Fatiha, Kur’an’ı Kerim’in ilk suresidir. Mekke döneminde inmiştir, yedi ayettir. Kelime anlamı, açan, açılacak şeylerin başı olandır. Kur’an-ı Kerim’in açılış suresi olduğu için bu adı almıştır ve günde beş vakit namazda toplam kırk defa okunmaktadır. Ayrıca, “Ümmü’1-Kitab” (Kitabın özü) “Es-Seb’ul-Mesânî” (Tekrarlanan yedi ayet) gibi isimleri de vardır. Fatiha suresi Kur’an’ı Kerimin bütünlüğüyle insandaki amacını, insanın yaratılış gayesini en öz haliyle anlatan suredir. Fatiha suresini okurken,

1- Bismillahirrahmanirrahim

2- Elhamdü lillâhi Rabbilalemin

3- Errahmânir'rahim

4- Maliki yevmiddin

5- İyyâke na'budü ve iyyâke nesta’în

6- İhdinessırâtel müstakîm

7- Sırâtallezîne en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn

1- Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.

2- Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

3- O Rahman ve Rahimdir.

4- Din gününün sahibidir.

5- Ancak sana kulluk ederiz ve ancak senden yardım dileriz.

6- Bizi dosdoğru yola hidayet eyle.

7- Kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.

demekteyiz. Şimdi, Fatiha okurken ne dediğimizi işitmeye başlarsak, Fatiha’nın iki bölümden oluştuğunu görebiliriz. Birinci bölüm 1-2-3-4. ayetler, ikinci bölüm 5-6-7. ayetlerdir. Birinci bölümde Cenab-ı Allah kendisini ve yaratma gayesini anlatırken, ikinci bölümde yaratılan insanın ağzından, kulluğun ne olduğu ve nasıl yerine getirilebileceği vurgulanmaktadır. Öncelikle, Fatiha okurken bu bilinçle okumak gerekir. Allah bize ne diyor, biz Allah’a ne diyoruz? Devamında ise Fatiha’da işitip, söylediklerimizi hayatımızda uygulamak gelir. Cenab-ı Allah’a kul yani Allah’ın “Kulum” dediklerinden olmak istiyorsak şunu çok iyi anlamalıyız ki yaşamda uygulanmayan Fatiha’yı okumak, üzerinde yazan ilacı alıp kullanmadığımız reçeteyi sadece okuyarak iyileşmeyi beklemekle aynıdır. Cenab-ı Allah, Hicr suresi 87 ayeti kerimesinde,

Şu kesin ki biz sana Seb'û'l-mesani ile şu yüce Kur’an’ı verdik

demektedir. Seb'û'l-mesani, övülen, tekrarlanan yedi anlamına gelmekte olup Fatiha suresi ifade edilmektedir. Cenab-ı Allah, biz sana Fatiha’yı verdik demektedir. İmam Ali efendimiz ise,

Bütün semavi kitapların esrarı Kur’an’dadır. Kur’an’daki, her şey Fatiha’dadır. Fatiha’daki her şey besmele’dedir. Besmeledeki her şey Besmelenin “Ba” sındadır. Besmelenin “Ba” sındaki ise onun altındaki, noktadadır

buyurarak Fatiha’nın önemine dikkat çekmektedir. Fatiha suresi Kur’an’ı Kerim’in bir özeti ve çekirdeği hükmünde olurken, Kur'an’ı Kerim’in tamamı, Fatiha suresinin açılımı gibidir. Talak suresi 12 ayeti kerimede bu gerçeklik,

O Allah ki, yedi kat gökleri ve yerden de onların misli kadarını yarattı. Allah’ın her şeye kadir olduğunu ve Allah’ın her şeyi ihata etmiş olduğunu bilmeniz için emir, onların arasında devamlı iner

denilerek beyan edilmektedir. Bu beyanı anlamak için Fatiha’nın, yaratıcı ve yaratan yani Allah ve insan arasında muhabbet olduğu gerçekliğiyle bakmamız gerekiyor. Kur’an’ı Kerim, bütünüyle, yaratıcı Allah’ın yarattığı insanı muhatap almasıyla oluşan ve Allah’ın Kendisine, yaratılmışlığa ve insana ait olanları yine insana anlatışıdır. Yaratılmışlıkta var olan tümlük, Kur’an’ı Kerimde bulunmaktadır yani Allah Kur’an’ı Kerimde Kendisini yaratılmışlıkla anlatmaktadır. Bu âlemde ne varsa Kur’an’ı Kerimde mevcuttur. Bu mevcudiyet özü cihetiyle gerçekleşir ki yaratanın Allah, yaratılanın kelâm, kelamın Allah’ın kelamı olmasıyla gerçekleşir. İnsan, Kur’an’ı Kerim ile yaratıcısını işitmekte, işittiğine muhatap olmaktadır. Âlem, Kur’an’ı Kerimin ete kemiğe bürünmüş hali olup Allah’ın kendisini fiil olarak anlatışıdır. İnsan, Fatiha ile Yaratıcısını işitip muhatap olmasıyla Rabbini işitip muhatap olacağı özelliği kendisinde oluşturmuş olur. Fatiha, hakikatteki bu gerçekliğiyle sadece dille cümleleri tekrar ettirerek okunan bir sure olmanın çok ötesinde, insanın kendisini yaratan Rabbinin adıyla okumasının ve bu sayede, Cenab-ı Resulullah efendimizin,

Nefsine arif olan ancak Rabbine arif olur

beyanında belirtilen ariflerden olmasının kapısıdır. Bakara suresi 189 ayeti kerimede,

Evlere kapılarından girin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz

denilen gerçeklik doğrultusunda Allah’ın kulu olarak, yaşam muhabbetinde Allah’a muhataplık ancak Fatiha suresini yaşamca okumakla mümkündür. Gaye, yedi ayeti ezbere tekrar etmek yerine Fatiha’yı okurken kendiliğimizden arınıp Rabbi işitip, işittiğimizle muhabbet olmalıdır. Fatiha’nın kelime anlamı, açan, açılacak şeylerin başı anlamına gelmesinin sebebi de tam olarak budur. Fatiha okumadan Kur’an’ı okumak ne okuduğumuzu bilmeden tekrar etmek olur ki Allah insanı Kendisine muhatap yaratmıştır ve bunun yolunu da Fatiha ile insana göstermiştir. Fatiha, Allah’ın varlığını ve bizim yokluğumuzu ispat ederken, varlığımızın ancak Allah ile var olduğunu idrakimize sunmaktadır.

İslam, Allah’tan başka ilah olmadığına şehadet edip bu şehadet üzerine Allah’ın kulu olarak yaşamaktır. Bu sebeple, Fatiha bizleri Allah’tan başka ilah olmadığı hakikatine şehadet ettiren suredir. Bizler Fatiha’yı yaşamca okumayı başardığımızda dosdoğru yol olan Ahlak, adalet, ilim, insan ve şahadet yolunda bu değerler üzerine yaşayarak yürümüş yani yaşamış oluruz. İşte bu hakikî yaşam içinde her zerrede her yüzde gördüğümüz Allah’ın tecellisi olur. Şehadeti olmayanın okuduğu Fatiha Arapça söz tekrarı olarak kalır. İnsanın okuması söz tekrarı olmaktan çok daha üst düzeyde bir okuma özelliğidir. Söz tekrarını dile getirmek, insan olmayan diğer canlılar için de mümkün olduğundan, insan için okumanın söz tekrarı olmadığının en büyük ispatıdır. Mahlûk söz tekrarı yapar ama söylediğini yapamaz. İnsan ise söylediği sözü yapabilendir. Söylediğimizi yapmıyorsak bizim okumamızın bize bir faydası olamaz aksine zararı olur çünkü sadece söz tekrarı olan okumakla olunduğu zannı doğar ve bizi bu zan üzerine tutar. Bizlerin zannının Allah katında hiçbir değeri yoktur. Cenab-ı Allah, Yunus suresi 36. Ayeti kerimede,

Onların çoğu ancak zannın ardından gider. Oysa zan, hak namına hiçbir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilendir.

buyurarak bu gerçeği beyan etmektedir. Bizler, Fatiha suresini, söz tekrarı olan yaşamadan okuduğumuzda, yaşayınca gerçekleşecek olanı okumakla gerçekleşiyor zannından kendimizi kurtarıp, yaşayarak okumalıyız. Ancak o zaman Allah’tan başka ilah olmadığına kendimizde ve tüm âlemde şahitlerden olabiliriz.

Bu yazımızdan sonra nasipse her hafta, Fatiha suresinin ayetlerini ayet ayet işitip görmeye çalışacağız.

Özkan Günal

ozkan.gunal@emekyayinevi.com

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.