Çocuklar; toplumun en küçük bireyi, somut kavramlar üzerinde fikir yetileri henüz gelişmemiş, doğduğu andan itibaren kanuni ve ahlaki evrensel tüm haklara sahip naif yürekli, doğal, saf, pırıl pırıl minik insanlar..

Çocukları sağlıklı ve güçlü yetiştirebilmek için, önce sorunlu ve bilinçsiz yetişkinlerin elinden kurtarmak gerekiyor! Çocuklar sağlıklı doğuyor ve artık görüyoruz ki sapık supuk yetişkinler arasında hasta ediliyor! Cahil topluma her gün biraz daha egemen olan maganda kültürüne bir çözüm üretilebilinirse ancak, çocuklara da daha sağlıklı ve güvenli bakılabilecek. Değilse, bu cehaletin başta çocuğa, bitkiye, hayvana ve kısacası canlı cansız tüm varlığa zarar vermeleri devam edip gidecek..

Sadece bu cehaletten kararmış maganda kültürü değil, çocuklarımızın çoğunluğu sıkıntılarla birlikte büyüyorlar. Ve mutlu değiller maalesef..

Pandemi sürecinden önce de kısmen süregelen ve bugün daha yoğun yaşadığımız gelişmeler karşısında, çocuklar uzun süre yüzyüze eğitimden de mahrum kaldılar. Evlerinden internet, tablet vs imkanlarla eğitimlerini kısıtlı olarak sürdürmeye çalıştılar. Peki internet, tablet imkanları olmayan çocuklar? Hepsine bu imkan sağlandı mı dersiniz?

Pandemi kısıtlamalarında birçok işyerleri de kapandı, çoğu aile gelir düşüklüğü nedeniyle ağır geçim şartlarına maruz kaldılar. O ailelerin çocukları da bu şansız süreçte en çok sıkıntıyı yaşayanlardı. 

Bu yoksunluk, yoksulluk ve kısıtlanan imkanlar, hangi duyguları yaşattı dersiniz o miniklerin dünyasında? 

Bir de ailelerinin geçim sıkıntısından dolayı çalışmak zorunda kalan işçi çocuklar var. Kimi atölyelerde yevmiyeli, kimileri de sokaklarda mendil, çiçek satıp üç beş kuruş kazanmanın zorunluluğunda.

Söylemeden geçemeyeceğim, biliyor musunuz bir de sahipsizlikten, hırsızlıktan, uyuşturucudan cezaevlerine veya ıslahevlerine düşmüş çocukları yazmaya elim varmıyor, inanın..

Ailelerinin ekonomik düzeyi yüksek çocuklar da, bir şekilde mahrumiyet yaşayan diğer çocuklar da birbirinden ayırt edilmeksizin hepsi bizim çocuklarımız. Toplumumuzun geleceği çocuklarımız. Bu noktada Devletimizin öncelikli bir işi de hiçbir ayrım yapmaksızın önce çocuklar arasındaki eşit dağılımı, sosyal adaleti sağlamaktır. Öyle kolayca Sosyal Devlet deyip geçmemek gerekir.

Çocuklarımıza her konudaki haklarını düşünerek, korumacı tavırla yaklaşarak, kişilik gelişimine zarar vermeden, geleceklerini, psikolojik, fizyolojik ve diğer sosyal haklarını gözeterek, akıllı uslu yetişkinler olarak davranmalıyız. Hakları ve hakettikleri sevgi ve bu insanca yaklaşımlardır.

Bir gün gelir Dünya Çocuk Günü'nü daha sağlıklı ve huzurlu ortamlarda kutlarız umarım.

Sağlıkla, saygıyla, sevgiyle..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.