O kahve gözlerini koyup her gün fincana

Buğusunda kaybolup bir yudum içiyorum

Kapattığım fal bile çıksa hasretten yana

Hicranın izbesinde vuslata açıyorum

..

Bulanınca gözlerim birden sağanaklar başlar

Damla damla süzülür gönlüme dolar yaşlar

Bağrıma basıyorken sen diye kara taşlar

Kimsenin görmediği yerlere kaçıyorum

..

Payıma aşktan düşen hissemi almak için

Her gece uykulara huzurla dalmak için

Bir gün değil bir ömür yanında kalmak için

Zamansız hüzünlerin içinden geçiyorum

..

Ağustos sıcağında sanki buz keser tenim

Canında can bulup da var olmak tek nedenim

Aşk’a esir ruhumdan vaz geçmezken bedenim

Esaret bir bedelse müebbet seçiyorum

..

Gözlerimdeki yaşı asarken aşk burcuna

Sürüklenip gelmişim yâr diye yar ucuna

Yorgan döşek olup da azrailin hurcuna

Sarılıp bu dünyadan ahire göçüyorum

Bad-ı Saba

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Hülya Özçelik 2 ay önce

Şerife Hanım sevgler yine harikasınız.

Avatar
Yıldız 2 ay önce

Kaleminize, yüreğinize sağlık. Çok beğendim.

Avatar
Büşra 2 ay önce

Sizi takip etmemek ne mümkün Şerife Hanım. Yine harika bir şiir. Kaleminize sağlık.

Avatar
Aytaç Yıldız Bozkurt 2 ay önce

"Evet zamansız hüzünlerden geçiyoruz"Yüreğin var olsun değerli şairimiz.