Zaman durmuyor.

Bereket ve mağfiret dolu bir Ramazanı geride bırakarak bayrama ulaşmış olduk.

Yaradan’a sonsuz şükürler. Dönüşler de yine O’na olacak.

Bu nedenle de eğriye eğri, doğruya da doğru diyeceğiz.

Siyaset de durmuyor, bütün hızıyla akıp gidiyor.

Ak parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Şanlıurfa’da yaptığı konuşmada;

“Kardeşlerim, Harran Üniversitesi'ni kim yaptı? Ötekiler sadece konuşmayı bilir. Biz ise söylediğimiz her şeyi yapmayı namus borcu olarak biliyoruz” dedi.

Hâlbuki Harran üniversitesi 1992 yılında kurulmuş..

..

Bu bir huy mu?

Bu bir alışkanlık mı?

Bu politika insanları kandırma politikası mı?

Yoksa geçmişi unutmak gibi bir özelliğinizi mi var.

Hangi şıkka sokarsanız sokun hiç de hoş değil.

İnsan olarak da söylemek hoş değil.

Müslüman olarak da söylemek hoş değil.

Üstelik bunları yeni yapıyor da değil.

Daha önceki hükümetler tarafından yapılan:

Adıyaman hava limanını,

Ankara Esenboğa hava alanını,

İzmir Adnan Menderes hava alanını,

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesini,

Zonguldak Bülent Ecevit üniversitesini,

Kırıkkale üniversitesini,

Ve daha nicelerini ‘biz yaptık’ demişti..

..

Adıyaman hava limanı 1998 de hizmete girmiş,

Ankara Esenboğa hava alanı 1955 yılında hizmete girmiş,

İzmir Adnan Menderes hava alanı, 1987 yılında Özal tarafından yapılmış,

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi kuruluş tarihi 1992,

Zonguldak Bülent Ecevit üniversitesi kuruluş tarihi 1992,

Kırıkkale üniversitesi kuruluş tarihi 1992.

Hizmetlerin birçoğu yapılmışken daha ortada Ak parti bile yok..

..

Huylu huyundan vaz geçmiyor.

İnsan yapmadığı bir şeye nasıl sahip çıkabilir.

Bu eserleri yapan insanların hakkına tecavüz olmaz mı?

Bu düşüncenin içinde kul hakkı olmaz mı?

Yapmadığı halde nasıl ben yaptım diyebilir.

İnsanların gözünün içine baka baka bunları nasıl söylenebilir.

Ve en kötüsü de bu insanlar doğru olmayan şeylere nasıl inanır?

Üstelik konuştuğu yerlerdeki yöre insanları bunları dinleyip alkışlıyor.

Bile bile lades deniliyor..

..

Politik yönü bizi ilgilendirmiyor.

Politika zaten bir yalan düzeni.

Bizler büyük bir iddia ile geldiği inanç yönüne bakıyoruz.

Bakın Kur’anın bakara suresi 10. Ayeti ne diyor:

Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır. Söyledikleri yalana karşılık da onlara elem dolu bir azap vardır” (Diyanet İşleri meali)..

..

Münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık,

Yalan söyleme hastalığı,

Ve bu yalanın karşılığında uygulanacak bir azap.

İnsan bu azaba nasıl katlanır. Üstelik çok iyi bildiği bir konu..

..

Ayet şöyle devam ediyor:

“ Onlara “Yeryüzünde düzeni bozmayın” denildiğinde,

“Hayır, biz yalnızca ıslah edenleriz” derler. (ayet 11)

Biline ki, gerçekten bozanlar onların ta kendileridir, ama farkında olmuyorlar. (ayet 12)”

Bunlar Kur’an da yazılan Allah’ın emirleri.

Söylemleri ve eylemleri mukayese edin artık.

Ülkenin düzeni bozuldu mu bozulmadı mı?

Yaptıkları yanlışların farkındalar mı değiller mi?

Hangisi eğri, hangisi doğru ayırın artık.

Gerisi insan olarak sizlere kalmış.

Ya Allah’ın kitabına uyarsınız,

Ya da bir politikacının sözlerine uyarsınız.

Neticeyi kendi ellerinizle tayin edeceksiniz.

Ya Azap diyeceksiniz,

Ya Rahmet isteyeceksiniz.

Yaradan farkına varın istiyor.

Yapmadıklarını yapmış gibi gösterenlerin artık bu ülkeye vereceği bir şey yok...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.