150

Cenab-ı Allah, Asr suresinde,

Asra yemin olsun ki insan mutlaka hüsrandadır. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.

diyor. Hüsranda olmaktan kendilerini kurtarmış olanlar, Allah’ı hamd edenlerdir. İnsanlar hüsrandadır yani Allah’ı değil gayrıları hamd ederek yaşıyorlar. Ama Allah’ı tevhit cihetiyle hamd edenler yani birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bu hüsranın dışındadırlar. Allah neden asra yemin ediyor? Asır bir zaman dilimine işaret ediyor. Ne kadar sürelik bir zaman bu? Asır yüz yıl demek ortalama bir ömür. Allah sana verdiği ömür üzerine yemin ediyor. Enam suresi 2. Ayet-i Kerime’de Cenab-ı Allah bizlere,

O, sizi bir çamurdan yaratan, sonra size bir ecel, bir ömür süresi tayin edendir. Bir de O'nun nezdinde muayyen bir ecel vardır. Sonra, bir de kalkmış şüphe ediyorsunuz!

diye sesleniyor. Burada devreye insanın varlığının başlangıcı ve sonu giriyor. Başlangıcı olan her şeyin bir sonu vardır. Bunu tersten ele alırsak, bir şeyin sonsuz olabilmesi için başlangıcının da olmaması lazım. Ancak Allah’a mahsustur. Çünkü Cenab-ı Allah’ın Zatî sıfatlarında evvel ve baki geçiyor yani evveli yok sonu yok. Ama insanın başlangıcı da sonu da vardır. Neye göre? Şehadet âlemi olan dünyadaki zahirliğine göre. İnsanın daha doğrusu tüm yaratılmışlığın zahirlikte başlangıcı ve sonu vardır. Sadece insanla kayıtlamayalım. Bir taşın da başlangıcı ve sonu vardır, bir demirin, bir gezegenin, bir güneşin de başlangıcı ve sonu vardır. Hatta evrenin de bir başlangıcı ve sonu vardır.

Bilim adamları evren her an genişlemeye devam ediyor ve evrenin genişleme hızı ışık hızının bir buçuk katı diyorlar. Bu da evrenin enerjisini tüketmesi oluyor yani bir yere kadar genişleyecek ve artık enerjisi tükenince genişleme duracak ama öyle kalmayacak. Bu genişleyen evren genişlediği hızda kendi içine daralmaya başlayacak, kendi içine çökecek diyorlar. O kadar kendi içine çökecek ki bir nokta kadar küçülecek. Şöyle düşünelim, bütün evrende var olan katrilyonlarca güneşin, kara deliğin, gezegenin hepsini bir toplu iğne başının içine sıkıştırdığını düşün. Oraya sıkışan enerji ve kütleyi düşün. O kadar enerjinin bir araya gelip sıkışması beraberinde yeni bir patlamayı meydana getirecek. Hatta teorisyenler biz şu an kaçıncı patlamayı yaşıyoruz bilemeyiz diyorlar. Belki de bizden önce milyarlarca kez bu hadise yaşandı, bilemeyiz.

İçten yanmalı motorların çalışma prensibi gibi, piston aşağı inerken o gömlekte oluşan boşluğa yakıt giriyor, hava giriyor, piston yukarı giderken siboplar egzoz çıkışını kapatıyor, yakıt ve hava karışımı sıkışıyor. Öyle bir noktaya ulaşıyor ki en üst noktada patlıyor ve o patlama şiddeti pistonu aşağı indiriyor, pistonun bağlı olduğu krank milini döndürüyor, o da şanzımanı döndürüyor, o da tekerleği döndürüyor, araba gidiyor.

Evrenin de bir ömrü var. Allah yaratmış olduğu her şeye bir ömür tayin etmiş, bunu ayetinde söylüyor. Allah’ın yaratmış olduğu her şeyi fanilik özelliğinde yaratmış olması, Kendi bakiliğini ispat eder. Bir şeyin varlığını anlayabilmek, tanımlayabilmek, görebilmek için onun zıddını da biliyor ve zıddından yola çıkman gerekiyor. İnsan, yaratılmışlıktaki başlangıç ve son diye ifade edilen o fanilikten, Allah’ın bakiliğini görebilir ve anlayabiliriz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
150