Bir önceki yazımda Atatürk’ü, 19 Mayıs’ı ve Türk Gençliğini yazmıştım. Vatanın ve milletin istilacılardan kurtarılmasının ve yeni bir Türk devleti kurulmasının mimarı olan Atatürk’ü tanımayanların (!) olduğunu düşünüyorum. Türk ve Türklük için 11 cephede savaşmış bir olan askeri, komutanı tanımayanların "keşke Yunan işgal etseydi" diyenler olduğunu düşünüyorum.

Çanakkale’yi ve Kurtuluş Savaşı’nı Atatürksüz düşünmek eksikliktir, gaflettir, inkardır, vefasızlıktır, vicdansızlıktır. vesselam.. İstanbul’un Fethini Fatih Sultan Mehmet’siz düşünmek mümkün müdür? Atatürk, Türk milletine Cenab-ı Allah’ın bir lütfudur...

Bu yaşıma geldim, bugüne kadar Atatürk’e karşı olmayı, tavır ve tepki göstermeyi, nefret etmeyi inanın anlamış değilim. Benim bildiğim Atatürk’ü bir de ben anlatayım da kararı siz verin.

Milletler, pek çok lider yetiştirdi. Çoğu unutuldu. Çoğu da Lenin, Stalin, Hitler gibi nefret edildi, lanetlendi. Kimisi de kendi halkı tarafından linç edildi.

Türk’ün atası Atatürk, bir asrı aşan zaman içerisinde hep hatırlandı. Bugün bile minnet, şükran, sevgi, saygı ve rahmet duygularıyla anıldı, hiç unutulmadı. Unutulmamasının ve sonsuza kadar da yaşatılacak olmasının pek çok sebebi vardır.

"Atatürk kimdir?" diye sorulduğunda verilecek pek çok cevap içerisinde, "Son 100 yılın yetiştirdiği en büyük devlet adamı, milletinin kurtarıcısı, yeni Türk devletinin kurucusu ve Türk’ün Atası, büyük Türk" demek en anlamlı cevap olurdu diye düşünüyorum.

Türk; nankör, vefasız, vicdansız değildir. Milleti için taş üstüne taş koymuş, hizmet etmiş atasını unutmaz.

Bu millet, kızgın güneşin kavurduğu çöllerden, düşman zırhlılarının ateşi altında cehenneme dönen Çanakkale’ye, Türk’ün ölüm kalım savaşı verdiği Sakarya’dan Dumlupınar’a kadar, cepheden cepheye koşmuş, hayatını milletine adamış olan, efsane kahraman Atatürk’ü hiç unutmaz, kötü laf söylemez, söyletmez.

Çünkü;

Atatürk demek Türk’ün millet olarak var olması demektir, Türkiye’nin vatan (yurt) edinilmesi demektir.

Atatürk demek; Bilge kişiliğiyle 100 yıl önceki sözlerinin bugün yol haritası olması demektir.

Atatürk demek; milletin geleceğini kendi şahsi emellerinin üstünde görmek demektir.

Atatürk demek; muhtaç olunan kudretin damarlardaki asil kanda olduğunu bilmek demektir.

Atatürk demek; kudretsiz dimağların, zayıf gözlerin hakikati kolay göremeyeceğini anlamak demektir.

Atatürk demek; sadece kara tahta başında harf öğreterek değil, her yede ve her zaman her şeyi öğreten (fabrikalarda üreten işçi, tarlada traktör üstünde çiftçi) olmak demektir.

Atatürk demek; karanlıkları aydınlığa kavuşturmak demektir. At üstünde düşman üzerine yürümek demektir. Kalemi ve kılıcı ustalıkla kullanmak demektir.

Atatürk demek; dil bilmek, kitap okumak, geometri yazmak, sanat sevmek suretiyle "aydın" olmak demektir.

Atatürk demek; Samsun’a giden vapurla, azgın dalgalara aldırmadan Anadolu’da, var olma umudunu geleceğe taşımak demektir.

Atatürk demek; Amasya’da Ferhat’ın deldiği dağları sahiplenen yürek demektir.

Atatürk demek; Sivas’ın soğuğuna aldırmadan, sıcak günler vaat eden samimiyet demektir.

Atatürk demek; yüzüstü sürünen, yokluklarla yaşayan, yokuşlarda susayan milletin kaderinde, "Ayağa Kalk Sakarya" demektir.

Atatürk demek; hedef gösterdiği Akdeniz’de, denize döktüğü Yunan’a yüzme öğretmek demektir.

Atatürk demek; "Sarı saçlım, mavi gözlüm nerdesin, nerde..." diyen ozanın telinde söz, yüreklerde köz, milletin gönlünde öz olmak demektir.

Atatürk demek; Ege’de zeybek ile Erzurum’da bar ile ellerde ve gönüllerde olmak demektir.

Atatürk demek; "Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında, cihanın görmediği destanlar yaratıyor, gelmiş geçmiş kahramanlara bedel, uçsuz bucaksız göklere hükmediyor" diyen şairin mısralarında şiir olmak demektir.

Atatürk demek; Ötüken’den Anadolu’ya, Türkiye’den Turan’a giden tarih ve coğrafya yolunda "var olma, önde yürüme" ruhuna sahip Türkün büyük atası olmak demektir,

Atatürk demek, ’NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE’’ haykırışıyla hayat bulan kimliğimizin, kişiliğimizin, karakterimizin, kabiliyetimizin ve kalitemizin ifadesi olan asaletimizin adı demektir.

Atatürk demek; esareti bitirmek, zulüm zincirlerini kırmak, hür ve bağımsız olmak demektir.

Atatürk demek; milli birlik ve beraberlik demektir. Ortak değerleri birlikte yaşamak demektir. Hak, hukuk, adalet demektir.

Atatürk demek; gençleri değerli görmek, çocuklara sevgi göstermek, kadınlara haklar vermek demektir.

Atatürk demek; ilime, bilime, sanata, spora önem vermek demektir.

Atatürk demek; yurtta ve cihanda barış istemek demektir.

Atatürk demek; mazlum milletlerin de kurtuluşuna vesile olmak demektir.

Atatürk demek; dünya milletlerinin hayran olduğu, kendilerinde eksikliklerini hissettikleri dolayısıyla, kıskandığı lider olmak demektir.

Atatürk demek; öldükten sonra yaşamak, her 10 Kasım’da yeniden doğmak, ölüm gününde doğum günü kutlamak demektir.

Atatürk demek, Atatürk demek, Atatürk demek... asker, lider, önder, hatip, başbuğ, yurdu kurtaran, yeni devlet kuran, yazan, okuyan, fikir ve ideal devlet adamı demektir. Vatan ve millet sevdalısı, Türk ve Türklük hayranı idealist insan demektir. Her şeyden önce, "adam gibi adam" demektir.

Ve... Her şey için teşekkürler Atam...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.