Genelde geçmişle ilgili ayrıntıları hatırlamam.

Geçmişe takılı yaşamam” diyeceğim ama bu konunun istisnası olduğunu da belirtmek isterim.

Mesela doğduğum ev benim kutsallarımdandır. Doğduğum ev; insanın ve insanlığın varoluşun gerçekleştiği Mezopotamya’dır, bolluktur, berekettir. O evde, masum bir bebeğin belli bir yaşa kadar ibadet sayılabilecek büyüme öyküsü vardır. O öykünün içinde genel olarak bir çocuğun bakışıyla çok büyük, çok güçlü, varlıktan yaratıcı insan tanrılar ve onlara inanan melekler vardır.

Mesela annem; Sümerlerin oluşturduğu medeniyetteki aşk, bereket ve savaş tanrıçası olarak bilinen "Tanrı İnanna" dır. O yokluk zamanlarında sınırsız sevgisiyle, kıt kaynakları çoğaltan becerisiyle, örnek mücadelesiyle bizi ondurmuştur.

Babam ise atmosfer güçlerini yöneten; şimşekleri, fırtınaları buyruğunda tutan, yeryüzüne hâkim olan ve onu yöneten "Tanrı Enlil"dir. Kasvetli yüz ve tavırlarının ardında saklamış olduğu kocaman yüreğiyle, “Tekeden süt çıkmaz” sözünün aksine vazgeçmeyi asla düşünmeyen, inanılmaz mücadelesiyle bizi oldurmuştur.

Onların etraflarında; onlara benzeyen komşuları ve sadece onlara inanan melek gibi evlatları vardır.

… 

O evlatlar büyüdü, biz büyüdük.

O evde dünyaya geldik ve o evden dünyaya yayıldık.

Tanrıya ve meleklere benzettiğimiz insanlardan başka insanlar tanıdık.

Yaşımız ilerlediğinde şeytanlarla da tanışmak durumunda kaldık.

Anne baba evinde almış olduğumuz terbiye ve üst düzey eğitim sayesinde şeytanlarla melekleri kolaylıkla ayırabilme yetisine sahip olduk.

Genelde geçmişle ilgili ayrıntıları hatırlamam” diye başlamıştım. Şimdi buradan devam edeceğim.

2014 yılı yerel seçimlerinde belediye meclis üyesi adayı olduğumuz dönemdi; ilk olarak nerede ve nasıl temas kurduğumuzu hatırlamıyorum, Nezir Abimle…

Engelliydi; engelli haklarıyla ilgili mücadelelerin içinde bulunmuş, oldukça bilgi sahibiydi.

Bu topraklarda hiçbir zaman engellilerle ilgilenilmemiştir. Çünkü bu topraklara, hep işçi, çiftçi, asker lazım olmuştur.

Millet işçiliğini, çiftçiliğini, askerliğini yapmış olmasına rağmen genel olarak verdiği emeklerinin karşılığını almakta her daim sıkıntı yaşamıştır.

İşçisine, çiftçisine, askerine hak ettiği refahı veremeyen yönetimlerin, engellilere refah verebilmesi tabi ki düşünülemez.

O dönemdeki tanışıklığımız sayesinde benim CHP İl Yönetim Kurulu üyesi olarak seçilmem ve Engellilerden Sorumlu Bursa İl Başkan Yardımcısı olarak görevlendirilmemle birlikte, Engelsiz Yaşam Masası’nı Nezir KÜÇÜKBAYRAKDAR ile kurduk.

Nezir Abinin birikimiyle; en başarılı masa olarak Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı’nın yayınlamış olduğu faaliyet raporu kitapçığında yer aldık. Elde etmiş olduğumuz bu başarı, “Masa işi, bir işe yaramaz” diyenlere sadece cevap değil aynı zamanda kapak da oldu…

Engelliler için ne yaptınız” diye sorulabilir. Soranların hakkı, tabi ki soracaklar.

Bu soruyu örnek küçük bir hikâye ile cevaplamış olayım.

"Okyanus sahilinde yürüyüş yapan adam, denize telaşla bir şeyler atan birine rastlamış. Yaklaşınca, sahile vurmuş denizyıldızlarını okyanusa attığını fark etmiş ve 'Neden bu denizyıldızlarını denize atıyorsun?..' diye sormuş. Denizyıldızlarını tek tek okyanusa atan kişi, 'yaşamaları için' demiş. Yürüyüş yapan adam bu defa 'burada binlerce denizyıldızı var ve bunların hepsini okyanusa atabilmeniz mümkün değil sizin bunları atmanız neyi değiştirecek ki?..' demiş. Yerden bir denizyıldızı daha alıp denize atan kişi, bu soruya, 'bak, onun için çok şey değişti' cevabını vermiş.

Malumunuz herkesin hayatını değiştirebilmek zordur ama en azından bir veya birkaç kişinin, daha iyi yaşamasını sağlayabilmemiz mümkün..."

İşte bu yüzden biz de Nezir Abi ile engelliler adına Bursa’da iyi bir mücadele verdik.

Bize, bu mücadele fırsatını, o dönem İl Başkanımız olan Şadi ÖZDEMİR vermişti.

Masamız genelde engelli bireylerden oluşuyordu. Etkinlik organizasyonlarında hepsi canla başla çalışıyor ve engelsiz olanlara örnek oluyorlardı. Bu sebeple masamızın adını da “CHP Engelsiz Yaşam Masası” koymuştuk.

Sonraki süreçlerde Nezir Abim ile dostluğumuz devam etti. Aramızda sürekli partimizin ve yurdumuzun daha iyi şartlarda olmayı hak ettiğini, bu hak edişe karşılık neden o iyi şartların oluşturulamadığını konuşurduk.

Bu konuşmalar arasında farkında olarak veya olmayarak zaman zaman bana dersler verirdi. Ondan çok şey öğrendim, onu sevdim.

Nezir KÜÇÜKBAYRAKDAR fiziksel olarak engelliydi ama akıl ve yürek olarak tam anlamıyla sağlam bir YURTSEVER ve de sağlam bir ATATÜRKÇÜ idi.

Hastalık sürecinden haberim vardı; bugün de haber aldım ki Nezir Abimi kaybetmişiz.

Mekânı cennet olsun…

Ben, kendimi ifade etme şansını bu köşede bulabiliyorum.

En azından bana göre daha bir mücadeleyle geçmiş olan hayatında, engelli bir birey olarak Nezir KÜÇÜKBAYRAKDAR‘ın Cumhuriyet Halk Partisi içinde kendini ifade etmesine fırsat verenlere teşekkür ederken engel olanlara bir soru sorayım…

Büyüdünüz mü?..

______________________________

Bugün Akşam Olmuyor..

Hava bu gün yine kasvetli
Yağmur öncesi
Sokaklarda bir telaş
Sanki
Ağır bir yükün altında
Sıkılmış limon gibi

Her şey fena
Her şey eski
Tomurcaklar daha açmadan kurumuş
Toprak tanıdık değil

Aynı ev
Aynı kapı
Zulada yalnızlık
Fotoğrafı daha önceden çekilmiş de
Öylesi duruyor
Bir kuş misali
Bugün akşam olmuyor

Bugün akşam olmuyor
Gök kurşini
Kara kara bulutlar
Öncesi yok bunun
Koyu bir işkence
Zindan aynı yerde
Zalim gardiyan çok uzakta değil

Gitmeli burdan
Ama nasıl
Ayaklarında tonlarca yük
Sırtında kefe çok
Zincir desen
Zincir nerede
Nerede gırtlağında son yudum
Bu gün akşam olmuyor

Oysa bütün özlemi
Mavi bir pencereydi
Akasyalar altında
Hasretiyle yanıp tutuştuğu
Serin bir yerdi
Soğuk suyundan
Kana kana içtiği
Fakirin zulasında yine yalnızlık
Bugün akşam olmuyor..

Nezir Küçükbayrakdar
23.9.2008  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Mustafa Alkan 1 yıl önce

Nezir abimize Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah...
Ruhu şad olsun.

Avatar
Alper Şirvan 1 yıl önce

Mevzubahis olan vatan ve geleceği ise partiler vasıtadır hocam, müsterih olunuz.
Ayrıca içine zehir karışmış baklava ağıza atılır mı? Atılmaz. Ne yapılır? Çöpe atılır. Tıpkı özünü kaybetmiş, zehirlenmiş partiler gibi... Saygılar...

Misafir Avatar
Alper Şirvan 1 yıl önce @Alper Şirvan

Bu arada yanlış anlaşılmalara sebep olmamak adına kastettiğim partinin yazınızda geçen parti olmadığını ifade etmek isterim.

Beğenmedim! (0)