15 günlük Yarıyıl tatili cuma günü itibariyle başladı.. Sıkıntılı, sorunlu ve stresli eğitimde dinlenme arası olmasının yanında eksiklikler ve aksaklıklar yönüyle de değerlendirme yapmasına fırsat vermesi isabetli olacaktır.

8 yıldır ağırlıklı olarak EĞİTİM konusunu köşe yazılarımda ele almaktayım.

Yaklaşık 30 yılı müdürlük olmak üzere 40 yıllık emekli eğitimciyim.

Eğitim konusunda çok perişan durumda olduğumuzu, eğitim sistemimizin ne olduğunun bilinmediğini, eğitim adına yapılanların anlamsız ve amaçsız olduğunu, yanlış ve yavan uygulamaların sonuç vermediğini...vs. gibi durumları defalarca belirttim. Köşe yazımda, "günü kurtarmak" yerine "geleceğimizi kurtarmak" için "eğitime yatırım" yapmamız gerektiğini ifade ettim.

Her ne kadar karneye, nota, sınava, sınıfta kalmaya şiddetle karşıysam da eğitimi mevcut durumuna göre değerlendirmem gerektiğini düşünüyorum.

Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz için adına "Şubat Tatili" dediğimiz 15 günlük dinlenme arası başladı. Dünyanın en ağır işi dediğim eğitim alanında emek verenler yorulmuşlardır ve dinlenmeyi hak etmişlerdir.

Tecrübelerime, bilgi birikimime istinaden emek işçileri olan okul yöneticilerimize ve öğretmenlerimize tatil mesajı, öğrencilerimize ve velilerimize de tatil tavsiyelerinde bulunmak istiyorum.

OKUL YÖNETİCİLERİMİZE:

Eğitim işinin ağır yükü sizlerin omuzlarındadır. İşinizin ne kadar zor olduğunu en iyi bilenlerdenim. Okulunuzda, "her şeyin" ilk muhatabı sizlersiniz. Kurumsallaşmanın gerçekleşmesi ve kurum kültürünün yerleşmesi için ekip ruhunun oluşması gerekmektedir. Eğitimde, siyasi yapılanmanın, sendika kayırmacılığının ve baskısının yeri yoktur. Başarı için, ideal eğitim anlayışı ile hareket edilmeli ve bu havanın bozulmasına imkân ve fırsat verilmemelidir. "RIZK" ve "RİSK" sözlerinden hareketle eğitimde "FARKINDALIK" ve "ORİJİNALLİK"şüncelerinin etkili olacağını belirtmek isterim.

Yöneticilerimiz, görev anlayışı ve sorumluluk duygusu içerisinde amaçların, hedeflerin ve hayallerin gerçekleştirilmesine vesile olmaktadırlar. Öğretmenlere, öğrencilere ve velilere "İLGİ" ve "SEVGİ” anlayışı ve yaklaşımı içerisinde olmaları gerekmektedir.

ÖĞRETMENLERİMİZE:

Bilirsiniz ki insan yetiştirmek çok farklı bir duygudur. Emeğin bilinmesi de ayrı bir mutluluktur. Öğretmenliğin anlamını, zevkini, mesleklerinin özelliklerini ve güzelliklerini yaşayanlar bunu çok iyi bilirler. Unutmamak ve unutulmamak adına, tadına doyum olmayan anılar, çok farklı duyguların yaşanmasına vesile olacaktır. İnsan yetiştirmenin, insanla uğraşmanın zor olduğunu hepimiz biliriz. Zoru başarmanın mutluluğunu, elde ettiğiniz sonuçların güzelliğinde yaşarsınız. Onur ve gurur duyacağınız eserler, yaşama sevinciniz olmaktadır. Bütün mesele sizlerde düğümlenmektedir. İşin sırrı sizlersiniz. Hababam Sınıfı’ndaki Kel Mahmut gibi efsane eğitimci olmak için yılmamalısınız, yorulmamalısınız, yıkılmamalısınız.

Sizler, bilgisiyle (aklıyla) ve becerisiyle para kazanılan bir mesleğin mensuplarısınız. Dünyanın en ağır işini yapan emek işçilerisiniz. Bu emeğin içinde çalışmak, fedakârlık, sahiplenmek, sorgulamak, ilgi, sevgi, duygu, cefa, vefa, vicdan, ahlâk, anlayış, yaklaşım, görev ve sorumluluk... vs ne ararsanız vardır. Eğitim, bugün, bu düşünceler içerisinde olan idealist öğretmenler, özel ve güzel fedakar eğitimciler sayesinde ayakta durmaktadır.

ÖĞRENCİLERİMİZE TAVSİYELER

Sevgili öğrenciler, karnenizi alarak kısa bir dinlenme tatiline gireceksiniz. Notlarınızla çalışma durumunuzu göreceksiniz. Yoruldunuz, dinlenmelisiniz. Düşük notlarının olması normaldir. Bu, sizin başaramayacağınız anlamına gelmez. Zorlanacağınız dersler de olabilir. Ancak başarılı olacağınız bir yönünüzün varlığını, gerçekleştirmek istediğiniz hayallerinizin olduğunu; bunları "istediğiniz" ve "gayret gösterdiğiniz" takdirde gerçekleştirebileceğinizi bilmelisiniz. Bunun için, bu tatili dinlenme ile birlikte değerlendirme olarak da düşünmelisiniz.

Sizlere, daha önceki köşe yazılarımda tavsiyelerde bulunmuştum. "Dinlenme" ve "Değerlendirme" tatilinde şu sözlerimi de dikkate almanızı isterim. Öncelikle, "okula niçin geldiğinizi", eğitimin sizler için önemli ve gerekli olduğunu bilmelisiniz. Bu süreç, sizleri eğiterek mutlu olacağınız hayata hazırlamaktadır ve öğreterek de başarılı olacağınız bir mesleğin sahibi olmanızı sağlamaktadır. Ciddiye almanızı tavsiye ederim.

Kitap okumanızı istemem klasik bir söz olacak ama sosyalleşmek, hayallerinizi zenginleştirmek, umutlarınızı harekete geçirmek, anlama ve anlatma becerinizi geliştirmek... vs. gibi pek çok faydasının olduğunu bilmenizi isterim. Parmaklarınızı telefonun tuşlarından kurtarıp kitap sayfalarını çevirmek için de kullanmalısınız. Yaşayışınızı, zamanınızı, ders çalışmanızı planlamalısınız. Düşük notlarınız varsa üzülmemelisiniz ve başkalarının yüksek notlarını da dert etmemelisiniz. "Neden, niye?" diye sorgulamanız yeterli olacaktır. Sağğınız her şeyden önemlidir. Hayatın, yazılı sınavlarda not almaktan, 4 şıktan doğru olanı bulmaktan ibaret olmadığını; sınavların ve notların sadece öğrendiklerinizin ölçülmesi olduğunu bilmelisiniz. Eğitimin her alanında başarılı olmanın öncelikle kendi elinizde olduğunun bilinci içerisinde hareket etmelisiniz. Sanat, spor, ziyaret, gezi gibi etkinliklerde bulunmalısınız. Sizlere zarar verecek kötü alışkanlıklardan uzak durmalısınız. Yaptıklarınızdan, arkadaşlarınızdan, gittiğiniz yerlerden ailenizi bilgilendirmelisiniz. Saklamak yerine paylaşmayı düşünmelisiniz.

VELİLERİMİZE TAVSİYELER

Sayın veliler, sizlere de söylenecek sözlerim olacak. Düşük karne notlarına tepki göstermemelisiniz. Anlayışla yaklaşmalısınız; paylaşmayı ve sorgulamayı mantıklı gerçekleştirmelisiniz. Ödül vermeyi de abartarak "rüşvet" anlayışını oluşturmamalısınız. Kardeşleriyle veya bir başkasının çocuklarıyla kesinlikle kıyaslamamalısınız. Sağğının her şeyden önemli olduğunu bilmelisiniz. Başarılı olacağı bir yönünün olduğunu düşünerek yönlendirmelisiniz. Karşılıklı konuşursanız, sorunları paylaşırsanız, sıkıntıları sahiplenirseniz, samimi yaklaşarak, ilgi, sevgi ve anlayış gösterirseniz, anne - baba sorumluluğunuzu yerine getirmiş olursunuz. Tatili, tarihi, turistik, kültür yerlerini gezerek, sanat ve spor etkinliklerine götürerek değerlendirmeniz etkili olacaktır. Görerek ve yaşayarak öğrenmenin eğitimde yeri kalıcı olmaktadır.

Önemli not: Milli Eğitim Bakanlığımızın da karnesinin kötü olduğunu, eğitim durumunu görmesi için mutlaka aynaya bakması gerektiğini de söylemiş olayım.

Unutmayalım ki başarının bedelini bir dönem ödemeyenler, başarısızlığın bedelini ömür boyu öderler!..

Eğitim adına, gönlünüzün istediği güzellikleri yaşayacağınız günlerinizin olması dileğiyle...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.