Yaşamın içinde yer alıyorum, yapılması gereken günlük işler, o kadar! Yalnızlığım kendime has, kendimden kaçamıyorum.

Batmış güneşim, karanlık kalbim ve kapalı gözlerim, gözlerimden bakan kim?

Gitmiyorum giderken, gelmiyorum gelirken! Yaşamın içinde yer alıyorum. Yiyip içip nefes almak mı yaşam? Mecburiyet o kadar.

Bu hayat benim, evet benim, benim de ben bu hayatın neresindeyim? Karma karışık hislerim, kafam yerinde aklım değilken. Anlayamıyorum, yaşayamıyorum. Yaşamak? Dört duvar arasında, mekân sonuçta! Hapissen kendine, yaşayamıyorsun!

Yorgun hislerim, karanlıkta siyahlar giymişim, görülmezim. Hiçbir şey istemiyorsa insan, salmıştır ipin ucunu, tutamıyorum, gittim kendimden. Sessizliği bozan bir ses, görülmeyen bir renk, bütüne uymayan parça gibiyim. Ya yanlış bütündeyim ya da yanlış biriyim. Ben kimim?

Sımsıkı tutup engelleyip, oldurmaya oldurmaya isteklerimi, isteksizleştim, kendime bittim, kendim olmak isterdim olabildiğine kendim.

İçindeki çocuk gülmeyince susar insan her şeye. Susuyorum yaşama, yaşam çok uzaklarda ve benim kuyum kör! Kör kuyuya salmak yarını umutla, boş çekmek!

Yoruldum susmaktan. Söylenmeyen sözlerin tüm ağırlığı üzerimde. Söylenmeye söylenmeye, öldü kelimeler dağarcığımda, dağarcığım mezar.

Kalk hadi kalk ve kendini bırak akışa, yaşa ne kadar zor olsa da. Sessizce, kimsesizce yaşa yaşamıyorken, kalk yaşıyormuş gibi yapmaya. Çekip gitmek değil benimkisi, kalıp bitmek kendine. Kalk hadi kalk, gidilecek, yapılacak mecburiyetler var!

Boşluktayım, tutunamıyorum hiçbir şeye, tutunuyorum kendime, düşerken. Mutsuz olunca insan, yaşam kabullenişten ibarettir. Kabullendim, zamanın akıp giderken beni ardımda bırakışını, umudun geride kalışını. Yetiş yetişebilirsen.

Yıldız sönünce kendi içine çöker, ışığını keser, geriye kalan boş kütle, oradadır ama yoktur artık. Çöktüm kendime, varım ama yokum. Belli eksen ve yörünge, dönüyoruz işte.

Görülmüyorum herkesi görürken, duyulmuyorum her şeyi duyarken. İçten içe feryatlar dövüyor beni, duygularım kırık dökük mor ve parçalandım! Bir tek şey devam ediyor hayatımda beni ayakta tutan? Her gecenin sonu olması, bir sonraki geceye kadar.

Dedim ya, yalnızlaşıyor insan, herkese ve her şeye susarken, sadece kendine konuşunca. Ne çok tekrar ediyorum üst üste cansız kelimeleri. Dilimde öylece kımıldamadan duruyorlar, gömüyorum kalbime.

Gelmiyorum gelirken, gitmiyorum giderken, susuyorum konuşurken, yaşamıyorum yaşarken! İçimdeki koca boşluğun akıntısına saldım kendimi. Akıp gidiyoruz bir şekilde.

Susmak da konuşmaktır bilir misin? Çok konuştum herkese, çok sustum kendime. Şimdi gel de gülme haline! Yanaklarımdan acımtırak gülüşler dökülüyor, sildim gizlice.

Alıp başımı gideyim istiyorum çok uzaklara bir başıma, kendimi bırakıp ardımda. Kim ne istiyorsa benden hepsini bırakıp gideyim! Yağmalansın, darmadağın. Alıp başımı gideyim istiyorum! Biraz huzur, biraz sükûnet, en çok anlayış lazım bana. Bunlar yeter, gerisi kargaşa.

Alıp sessizliği yanıma gideyim diyorum, kalbimde sevdiklerim, kalpte daha güzeller! Başım ve ben ve yalnızlık, hepsi bu! Vermeden almanın ya da beklentinin olmadığı yer varsa oraya. Alıp başımı gideyim işte. Vakit bu vakit, yol her yer!

Kesip burada tutan bağlarımı, koparıp atıp, beni ben yapanları, kendimi ardımda bırakıp gideyim istiyorum çok uzaklara. Toprakla örtün üzerimi kimse görmesin. Görülmeyeyim istiyorum!

Görülmeyeyim, duyulmayayım. Kimsenin hiçbir şey ama istemediği bir yere gideyim.

Toprakla sırlayın beni!

ozkangunal@ozkangunal.com

https://www.ozkangunal.com/

Tel: 0536 380 79 54

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.