Reis’in “Ben ekonomistim” teorisi de iflas etti.

Miras yedi gibi ülkenin kaynakları tükenip gitti.

İnsan çaresizlikten ne yaptığını bilmiyor.

Hani derler ya “Denize düşen yılana sarılır”

Reis de öyle yaptı.

Ekonominin başına “Bunlar dolandırıcı, Halk bankasını da dolandırmaya kalktılar” dediği bir adamı getirdi.

Getirdiği adam da “Rasyonel zemin’ vurgusuyla göreve başladı.

Bir anlamda bu sözlerle “Dolandırıcılık” sözünün intikamını almış oldu.

Peki, böyle dolandırıcı bir adam,

Dürüst olduğu şüpheyle bakılan bir adam,

Ekonominin başına niye getirilir?

Üstelik bu adamın İngiltere Krallığına bir de “Bağlılık yemini” olduğu gündemde dururken.

Yeniçağ Yazarı Sedat Kaya’nın açıkladığı O yemin;

"Ben Mehmet Şimşek, samimi ve doğrulukla deklare ederim ki, İngiliz vatandaşı olduğumda Majesteleri Kraliçe 2. Elizabeth'e ve varislerine (bugün kral Charles) bağlı kalıp yolunda ilerleyeceğim... Birleşik Krallığa bağlılığımı sunarım... İngiliz vatandaşı olarak görevlerimi ve sorumluluklarımı yerine getireceğime yemin ederim."

Adam alenen Birleşik krallığa bağlı olduğunu deklare ediyor.

Bir İngiliz vatandaşının Türkiye’ye ne gibi faydası olabilir ki!

Bu atama MHP için bir “Beka sorunu“ oluşturur mu buna da bakılması gerekir.

Yani çocuk daha doğmadan ana rahmine sakat düştü.

Bu kadar şaibeli bir ortamda gelen kişinin başarılı olması mümkün mü?

Bir iddia daha var ki görünenden daha vahim;

Mehmet Şimşek çevresine "Ekonomide görünenden daha büyük problem var" dediği..

Durum gerçekten çok vahim mi?

Yoksa Mehmet Şimşek şimdiden kılıf mı hazırlıyor?

Ama hangi şart olursa olsun bu sistem içinde Mehmet Şimşek’in başarı sağlaması ve ekonomiyi düzlüğü çıkarması olası bir ihtimal olarak gözükmüyor.

Zira alınacak her karar Reisin Türkiye politikasını etkileyecektir.

Bu kararların başında Türkiye’nin rezerv eksikliğinin giderilmesi,

Çalışanlar lehine söz verilen “Ücret artış politikaları“

Reisin şiddetle karşı çıktığı “faiz politikaları”

Enflasyonun tek haneye düşürülmesi,

Hemen kapının önünde bekleyen en büyük problemler.

Ya da Reis geçmişin günah keçisini bulmuştur.

İşin realitesine bakıldığı zaman Reis politikasının zarar görmesine müsaade etmeyecek.

Ancak kasa da boş. Hiçbir çözüm de üretilemeyecek.

Körfez ülkelerinin yardımlarıyla ekonomiyi çevirdik” sözü bunun en güzel teyididir.

Neticede Mehmet Şimşek ile yollar ayrılacaktır.

Bu süre çok değil. En kabadayısından 4-5 ay.

Daha önce de belirttiğimiz gibi bu işin ceremesini halk çekecektir.

Çünkü bütün kusurlar halının altına süpürüle süpürüle birikti.

Artık odaya sığmaz oldu.

Etrafa dağılacak.

Bütün olayları görmezden gelen halk, bir anlamda gerçekle karşı karşıya kalacaktır.

Bundan sonra uygulanacak bir tek yöntem var.

Güneş çarığı sıkacak, çarık da ayağı..”

Ekonominin sıkıntısı iktidarı sıkacak.

İktidar bu sıkıntıyla kendine oy verenleri sıkacak.

Neticede İdare edenle İdare edilenler karşı karşıya gelecek.

Birisi kaynaklar tükendiği için halkın istediklerini veremeyecek.

Daha seçim akşamı sonuçlar belli olmadan zamların yağmur gibi yağması bunun ilk işaretleriydi.

Halk geçim derdine düşeceği için iktidarı sıkıştırmaya çalışacaktır.

Bir canavarı bu kadar büyütürseniz sonuçta kendi kendini yemeye başlayacaktır.

İktidar partisini de bekleyen kendi kendini yok etmek üzerine kurulacak.

Birçok kişi bu sorumluluğa pay sahibi olmak istemeyecek.

Herkes bu işin bir sorumlusunu aramaya çıkacak.

Hiç kimse yapılan hataları kabullenmek istemeyecektir.

Vatandaş hala şunu anlamadı

Türkiye’nin yeni bir kan değişimine ihtiyacı var

Köhneleşmiş fikirler,

Metal yorgunluğu yaşayan ruhlar,

Artık bu ülkeye bir katkı sağlayamayacaktır.

Eskilerin dediği gibi;

kusur altın olsa kimse eğilip yerden almaz

Kendi aralarında da bir çekişme başlayacaktır.

Bu da demektir ki 6 ay sonrasında ufukta yeni bir seçim görülebilir.

Bir şeyin şüyuu vukuundan beterdir.

Bu iktidar üyelerinin en çok korktuğu olay;

Bağımsız Türk Mahkemelerince yargılanmak

Bu olay onların akıllarından bir türlü çıkıp gitmeyecek.

Akıbetten kaçış yok.

Tarihin tozlu sayfaların bakın, kim kaderinden kaçabilmiş.

Zira bu kaderi kendileri yazdılar.

Yaradan ne buyurmuştu (Zümer suresi ayet 9)

“De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”

Sonuç ortada.

Daha fazla yoruma gerek var mı bilmem..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.