kandil’in ünlülerinden bir-ikisini ele geçirip seçimi kazanmayı garanti altına almak.. Tabi bu arada malesef, Kuzey Irak’tan şehitler gelmeye başladı bile.

***

Cumhurbaşkanı seçimi ilk turda sonuçlanacak mı, yoksa 8 Temmuz’da yapılacağı açıklanan ikinci tur oylamaya mı kalacak?

İlk turda bu iş biter’ diyenler azınlıkta. Bütün tahminler ve hesaplar ikinci tur için yapılıyor, hatta, senaryolar ikinci tur nasıl kazanılır üzerine yazılıyor.

İşte o senaryolardan birisi:

‘İkinci tur için Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına bir hükümet modeliyle, yani Bakanlar Kurulunda güç birliği yapılması vaadi ile çıkılması, bu turda kendi adayını görmeyecek olan seçmenin Erdoğan’a yönelmesinin veya sandıktan uzak kalmasının panzehiri olacak.

Bu noktada bir konuya açıklık getirmek gerekir. Bir örnek olmak üzere ilk turda; RT. Erdoğan % 42, M.İnce % 31, M.Akşener % 15, S.Demirtaş % 9, T.Karamollaoğlu % 2 ve D.Perincek % 1 oy aldığını varsayalım.

Bu oy oranları dikkate alınarak;

- M.İnce : 1 CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI (CBY) 13 Bakanlık,

- M.Akşener: 1 CBY, 6 Bakanlık

- S.DEMİRTAŞ: 1 CBY, 4 Bakanlık

- T.KARAMOLLAOĞLU: 1 CBY, 1 Bakanlık

- DP : 1 Bakanlık

Bu dağılım sonucu 4 CBY, 25 Bakanlık şeklinde bir hükümet oluşumu açıklanabilir.

Bakanlıkların dağılımı ve isimlendirilmesi süreci için siyasi ve hukuki geçerliliği olacak şekilde, 25 Haziran sabahı ikinci tur sonrasına yönelik bir protokol imzalanabilir.

Partilerden CBY veya Bakan isimleri istenirken ve isimler belirlenirken; Cumhuriyet ve kazanımları, ilke ve değerleri ile sorunu olmayan, çağdaş medeniyet ilkelerini özümsemiş, parlamenter demokrasiyi samimi olarak benimseyen, MİLLET İTTİFAKI ilkelerine bağlı, her türlü terör örgütü ile her hangi bir kanıtlanmış veya kesinleşmiş yargı kararı olmayan kişilerin hükümette görev alabileceğinin mutlaka söz konusu protokole yazılması özel bir önem taşımaktadır. Her CBY veya Bakanlık için iki- üç katı isim talep edilebilir, hükümet oluşumunda gençlerin ve kadınların seçmen oldukları oranda temsil edilmesi eşitlik ve demokrasinin gereğidir.

İşbu esaslarda anlayış birliği sağlanması, en azından Bakanlar Kurulunda cumhuriyet kadınları ve gençlere seçmen oldukları oranda görev verilmesi halinde, demokrasi ve temsilde adaletin bir gereği olarak, Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda MİLLET İTTİFAKI'nın birinci tura göre çok daha avantajlı bir sonuç alacağı ve seçimleri kazanacağı ifade edilebilir.

(Bir dostum tarafından bana gönderilen bu metnin sahibini araştırdım, bulamadım. Ancak, metnin sonunda yer alan ‘yıllarca örgütlenme ve müzakere modelleri üzerinde çalışmış tecrübeli bir uzman olarak her türlü katkıyı sağlamaya devam edeceğiz’ ifadeleri, metnin sahibi ya da sahipleri hakkında ipucu veriyor.)

Özetlediğim bu alıntıda senaryo, ikinci tur’a Muharrem İnce’nin kalacağı varsayımı üzerine kurulmuş. Meral hanım ikinci tura kalırsa bu tür senaryoya itibar eder mi bilinmiyor. Hoş, İnce'nin ve mensubu olduğu CHP’nin de böylesi senaryolara nasıl yaklaştığı belli değil.

Ancak bu senaryodan çıkarılacak sonuç şu olabilir bence: İster Meral hanım, ister Muharrem bey ikinci tur’a kalsın; Millet İttifakını oluşturan siyasi partileri destekleyen seçmenlerle, HDP seçmeni oyunun kendilerinde toplanmasını sağlayabilmeleri için, somut ve bağlayıcı vaatlerde bulunmaları gerekiyor.

--

İyi Haftalar

remzidilan_48@hotmail.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.