İnsan iradesiyle mi yol alır.

Yoksa onu evirip çeviren alışkanlıkları mıdır.

Şehirden köye bir gelin gelmiş.

Tabi köye girer girmez ilk hissettiği şey, burnuna değen tezek kokusu.

Şehirliliğin verdiği hava ile etrafa da çatmaya başlamış.

En güzelini en mükemmelini bulmak ister gibi,

Hiç mi temizlik yapmıyorsunuz, diyerek,

Eline süpürgeyi almış. Başlamış süpürmeye.

Aradan bir hafta geçince, etrafına şöyle bir bakmış ;

Hah işte, temizlik dediğin böyle olur.

Öbür yanda oturan kayınvalidesi gelinin sesini duyunca,

Tabi kızım, ahıra girince bile almıyorsun artık kokuyu.

Bizim gelin işin yolunu çalışmakta bulmuş.

Hem boş durmamış,

Hem canı sıkılmamış,

Hem de kötü bir kokudan kurtulmuş.

Voltaire de bizim gelin kız gibi düşünmüş ;

Çalışmak bizi şu üç beladan kurtarır; can sıkıntısı, kötü alışkanlıklar ve yoksulluk"

..

Artık gelin kızımız mükemmel olanı bulmuş gibidir.

Öyle mi zannediliyor.

Bu bir zan meselesi midir.

Aristoteles ;

Sürekli yaptığımız şey ne ise biz oyuz, o zaman mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır"

Demek ki insan ruhuna hakim olan alışkanlıklar.

..

Sahi insan bir haftada bu kadar çok değişime uğrar mı ?

Çoğu zaman bir insana ;

Neden böyle yaptın, dediğiniz zaman,

Alışkanlık işte,

Farkında olmadan yapıyorum.

Bilmem, elimde değil

Gibi sözler duyarsınız.

Bunlara alışkanlık diyoruz.

Alışagelerek yaptığımız bu işler bizi ya bir iyi yola çıkarır, ya da kötü bir sonuçla karşılaştırır.

Emmons’da böyle diyor ;

Alışkanlık ya en iyi hizmetçidir, ya da en kötü efendi"

Ya alışkanlıklar bizi kullanıyor.

Ya da biz alışkanlıkları kullanıyoruz.

..

İnsanların alışkanlıklarından vaz geçmesi mümkün olabilir mi ?

İsterseniz bu konuda Heinrich Mann’a kulak verelim.

Alışkanlık bir halata benzer, her gün bir lifi örer ve sonunda onu koparamayacak kadar güçlü yaparız"

Yani alışkanlıkları kendimize güçlü kılan yine bizleriz.

Bu bir iradeyle mi yoksa duygularla mı oluşur.

Şartlanmışlık,

Pawlov’ un şartlanmışlık üzerine yaptığı köpek teorisi,

Ya da Stalinin tavukların tüylerine yolup atarak, tavukların hala onun etrafında dönmesi bu işin en güzel izahıdır.

Peki insan bu alışkanlıklardan kurtulabilir mi ?

Bunun bir yolu bir yordamı var mıdır ?

Debbie Macomber sanki bu işi çözümlemiş gibi ;

Kimi zaman hayatın karmaşasından başımızı kaldırmak, dertlerimizi geride bırakmak ya da bize zarar veren alışkanlıklarımızdan kurtulmak için bir yol bulmaya çalışırız. Ve bu arayışta en büyük yardımcımız dostlarımız olur; sadece iyi değil kötü günde de yanı başımızda duran ve her sonun bir başlangıca vesile olduğunu hatırlatan can dostlarımız"

Kötü bir yola düşmemek için,

O zaman can dostu arayacağız.

Bu kadar kalabalık ortama gerek yok.

İnsana bir post bir de dost yeter.

Maazallah dostlarımız olmadığı zaman halimiz nice olur.

Dostoyevski

Çok doğru düzgün bir insanın bile alışkanlık sonucu kötüleşebileceğine, insan olma vasfını yitirebileceğine inanıyorum" diyor.

Gelin insanlığımızdan olmayalım.

Bütün alışkanlıklarımıza son verelim..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Kemalettin Çetiner 2 yıl önce

Bütün alışkanlıklarımıza değil kötü alışkanlıklarımıza son verelim.Selam ve sevgiler