Rusya Savunma Bakanı Şoygu'dan "Turan Ordusu" yorumu!

BURSA ARENA / Haber Merkezi

Türkiye’nin Kırım konusunda Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunması, II. Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan’ın yanında yer alması ve Kafkasya ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleriyle yakın ilişkiler kurması, bölgede emperyal amaçlarını gizlemeyen Rusya’yı rahatsız ediyor. Kazakistan medyasına demeç veren Rusya Federasyonu Savunma Bakanı Sergey Şoygu (Sergey Shoygu), Türkiye ile ilişkiler ve Turan ordusu konusundaki sorulara verdiği cevaplar dikkat çekti.

Türkiye’nin bağımsız Türk devletleri ile ortak askeri, ticari ve diplomatik ilişkilerin tesis edilmesine yönelik çalışmaları, Sovyetler Birliğine dönme idealini açıktan dile getiren ve eski Sovyet toprakları üzerinde hak iddiasında bulunan Putin Rusya’sını endişelendiriyor. Özellikle ortak Turan ordusu fikri, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde dönem dönem dile getirilen ve üzerinde ciddi tartışmalar yapılan bir konu. Bu ülkeler üzerinde hak iddia eden Moskova yönetimi ise etki alanını kaybetmemek için “çok uluslu ve çok dilli Rusya Federasyonu” olgusunu ileri sürüyor. Kazakistan’a yönelik haberler yapan Tengrinews’e açıklamalarda bulunan Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, son zamanlarda dile getirilen ve tartışılan “Turan ordusu” konusunda çekincelerini dile getirdi.

“Bunun (Turan’ın) hayalini kuruyorsunuz, buna doğru bazı adımlar atmaya çalışıyorsunuz. Aynı Türk dilli halklar, Rusya topraklarında yaşıyor, sayıları da oldukça fazla. Ülkemiz çok dinli ve çok ulusludur… Ve yüzyıllardır birlikte yaşıyoruz.”

Sergey Şoygu, Rusya Sav. Bak.

ŞOYGU’DAN TURAN ORDUSU YORUMU

Kazak Tengrinews, Şoygu’ya sorusunu şu şekilde yöneltti:

Rusya ile Türkiye arasındaki ortaklık son zamanlarda oldukça verimli. Fakat aynı zamanda, Türkiye’deki bazı siyasetçiler ve bizdeki (Kazakistan) bazı çevrelerde büyük Turan’ı yeniden kurma ve Türk devletlerinin birleşik ordusu “Turan ordusu” kurma fikri oluşuyor. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?

Şoygu’nun Turan Ordusu sorusuna cevabı:

“Bu insanlara söylemek istediğim ilk şey, onlara politikacı mı yoksa başka bir şey mi diyeceğimi bilmiyorum. Pekala, bunun hayalini kuruyorsunuz, buna doğru bazı adımlar atmaya çalışıyorsunuz. Ne için ve kime karşı? Aynı Türk dilli halklar, Rusya topraklarında yaşıyor, sayıları da oldukça fazla. Ülkemiz çok dinli ve çok ulusludur. Ve yüzyıllardır birlikte yaşıyoruz.”

“TÜRKİYE’NİN NATO ÜYESİ OLMASI…”

“Türkiye ile ilişkilerden bahsedecek olursak, çok zor ama çok etkili çalışmalarımız var. Ortak çalışmak zor çünkü engelliyorlar ve Türkiye’nin NATO üyesi olması da bunu engelliyor. Ama kendi içinde bile eşsiz bir deneyim olduğunu söyleyebilirim. Bir ülke NATO’dayken, başka bir ülke NATO’ya üye değil. Ortak bir dil buluyorlar, ortak çalışma ve ortak operasyonlar yürütüyorlar, imkansız göründüğü yerde uzlaşma buluyorlar. Örneğin İdlip gerilimi azaltma bölgesi. Bize göre genel olarak zamanında Suriye’de gerilim azaltma bölgelerinin oluşturulması bu tür çatışmaları çözmek için yeni bir sayfa ve yeni bir mekanizmadır. İnsanların birbirleriyle konuşmaya başlaması, böylece gerçekten bir tür ayrım olması için gerilimi azaltma bölgelerinin oluşturulması. Bazıları böyle yaşamaya hazırken, diğerleri böyle yaşamaya hazır değiller, bu yüzden bu bölgeler ortaya çıkıyor.

“DAĞLIK KARABAĞ… ÇOK ZOR BİR OPERASYON”

Ve bugün (Türkiye ile) Suriye’nin kuzey doğusunda ortak devriye geziyoruz… Ve birlikte teröristlere karşı savaşıyoruz. Sık sık ortak hava sahasında birlikte çalışıyoruz. Ve birçok geçiş noktasını düzenleyip kontrol ediyoruz, sığınmacılar konusunda birlikte çalışıyoruz. Kolay değil, zor bir iş. Neden orada yaptırım uygulamaya çalıştıklarından bahsetmeyeceğim ve kısmen de NATO ortakları tarafından Türkiye’ye yaptırım uygulandı bile. Son çalışma kesinlikle Dağlık Karabağ’dır. Bu çok zor bir operasyon. Tam da bu şekilde adlandırmak isterim. Çünkü içinde çok sayıda argüman, unsur, neden vardı. Sonuçta, birlikte yaşadıklarımız, barış, uyum ve dostluk içinde yaşamaya da devam edeceğimiz iki kardeş halkımız, birbiriyle savaşıyorlar…

“BİRÇOK ŞEY RUSYA VE TÜRKİYE İLİŞKİSİNE BAĞLI”

Öte yandan, Türkiye’nin buna katılması, dolayısıyla Türk mevkidaşlarımızla da konuşmak ve ilgilenmek gerekiyordu. Devlet başkanımız tüm bunlar için muazzam bir çaba sarf etti. Ve herkesi ikna etmek gerekiyordu. Yani, ‘Ben katılıyorum, sadece onları ikna edin’ diyen kimse yoktu. Hayır, tabii ki herkesi ikna etmek gerekiyordu. Kendi meslektaşlarımızı veya savunma bakanları düzeyinde de Türk meslektaşlarımızla konuştuk. Ama bugün yapılan şey, öncelikle insanların birbirlerini öldürmeyi bırakması oldu. İkincisi, umarım artık ikili temaslara geçip birbirleriyle konuşmaya başlamalarının zamanı gelmiştir. Ermenistan ve Azerbaycan’ı kastediyorum. Ve burada elbette birçok şey Rusya – Türkiye ilişkilerine bağlı. Ayrıca yeni oyuncular ortaya çıkıyor, eski komşular, ancak onlar kendi teklifleriyle ortaya çıkıyorlar. İran’ı kastediyorum. Bu altyapı, demiryolu, hidroelektrik ve ulaşım bağlantılarının geliştirilmesidir. Birçok mesele.”

(QHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.