Geçen haftaki yazımda sözünü ettiğim, tutuklu ve hükümlülere tek tip kıyafet uygulamasına ilişkin düzenlemeye, yayımlanan son 2 KHK’de yer verilmedi. Zira diktirilecek 70 bin adet tek tip elbisenin hazırlanması için zaman gerektiği açıklandı.

Yayımlanan Kararnamelerden 694 sayılı olanı, hükümlülerin cezaevlerindeki disiplin cezalarını kaldırıyor. Böylece, 10 bin hükümlünün açık cezaevlerine nakli sağlanacak, bunlardan 3 bini ise şartla salıverilerek evlerine gönderilecek. Cezaevleri dolu dolu. Özellikle hükümlü sayısını azaltmak, böylece infaz kurumlarını rahatlatmak için  her kararnameye benzer hükümler konuluyor.
 
MİT’i  Cumhurbaşkanına bağlayan, bu kuruluşun Türk Silahlı Kuvvetleri içinde istihbarat çalışması yapmasına olanak sağlayan ve Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu gibi yeni bir birim oluşturan 694 sayılı kararnamede  ‘seçilenleri değil atananları kollayan’ bir düzenleme de var.
 
‘Atamayla göreve gelen’ MİT Müsteşarı ve bu kurumun elemanlarının, suç işlemeleri halinde ‘Yargıtay’da yargılanmalarına’ olanak sağlayan düzenlemenin, ‘seçilerek göreve gelen milletvekilleri’ hakkındaki soruşturmalar ve yargılamalar için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile Başkentteki yerel mahkemeleri adres göstermesi dikkat çekiyor.

***

Geçen haftanın gündemindeki diğer Konulara gelince…

Öncelikle, Londra’da düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 200 Metre Finalini Türkiye adına kazanan Azerbaycan kökenli Milli Atlet  Ramil Guliyev’i kutlamak istiyorum. Tabi, diğer dallarda ülkemize madalyalar getiren sporcuları kutlamayı da ihmal etmeden..

Milli "atlet" Guliyev’in kazandığı uluslararası başarı bizi ne kadar çok sevindirdiyse, ulusal düzeyde başlatılan ‘atlet’ tartışma ise o kadar üzdü.  

Adalet Yürüyüşü boyunca CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu izleyen Hürriyet gazetesi foto muhabiri Selahattin Sönmez, 25 günlük tarihi eylemden gazetelere yansımayan özel anları, ‘Adaleti Yolda Arayanlar’ adlı kitabında toplamış. Basımı tamamlanıp satışa yeni sunulan kitapta Kılıçdaroğlu’nun dinlendiği karavanın içinden de çarpıcı fotoğraflar yer alıyor.

Bunlar arasında bulunan, Kılıçdaroğlu’nun, kızı Zeynep ile birlikte öğle yemeğini yerken çekilmiş olan ‘atletli’ fotoğrafı daha çok dikkat çekti.

Erdoğan’ın eleştirisi üzerine fotoğraftaki ‘atlet’ Türkiye’nin gündemine oturdu. “Sen Atatürk’ü böyle atletle yemek yerken görüp de resim çektirdiğine şahit oldun mu, böyle bir şey var mı? Bunlar trajikomik görüntüler” diyordu Cumhurbaşkanı Erdoğan.

Hürriyet’in bu fotoğrafı “Vatandaş Kemal” başlığıyla manşetten vermesi ses getirmişti anlaşılan.
Kılıçdaroğlu gerekli yanıtı naif bir üslupla verdi Erdoğan’a ve ekledi: Ben adalet diyorum o atlet diyor.

Sonra ilgili ilgisiz herkes konuştu.

Erdoğan’ın atlet konusunda Atatürk’ü örnek göstermesi üzerine de sosyal medyaya Büyük Önderin atletli fotoğrafları yağmaya başladı.

Kolsuz fanila da denilen ‘atlet’ sıcak havada ve sıcak aile ortamında insanı rahatlatan bir giysi.  Tabi ‘atlet’ giymek ayrı, ‘atlet’ yani sporcu olmak ayrı şeyler. Her atlet giyen kişi Türkiye Atletizm Federasyonu’nun düzenlediği yarış dallarından ‘Yürüyüş Ligi’nde yarışmıyor.

Ancak ben Kılıçdaroğlu için aynı şeyi düşünmüyorum.

Yani O, hem ‘atletli’ Kemal hem de amatör bir ‘atlet’. Baksanıza, 42 kilometre 195 metre mesafesi olan maraton koşusuna katılanlar atlet. Türkiye’de ilk kez düzenlenen ve her gün bir etabı koşularak 6 günde tamamlanan 250 kilometrelik Likya Yolu Ultra Maratonu’na katılanlar atlet. Yürüyüş de bir atletizm dalı. Yürüyüş mesafesi pistte 10, yolda 50 kilometre.. 
Yürüyüş sporunda her 5 kilometrede yiyecek-içecek istasyonları bulunuyor. Yürüyüş sırasında yarışçılara su ve çikolata gibi içecek ve yiyecekler verilebiliyor.  20 kilometreden sonra ise sadece su istasyonları var.  Yani sadece su ikmali yapılabiliyor. Yürüyüş yarışmasının tabii ki bazı teknik kuralları var. Ama nihayetinde en uzun mesafe 50 kilometre.

Tablo buyken peki, 450 kilometre yolu yürüyen Kılıçdaroğlu neden amatör bir atlet sayılmasın.
Nitekim, Çanakkale’de geçen Pazar sabahı düzenlenen, yaklaşık 6 kilometre mesafeli ’57. Alay’a Saygı Yürüyüşü’nde de idmanlı olduğunu gösterdi. Yani, Kemal Kılıçdaroğlu, üzerindeki  o atlet nedeniyle değil, gösterdiği performanstan dolayı amatör bir ‘atlet’ bence..

***
‘Atlet’ “Adalet Yürüyüşü”nü yeniden gündeme getirmenin yanı sıra  CHP’nin Çanakkale’de düzenlediği, Cumartesi günü başlayan, 4 günlük ‘Adalet Kurultayı’na da geçiş köprüsü oldu. 

Hükümetin yayınladığı 693 ve 694 sayılı Kararname’ler de, kurultaydaki panellerde “Hak, Hukuk, Adalet”e dair tartışmaları besledi, zenginleştirdi.

İyi haftalar - iyi bayramlar.

remzidilan_48@hotmail.com


 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.