Küçüktüm, bilmezdim nasıl bir şeydir,
Ben bir gün babama sordum ölümü.
"Başka bir aleme gitmek demektir"
Deyince, rüyaya yordum ölümü..

Rüyada her yere gidip dönülür,
Dakikada bir çok insan görülür.
Niçin yaşanılır, neden ölünür ?
Çocuktum, bir oyun gördüm ölümü..

Dedem, ninem öldü; anlayamadım,
Ağlayanlar oldu, ağlayamadım.
Bunu  bir  sonuca  bağlayamadım;
Urgana un  gibi serdim ölümü..
 
Henüz tanışmadan ben bu korkuyla,
Gençlik geçti gitti, türlü coşkuyla,
Bayramda, törende milli duyguyla;
Yalnız düşmanlara verdim ölümü..

Babam öldüğünde ben de babaydım,
O zaman  ilk  defa ömrümü saydım,
Ancak, daha sonra zamana yaydım;
Yine bir sürgüne sürdüm ölümü..

Binlerce ölüyü gördüm işimde,
Hep kavak yelleri esti başımda,
Annem öldüğünde, kırkbeş yaşımda;
Ben yeniden başa sardım ölümü..

Ne dadaş, ne gakkoş, ne zeybek, efe,
Bildim, direnemez artık bu defa,
Çok yaklaşıp nişan aldım hedefe;
Bir yay gibi çekip gerdim ölümü..

Bak yaşın elliyi geçti Bayraktar,
Korkunun ecele ne faydası var ,
Dolunca, sayılı o dakikalar;
Ölüm beni, ben de vurdum ölümü..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.