Aşk; ateştir, kordur, gönüllerin tek bir bedende buluşumudur.

Aşk herkese üç harftir.

Herkes için iki can bir beden gerekir.

...

Bu yönüyle aşkı şimendifere benzetirim.

Onların arkalarında odun ve kömür yüklüdür. Attıkça harlanır. Harlandıkça hızlanır.

Ne zaman ki kömür atmayı kesersiniz şimendifer durur.

...

İnsanın da yüreğine kor düşünce aşk olur.

İki can bir beden olur.

Kor alevlendikçe yol uzun olur.

Ne zaman ki canlardan birinin koru kesilir o zaman da vefasızlık başlar.

Hala koru yanan yere göğe sığamaz.

Dünyada sığınacağı bir yer bulamaz.

İçindeki koru söndürmek için daha büyük bir kor arar.

Daha büyük bir amaç arar.

...

Mecnun çöle niye gitmiştir.

Leyla’nın koru tükenmiş. Mecnun’a yüz dönmüştür.

Leyla’nın elini tutmak istemiş, tutamamıştır.

Mevlana şöyle diyor ;

“Ben bir balığım, aşk ise daldığım bir derya… Aşktan gözlerim yaşlı olsa da, o derya gözyaşımı nereden bilir? Başımı o denizden çıkarayım desem, balığım ya; nefesim kesilir..”

...

Mecnun bir balık olarak o deryadan çıkmamıştır ama o derya bir dalga ile balığı kıyıya atmıştır.

Mecnun içindeki koru daha büyük bir ateşle söndürmek için çöle gitmiştir.

Daha büyük bir amaca ulaşmak için düşmüştür. Yani İlahi aşka koşmuştur.

Büyüyen alevlerden Leyla da bir çıngı alıp geri dönse de artık bu onların sonu olmuştur.

Ateşin olduğu yerden nasıl dumanlar çıkarsa, bir gönüle aşk şimşeği düşünce, artık o gönülde bir başka gönül kesilir. Katır çobanı incinin kıymetini bilmediği gibi, Horoz’un incinin kıymetini bilmeyip darıyla değiştiği gibi, sıradan adamlar da âşıkların halini bilemez. Âşık kimse bir an dünyaya dalıp huzur bulursa aşk ondan yüz çevirir. Maşuk da araya binlerce perde çeker. Aşk hançerinin ciğerde açtığı yara ilaç kabul etmez. Onun şifası sevgilinin yüzüdür.

Aşk acısı çeken adamla aşkı bilmeyen insanın farkı şuna benzer.

Çocuğu olan kadınla çocuğu olmayan bir kızın çocuk sevgisinin tarifi gibidir.

Birisi var olan bir şey üzerinde yorum yaparken,

Diğeri hiç bilmediği ve tatmadığı bir konumda yorum yapacaktır.

Biz en iyisi Mevlana’ya kulak verelim.

“Ey aşk sen olmazsan bütün pazar/çarşı yerlerinin düzeni bozulur, kâr edemez Bağ da senin yağmurunu istiyor, üzüm de çiçekler de…” (Divan-ı Kebir, c. I, s. 158)


Yani aşk,

Hayattır,

Güzeldir,

Ömürdür.

Aşk, dirilik ve güzelliğin, ölümsüz tükenmeyen bir tekrarıdır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.