Seçime giderken belediye başkanlarının vatandaşa anlattıkları önemli vaatlerin başlıkları ve uygulamaları aşağıda sıraladığım gibidir. Partilerin tamamının adayları bu önemli vaatleri yapmaktadırlar. Yani bir partiye özel vaatler değildir bu yazdıklarım.

KENTSEL DÖNÜŞÜM:

Yapılmakta olan uygulamalar: Depreme dayanıksız binaların yıkılması için ada bazlı parseller yaratanların binalarına kentsel dönüşüm izinleri veriliyor tüm ülkede. Kentsel dönüşüm için yıkılacak binaların inşaatını yapacak olan müteahhit ile anlaşma yapılıyor. İmar çalışmalarını anlaşma yapılan müteahhitler yapmaktadır.

Önceden inşaat alanları örneğin 5.000 m2 ise müteahhitlere verilen imar izinleri inşaatı yapacak olan müteahhidin para kazanması için fazla imar izinleri veriliyor.

Bu durumda kentsel dönüşüm yapılan yerlerdeki nüfuslarda mevcut nüfusun fazlası olacaktır. Kentsel dönüşüm bu durumda rantsal dönüşüm olarak başladı ve hala devam etmektedir. Kentsel dönüşüm projelerinde mülk sahipleri mevcut inşaat alanından M2 kaybettiği gibi tüm rantı müteahhitlere verilmektedir.

Yapılması gerekenlerden bahsedersek;  Büyükşehir Belediyeleri kendi bünyelerinde var olan inşaat şirketleri ile inşaatları yapacak ve yapılan inşaat maliyetini mülk sahiplerinin karşılaması için yerel yönetim kendi bünyesinde fon yaratmalıdır. Belediye inşaat şirketi, garantör olarak kredi ihtiyacı olan mülk sahiplerinin uzun vadeli kredi sağlayacağı bankalar ile anlaşmalar yapmalıdır.

Yerel yönetimler vatandaşı müteahhitlere mahkûm etmediği zaman doğru kentsel dönüşümler yapılmış olacaktır.

TRAFİK SORUNU:

Geçmişte yapılan vaatlerde de gördük trafiği ben çözeceğim diyenleri.

Trafik sorunlarını çözmek için, o şehrin nüfusunun artmasını önlemek yönünde planlar ve projeler yapmalıdır. Öncelikle İmar alanlarını artıran kentsel dönüşümlere son vermelidirler.

ESNAFLARA YÖNELİK DESTEK PROJELER:

Yerel yönetimler öncelikle ESNAF tanımlarını doğru yapmalıdırlar. Kendisi üreten ve satana "esnaf" denir.

Üretmeden satanlara "tüccar" denir. Cirosu azda olsa tüccardır onun tarifi.

Destekler de üreten esnafa verilmelidir. Üreten esnafların ürünlerini pazarlamalarına destek vermelidir yerel yönetimler. Üreten bu esnaflarımız gereken sermaye birikimi yapamamakta ve kısa sürede batmaktalar. Ülkenin ekonomisi hiçbir zaman iyi olmadı. 24 Ocak kararları ile bulaştırılan NEO-LİBERAL politika hastalığı hala devam ediyor. Devam ettiği sürece bu hastalık her zaman ülkede iş yapan üreticilerin de riskleri devam edecektir. İşte doğru olan gerçek esnaf olan bu kesime yerel yönetim her anlamda destek olmalıdır.

ÜRETEN KÖYLÜ VE ÇİFTÇİYE DESTEKLER:

Büyükşehir belediyelerinin köylüye ve çiftçiye mazot, tohum, gübre ve diğer ürünler ile destek verme vaatlerini mevcut belediyelerin bazıları yapıyorlar. Ancak sürekliliği olmayan ve olmayan kaynakların da isafına neden olan vaatler bu vaatler.

Saydığım vaatler kentlerin ekonomisini yakından ilgilendiren vaatler.

Vaatlerin içinde halk nasıl olacak detaylı şekilde anlatılmıyor.

Ülkemizde vaatlerde bulunmak en kolay şey. Kazanan ve icraat yapan Başkanların vaatleri ile yapılanlar karşılaştırılınca vaatlerin büyük ve önemli kısmının yapılmadığını geçmişte de bu dönemde de gördük. 2029 senesinde de yapılamayan vaatleri hep beraber göreceğiz. Çünkü halkın içinde olmadığı vaatlerdir bu vaatler.

BELEDİYE BÜTÇESİ NEDİR? BELEDİYE BORÇLARI ve VADELERİ NEDİR? Bunları açıklamıyorlar.

Borç yükü altındaki belediyelerin borçlanmasını bitirmek adına ne tür projeleri olduğunu açıklayan hiç yok. Kaynak yaratılmazsa vaatler nasıl gerçekleşir? Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum ortada. Türkiye şu an yaşadığı ekonomik sorunu kurulduğundan beri yaşamadı. Ülke iyi yönetilmediği gibi siyasi anlamda da çok büyük yanlışlar yapılıyor.

Şöyle bir örnekle konuyu biraz daha detaylı izleyelim;

Türkiye'ye doğalgaz, petrol, gıda ürünleri konusunda en büyük desteği veren Rusya’nın savaş halinde olduğu Ukrayna ile İHA - SİHA ticari ilişkileri doğru değil. Doğru olan tarafsız kalmaktır. İki ülke arasındaki arabuluculukta bitme riski ile karşı karşıya açıkçası. Rusya’ya ait DRON ile bombalanan tesis haberini veren iktidar yanlısı TV kanalları ballandırarak haberi anlatıyor. Ancak PUTİN aniden doğalgaz vanasını kapatırsa, petrol ve gıda ürünleri vermeyi keserse ülke ne olur? Düşünen iktidar olmadığı gibi uyaran muhalefette yok.. Bu husus DEVLET YÖNETİMİ için de çok önemli, YEREL YÖNETİMLER için de çok önemli.. Yani başkan adayları, olası muhtemel uluslararası çatışmaların yayılması halinde, enerji, gıda ve yakıt konularında tedbiren yapmaları gerekenleri, akıllarına bile getirmiyorlar gibi.. 

Başkan adaylarına tavsiyem: Belediyelerin Bütçeleri-Borçları ve nasıl kaynak yaratacakları konusunda derslerine çok iyi çalışsınlar.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.