Gazetecilik, gece gündüz demeden 7 / 24 mesai verilen zor mesleklerden birisidir. Bu bağlamda sürekli özveri, feragat ve sürekli aktivite gerektirir. Gazeteciler, toplumun tüm detayları gören gözleri, işiten kulakları ve konuşan dilleridir.

Devletin yasama, yürütme ve yargı erklerinin yanında yer almayı başaran “4. Kuvvet”idirler.

Yine demokrasinin de en etkili iletişim unsurlarıdır. Gazetecilerin haber vererek kamuoyunu bilgilendirmek yönünde; tarafsız, objektif, yasalara, özel hayata ve birey haklarına saygı çerçevesinde görev yapmaları esastır.

Her ne kadar günümüzde bir kısım yazılı basın ve medya kuruluşlarımız, haber ajanslarımız, genelde iktidarın, sermaye çevreleri ve paranın, hatta bazı egemen güçlerin etkisinde olsalar da; bunların arasında mutlakadır ki “mesleğin etik değerlerini her zaman öne çıkartan, objektif bakışını muhafaza eden, her ahvalde hak ve hakkaniyete taraf olanlar” da vardır ve bunları da görmek gerekir.

İşte BURSA ARENA Gazetesi de, sadece sanal ortamda yayın yapsa da kuruluşundan bu yana o gazeteciliğin temel ilkelerinden olan “objektif bakış ve hakkaniyet”ten hiçbir zaman ayrılmamıştır. 7 Ayrı siyasi görüşten yazarlarıyla birlikteliğini bir fikri zenginlik olarak görmüş ve bu ülke insanlarının farklı görüşlerine rağmen “el ele” ve “kol kola” birlikte yürüyebileceklerini, “sevgiyle” ve “kardeşçe” yaşayabileceklerini topluma gösterebilmiştir. “Demokrasinin Farklı Sesleri” sloganıyla esasında bir “Fikir Zenginliği” olan misyonunu; genç nesile bir miras olarak bırakma yolunda birçok başarılı hizmetler vermiştir. Bugün yeri geldiğinde tek başına 7 - 8 bin okuyucuyu aşan yazarlarımız, 40 - 45 bin okuyucuya ulaşan haber yayınlarımız çizgisini yakaladıysak; artık önlenemez bir başarı trendindeyiz demektir.. İşte bu da Bursa Arena Ailesinin "müşterek başarı zenginliği"dir.

Bunların yanısıra, gazetemizin ilk kurucusu olarak üstlendiğim “BAŞYAZAR” görevimden; işte bu mesleğin objektif bakışa ilişkin etik kuralları nedeniyle feragatle ayrıldım. Zira bu yıl itibariyle, inanın daha önce aklımdan hiç geçmeyişine rağmen, ani gelişmeler ve sürpriz bir kararla siyaset kulvarına adım atıyorum. Hakkımızda hayırlısı..  

Bu nedenle, her ne kadar kişisel görüşlerim ve misyonum belli ise de; bir taraftan bu siyasi kurumsal tarafım, diğer taraftan gazetenin tümünü temsil eden bir “BAŞYAZAR” sıfatımın; “BURSA ARENA” nın objektif duruş ve görüntüsüyle örtüşmeyeceği ve diğer farklı görüşteki yazar, şair ve sanatçı arkadaşlarıma da saygısızlık / hatta haksızlık olacağını düşündüm.

Neyse ki bundan sonraki BAŞYAZAR’ımız duayen gazeteci yazar Sayın NECDET BULUZ oldular. Neredeyse 40 yıldır aralıksız günlük yazan bir tecrübe birikimi.. Şöyle bir geçen yıla baktım, gazetemizde yılın her gününde ayrı bir yazı göndermiş; yani emek anlamında en fazla hakkı geçmiş arkadaşlarımızdan.. Bununla birlikte özellikle uluslararası siyaset ve ortadoğu konusunda tarafsız bir bakışla isabetli analizler yapan usta bir kalem.. Sağolsunlar ki Yayın Kurulu’muzun teklifine kabul buyurdular.. Bizler de onur ve mutluluk duyduk..

Ben mi ? Ben de artık diğer yazarlarımız arasında kendi kulvarımda yeri geldikçe de kendi siyasi görüşlerim doğrultusunda yazmaya devam edeceğim tabii ki.. Yani diğer siyasi yazarlarımız gibi kendi serbest köşemde daha özgür hareket edebileceğim.. Bu noktada tüm yazar, şair, sanatçı arkadaşlarımın ve okuyucularımın da hoşgörü göstereceğinden eminim.. Aslında yazar ve başyazar diye bir ayrıma da gerek yok; zira bizler oluşturduğumuz bu demokratik platformda; her bireyi ayrı ayrı değerler olan, uyumlu ve güzel bir fikir, sanat ve edebiyat ailesiyiz.. Birlikte özel bir demokratik düşünce zenginliğiyiz.. Bu önemli..

Tüm bunlardan sonra gelelim yazımızda giriş yaptığımız konuya;

10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ..

Tüm basın çalışanlarının sigortalılık, izin hakkı, ihbar ve kıdem tazminatı ile özellikle özgürce çalışmalarını yasal güvence altına alan 10.01.1961 yürürlük tarihli 212 Sayılı Basın İş Yasasının 57. yılındayız. Bu yasa günümüzde her ne kadar layıkınca uygulanamıyor olsa da, meslekdaşlarımızın yasal haklarının tezahürü anlamında 10 Ocak günü bir ilk adım ve bazı hakların kazanım günüdür.

Tüm Kalem Arkadaşlarımın ve Basın Mensuplarımızın 10 OCAK gününü candan kutlar; daha özgür, daha sosyal güvenceli ve daha huzurlu bir meslek hayatı sürmelerini dilerim.

Bu sütunlarda yine görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.