Haydarpaşa ve Sirkeci garları boşaltılıyor… Demiryolculardan tepki: ‘Şehrin tarihi kamusal mekânları işgal altında!’

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) ve Haydarpaşa Dayanışması, tarihi Haydarpaşa Garı’nın Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devri sonrası başlayan tahliye sürecine karşı gar önünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “kültür ve sanat” projeleri adı altında yürütülen bu sürecin kent suçu olduğu vurgulandı.

Haydarpaşa ve Sirkeci Garları’nın kamuya ait ulaşım işlevlerinden koparılmak istendiğini söyleyen Dayanışma, soylulaştırma politikalarına dikkat çekti. Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Buldukları kılıflar sürekli çoğaldı! Bu sefer ise ‘kültür-sanat merkezi ve bienal alanı’ olacak diyorlar. Kültür-sanatı sermaye birikiminin bir aracı olarak kullanmaya çalışıyorlar. Haydarpaşa Garı’ndan önce kent sakinleri gönderildi, şimdi ise demiryolcular gönderiliyor. Garlar fiilen boşaltıldı, ulaşım temelli kamusal mekân belleği ve pratikleri silinmek isteniyor. Şehrin tarihi kamusal mekanları işgal altında.”

Tan Sağtürk’ün açıklamasına tepki: “Siz neyden mutlu olduğunuzun farkında değilsiniz!”

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk’ün “projeleri mutlulukla bekliyorum” sözlerine sert tepki gösteren Dayanışma, bu yaklaşımın gerçeği görmezden geldiğini savundu. Açıklamada şunlar söylendi:
“Bakanlığın bu projelerini merakla ve mutlulukla beklediğini söylemiş Tan Sağtürk! Siz neyden mutlu olduğunuzun farkında değilsiniz! Acaba haberiniz var mı demiryolcuların şu anda evlerinden ve garlarından sürgün edilmekte olduğundan? Hiç düşünüyor musunuz; bu projeler aslında Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarını tamamen dönüştürmeyi amaçlıyor. Kültür-sanatı da bir yok etme aracı olarak kullanıyorlar. İktidar, Taksim’de kültürel hegemonya kuramayınca şimdi de Kadıköy’de mi bunu yapmak istiyor, hem de Haydarpaşa Garı’nda?”

“Bu bir kent suçudur, insanlık suçudur”

Dayanışma, lojmanlardaki demiryolculara tahliye tebligatlarının gönderildiğini, atölye ve lokomotif depolarının işlevsiz hale getirildiğini belirtti. Sirkeci Garı’ndaki Orient Express restoranının ise polis zoruyla boşaltıldığını hatırlattı. Yaşananları “kent suçu” olarak nitelendiren açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Demiryolcuları tarihi garlardan koparmak, demiryolculuğu bitirmek demektir. Bu bir kent suçudur. Bu bir insanlık suçudur! Bizi mekânsal olarak garlarımızdan, evimizden koparsanız bile bu yaşamsal bağı koparamayacaksınız. Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının belleğinden, yaşanmışlıklarından ve bağlarımızdan bizi asla ama asla koparamayacaksınız!”

“Susturulamayız, yılmayız, buradayız”

Haydarpaşa Dayanışması, 13 yıldır sürdürdükleri mücadelenin bir hafıza savunusu olduğunu vurgulayarak açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Biz buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz, çekilmiyoruz. Garları boşaltabilirsiniz ama bizi susturamayacaksınız. Haydarpaşa bizim evimiz, demiryolcuların yaşamı bu garların taşına, rayına, belleğine kazınmıştır. Bu güçlü bağı, ne yaparsanız yapın ayırmanız ve koparmanız mümkün değil! Son nefesimize kadar ‘Haydarpaşa gardır, gar kalacak’ demeye devam edeceğiz.”

“Bu mücadele daha bitmedi”

Basın açıklaması, geçmişte durdurulan rant projeleri ve devam eden direnişin hatırlatılmasıyla sona erdi. Dayanışma, Hrant Dink Vakfı ve Europa Nostra tarafından ödüllendirilen mücadelelerini şu sözlerle özetledi:
“13 yıldır Haydarpaşa’nın kapatılmasına karşı direndik. Garlar kent halkının ortak hafızasıdır, bu mücadele daha bitmedi. Bulunduğumuz tüm mekân ve zamanlarda Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarını anlatmaya ve mücadelemize devam edeceğiz.”

Turizm Ajansı