“Biofotonik alanında öncü bir biyofizikçi olan Alman doktor Fritz Albert Popp, bütün canlı hücrelerin ışık saçtığı ve ışığın kaynağının DNA olduğuna dair araştırmasını yayınladı. Kelimenin tam anlamıyla her birimiz birer ışık parçasıyız. Nikolas Tesla, insan vücudunun yaydığı frekanslarla karışan dış frekansları yalıtabildiğimiz vakit hastalıklara karşı büyük bir direnç geliştireceğimizi savundu. Geçen yüzyılın başında Amerikalı doktor Bruce Tainio insanların ve gıdaların biyofrekanslarını ölçen bir alet geliştirdi. Esans yağlar uzmanı D. Gary Young’un da yardımıyla araştırma frekanslar ve hastalıklar arasındaki ilişkiyi incelemeye yöneldi.

CANLILARIN FREKANSLARI

İnsan Beyni 72-90 MHz
İnsan Bedeni (Gündüz) 62-68 MHz
Soğuk algınlığı belirtileri 58 MHz

Grip belirtileri 57 MHz
Kanser 42 MHz
Ölüm başlangıcı 25 MHz
İşlenmiş/Konserve yiyecekler 0 MHz
Kuru otlar 12-22 MHz
Taze otlar 20-27 MHz
Esans yağlar 52-320 MHz
Sağlıklı bir insan vücudunun 62-68 MHz’lik bir frekans aralığı var. Hastalık ve rahatsızlıklar 58 MHz’de baş göstermeye başlıyor. Esans yağlar insan tarafından kullanılan doğal maddeler arasında en yüksek frekansa sahip olan şey. Yukarıdaki frekans tablosunda bir uçta işlenmiş/konserve yiyecekler dururken (0 MHz) öteki uçta en yüksek frekans ile gül yağı (320 MHz) bulunmaktadır.

Esans Yağların Frekansları :
Gül 320 MHz
Herdemtaze 181 MHz
Günlük 147 MHz
Lavanta 118 MHz
Melissa 102 MHz
Ardıç 98 MHz
Sandalağacı 96 MHz
Melekotu 85 MHz
Nane 78 MHz

Fesleğen 52 MHz

Kahve ile insanın frekansını düşürürken, esansla yükseliyor. Olumsuz düşüncelerin insan frekansını 12 MHz kadar düşürdüğü, oysa olumlu düşüncelerin frekansı 10 MHz kadar yükselttiği bulgulanmıştır. Meditasyon ve dua gibi çalışmalar frekansı 15 MHz kadar yükseltmektedir. Bir esansı kokladığınız zaman beynimizin amigdala denilen bölümü etkilenir ki burası hafızanın ve duyguların saklanıp serbest bırakıldığı yerdir. Bizi etkiliyor olabilecek olumsuz frekansların farkında olmalıyız. Birçoğumuz bitkiler üzerindeki klasik müzik ve hard rock müzikleriyle yapılan deneyi biliyordur. Klasik müzikle birlikte bitkiler serpilirken, hard rock onları öldürmüştür. İnsanlar da farklı değil.”

Alıntıdır: wellbeing.com.au

https://www.youtube.com/watch?v=hIgmiDnmVdU

Bir örnek de maddenin frekansla nasıl etkilendiğini gösteren deneydir.

Yukarıda yaptığım özetten sonra verilere bir bakalım:

Beyin normal 72 MHz, fikir bulunca yükselir. Çalışmaz ise frekans azalır.

Merak ediyoruz: Güneş kaç frekanstır?

Bebek kokusu, ermiş kişinin kokusu frekansı yüksek midir?

Taze ot 20-27 MHz

Gül esansı 320 MHz

320'yi 20'ye bölersek, gül esansı gül otunun 16 kat frekansına sahip olmakta!

İnsan 70 MHz

İnsan esansı da en az 20 kat ise, 1400 MHz olabilir.

Koku filmini hatırladınız mı? Sizce “KOKU” filminin alt yapısı ile ilşkili midir?

https://www.youtube.com/watch?v=AR4Yxq70iKI

Esans o maddenin gaz, öz halidir.

İnsanın ölüsü ile gülün ölüsü, koku ve frekansı yakın mıdır?

Gülün özü bu yaşamda devam eder. İnsanın özü başka bir boyuta geçer ve beden gülden daha düşük frekansa sahip olabilir.

Sevdikleimizi, frekansımıza yakın kişilerden seçiyoruz. Hani, “eletriğimiz uydu” diyoruz ya! Ruhsal birlikteliğin oluşması zordur. Ancak beraber frekans yükselmesi yaşayan kişiler uzun süre beraber olabilirler. Eğer bir ruh, başka bir ruhla bu yaşamda birleşebiliyorsa, tüm ruhlarla da birleşebilecek olgunlukta demektir. Olgun ruh, frekans ayırımı yapmaz. Bu kişiler çok azdır. Bizler yolculuğumuz süresince birileri ile rastlaşır ve bir müddet birlikte yol alabiliriz, birbirimizi etkileriz.

İnsan tek frekansla değil en az dört frekansla etkişlimdedir, akış halindedir.

Frekansımızın yükselmesi dileğimizle.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.