Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna işgalinin ilk aylarından bu yana ilk kez Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy ile ikili görüşmelere açık olduğunu belirtti.
21 Nisan Pazartesi günü Rus devlet televizyonuna konuşan Putin, Rusya'nın "her türlü barış girişimine olumlu baktığını" söyledi ve "Kiev rejiminin temsilcilerinin de aynı hisler içinde olduğunu umuyoruz" dedi.
Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, Putin'in bu sözlerinin, sivil hedeflere saldırmama konusunda Ukrayna ile doğrudan müzakere isteğini gösterdiğini söyledi.
Zelenskiy ise Putin'in mesajlarında doğrudan yanıt vermedi ancak Ukrayna'nın sivillerin güvenliğini sağlayacak "her tür görüşmeye hazır" olduğunu ifade etti.
Ukrayna ve Rusya dördüncü yılına giren savaşın ilk aylarından bu yana karşılıklı masaya oturmadı.
Rusya ve Ukrayna müzakere heyetleri 29 Mart 2022'de İstanbul'da Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde bir araya gelmişti.
Kremlin sözcüsü Peskov, Interfax haber ajansına yaptığı açıklamada, Putin'in sözlerinin Ukrayna ile müzakere anlamına geldiğini doğruladı.
Putin'in mesajları arasında Sumi saldırısına ilişkin sorumluluk ilanı da yer aldı.
Rusya lideri, 35 kişinin öldürüldüğü saldırı için, "Ordunun Sumi'deki bir kongre merkezine düzenlediği saldırıyı herkes biliyor. Sivil bir tesis mi değil mi? Sivil" dedi.
Putin, Sumi'de vurulan alanda "Kursk'ta suç işleyenler için bir ödül töreni vardı" dedi.
Rusya toprağı olan Kursk'ın bir bölümü Ukrayna askerleri tarafından uzun süredir işgal altında tutuluyor.
'Görüşmeye hazırız'
Zelenskiy bu açıklamalar sonrası yaptığı ilk değerlendirmede, sivil altyapıya yönelik saldırıların karşılıklı durdurulması ile ilgili "Moskova'dan net bir adım" bekleneceğine işaret etti.
Ukrayna lideri, en az 30 günlük süre boyunca "sivil altyapıya yönelik füzeler ve insansız hava araçları ile yapılan saldırıları durduracak" bir ateşkes önerdi.
Kaynak, Reuters / Barışa yönelik diplomatik adımlar hız kazanırken Rusya saldırılarını da yoğunlaştırdı.
Uzun menzilli saldırıların durmasının otomatik olarak sivil altyapının güvenliğini sağlayacağını savunan Zelenskiy, "Bunu nasıl sağlayacağımız konusunda her türlü görüşmeye hazırız" dedi.
ABD Başkanı Donald Trump, bu hafta başında, barış müzakerelerinde ilerleme olmazsa arabuluculuktan çekilebileceklerini söylemişti.
Trump yönetimi Rus tarafıyla ilk temasların kurulması sonrası 30 günlük kapsamlı bir ateşkes fikrini ortaya atmıştı.
Suudi Arabistan'daki görüşmelerde masaya konulan bu planı Ukrayna kabul etti, Rusya ise uzun bir koşullar listesi sundu.
Putin sivil altyapıya yönelik saldırıları durdurma isteği Paskalya Ateşkesi sonrası geldi.
Paskalya ateşkesi barış için bir şans mı?
BBC Rusya Editörü Steven Rosenberg'in analizi
Şüpheci görüşe göre Paskalya ateşkesi, barıştan ziyade Putin'in Beyaz Saray'la ilişkilerini iyi tutmakla ilgili.
Donald Trump'ın başkanlık koltuğuna yeniden oturuşundan bu yana Putin, Washington ile ilişkileri onarmak ve yeni bir iş birliği döneminin önünü açmakla meşgul.
Ancak Amerikalı yetkililerin (Trump'ın kendisi de dahil olmak üzere) son zamanlarda kamuoyuna yaptıkları açıklamalar, ABD yönetiminin Ukrayna konusunda ilerleme kaydedilmemesinden dolayı sabırsızlandığını gösteriyor.
Trump, bir anlaşmanın olası görünmemesi halinde bir barış anlaşmasına aracılık etme girişimlerinden vazgeçmekle tehdit etti.
Kremlin, kısa da olsa tek taraflı bir ateşkes ilan ederek barışa bağlı olanın Ukrayna değil Rusya olduğunu iddia edebilir.
Moskova şimdiden ateşkes ihlalleri ve çatışmaların devam etmesi nedeniyle Kiev'i suçluyor.
Bu kısa süreli ateşkesin çok kısa bir süre kala ilan edildiğini unutmamakta fayda var.
Cumartesi günkü duyuru her iki tarafa da (Rusya ya da Ukrayna) tam olarak hazırlanmak için çok az zaman vermiş oldu.
Kaynak, Getty Images / Donetsk bölgesinin doğusundaki Kostyantynivka'da birçok bina hava saldırılarından ağır hasar gördü
Ancak daha iyimser bir görüş de var.
Kremlin'in "Paskalya ateşkesi" sürpriz oldu. Ancak birdenbire ortaya çıkmadı.
Son haftalarda çatışmaları sona erdirmek için yoğun bir uluslararası diplomasi yürütüldü.
Trump'ın elçisi Steve Witkoff iki ay içinde Putin'le üç kez görüştü. Kremlin liderinin elçisi Kirill Dmitriev de geçen günlerde Washington'a uçtu.
Birkaç gün önce Bay Witkoff ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Ukrayna konusunda görüşmelerde bulunmak üzere Paris'teydi. Ukrayna'dan da bir heyet oradaydı.
Peki bu süreç barış için bir fırsat penceresi olabilir mi?
Çatışmaların devam ettiği haberlerine rağmen, 30 saatlik ateşkes bir şekilde daha önemli, daha kapsamlı bir şeye dönüşebilir mi?
Bu noktaya kadar uzlaşma ya da taviz verme konusunda çok az istek gösteren Putin, şimdi bir anlaşma yapmanın tam zamanı olduğuna ikna edilebilir mi?
Şu anda bunu görmek zor.
Öte yandan söz konusu diplomasi olduğunda, kapalı kapılar ardında yapılan tüm görüşmelere ya da görüşülmekte olan olası anlaşmaların ayrıntılarına vakıf değiliz.
Buzdağının sadece görünen kısmını görme eğilimindeyiz. Bu da daha fazla beklenmedik duyuru olasılığını açık bırakıyor.
BBC Türkçe