Dünya nüfusu sekiz milyara ulaştı, peki ya iklime ne olacak?

Dünya nüfusu sekiz milyar insanı buldu. Ancak daha fazla insan küresel iklim için de daha fazla tehdit anlamına geliyor. Artan nüfusla birlikte uzmanlar kitlesel göçlerin de tetiklenebileceğini düşünüyor.

Birleşmiş Milletler (BM) dünya nüfusunun sekiz milyarı aştığını bildirdi. BM, iklim değişikliği nedeniyle halihazırda kaynak kıtlığı yaşayan bölgeleri daha fazla zor günlerin beklediği konusunda uyarıda bulundu.

BM projeksiyonlarına göre, gıda, su, pil veya yakıt fark etmeksizin 2080’de 2,4 milyar daha artması beklenen dünya nüfusu için çok daha az kaynak dolaşımda olacak.

Afrika’daki nüfus tehdidi yaşamı da iyice zora sokabilir

Reuters‘den Gloria Dickie‘nin aktardığına göre: Biyoçeşitlilik Merkezi nüfus ve sürdürülebilirlik direktörü Stephanie Feldstein, “Her insanın yakıta, oduna, suya ve evim diyebileceği bir yere ihtiyacı var” dedi.

Fotoğraf: Adnan Abidi – Reuters

Uzmanlar, kaynak baskısının özellikle nüfus patlamasının beklendiği Afrika ülkelerinde ürkütücü boyutlara ulaşacağını söylüyor. Afrika’daki ülkeler aynı zamanda iklim etkilerine karşı en savunmasız ve iklim finansmanına en çok ihtiyaç duyan ülkeler arasında yer alıyor.

Ekonomi ve Barış Enstitüsü‘ne göre, yaklaşık 738 milyon insanın halihazırda yeterli gıda kaynağı olmadan yaşadığı Sahra-altı Afrika‘da, nüfusun yüzyılın ortasına kadar yüzde 95 oranında artması bekleniyor. Düşünce kuruluşu, Ekim’de yayınladığı bir raporda, Sahra-altı Afrika’nın büyük bölümünün yüzyılın ortasına kadar sürdürülemez hale geleceği konusunda uyarıda bulunmuştu.

Fotoğraf: Mohammad Ponir Hossain – Reuters

11 yılda bir milyar insan

Küresel olarak sekiz milyar nüfus, sadece son 11 yılda gezegene dahil olan bir milyar insana işaret ediyor.

BM nüfus biriminin direktörü John Wilmoth, sekiz milyar insana ulaşmanın insan başarısının bir sonucu olduğunu ama aynı zamanda rakamın gelecek için de büyük bir risk olduğunu kaydetti.

Çoğunlukla Asya’da bulunan orta gelirli ülkeler, 2011’den bu yana yaklaşık 700 milyon yeni nüfusla bu büyümenin çoğunluğunu oluşturdu.

Hindistan’da nüfus artarken ABD’de de geriliyor

Hindistan’ın nüfusuna yaklaşık 180 milyon insan eklendi ve ülke nüfusuyla gelecek yıl dünyanın en kalabalık ülkesi olarak Çin’i geride bırakmaya hazırlanıyor.

Bununla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Japonya’da doğumlar istikrarlı bir şekilde azalıyor. Çin de Tek Çocuk Politikası programının mirasıyla mücadelede ve geçen yıl ailelere ikinci ve hatta üçüncü çocuk sahibi olmaları yönünde çağrılarda bulundu. Çin hükümeti aynı zamanda doğum oranlarını artırmak için kürtaj konusunda vatandaşları caydırma ve doğurganlık tedavilerini erişilebilir kılma kararı almıştı. Ek olarak tıbbi açıdan gerekli olmayan kürtajlara erişimi de sınırlama kararı alındı.

Rakam yüksek ancak oran düşüyor: Bir çağ bitiyor

Küresel nüfus her zaman yeni zirvelere ulaşsa bile, demograflar büyüme oranının istikrarlı bir şekilde yılda yüzde 1’in altına düştüğünü belirtiyor. Bu orana göre dünyanın 2037’ye kadar dokuz milyar insana ulaşmasının mümkün olmaması gerekiyor. BM, nüfusun 2080’lerde yaklaşık 10,4 milyara ulaşacağını ve 2100’e kadar bu seviyede kalacağını tahmin ediyor.

Wilmoth, “Bu hikayenin büyük bir kısmı da dünyanın yüzyıllardır bildiği bu hızlı nüfus artışı çağının sona eriyor olması” dedi.

Küresel nüfus zirveyi görmeden önce önce eklenecek 2,4 milyar insanın çoğu Sahra altı Afrika’da doğacak, bu da Çin ve Hindistan’nın artık yoğun nüfus konusunda o kadar da ön planda olmayacağı anlamına geliyor.

Daha fazla Afrikalı için daha fazla iklim krizi tehdidi

New York Şehir Üniversitesi’nde demografi alanında araştırmacı olan Deborah Balk, “Afrika şehirleri ortalama olarak büyüyecek” dedi.

Fotoğraf: Anushree Fadnavis/Reuters

Bu, milyonlarca daha fazla insanı yükselen deniz seviyeleri gibi iklim tehditlerine maruz bırakacak.

Dünya genelinde, “kıyı bölgesi orantısız bir şekilde kentseldir” diyen Balk, “Her 10 kişiden biri alçak kıyı bölgesinde yaşıyor” ifadelerini kullandı.

Örneğin Nijerya’nın kıyı kenti Lagos’un yüzyılın sonuna kadar dünyanın en büyük şehri olacağı tahmin ediliyor.

Kitlesel göç ve çatışma sinyali

Uzmanlar, hızlı nüfus artışının iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte önümüzdeki yıllarda büyük olasılıkla kitlesel göçlere ve çatışmalara neden olacağını öngörüyor.

İnsanlar su, gıda ve yaşama alanı için vahşi yaşamla rekabet ederken, gezegende daha fazla insana sahip olmak doğa üzerinde daha fazla baskı oluşturuyor. Ancak insanların bu kaynağı ne kadar tükettikleri de eşit derecede önemli, bu da politika yapıcıların tüketim modellerinde bir değişikliği zorunlu kılarak büyük bir fark yaratabileceğini gösteriyor.

Fotoğraf: VOA/Public Domain

Zengin/fakir emisyonu

Stockholm Çevre Enstitüsü ve kar amacı gütmeyen Oxfam International tarafından 2020’ye ilişkin bir analizine göre, en zengin yüzde 1’in veya yaklaşık 63 milyon insanın karbon emisyonları, 1990 ile 2015 yılları arasında insanlığın en fakir yarısının karbon emisyonlarının iki katından fazlaydı.

Wilmoth, insanlığın doğal dünya üzerindeki etkisinin kaç kişi olunduğundan çok nasıl davranıldığıyla ilikili olduğunu kaydetti.

Kaynaklar:

Yeşil Gazete, Reuters

Fotoğraflar: Reuters

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.