Okullar, 11 Eylül tarihi itibariyle eğitim-öğretime başlıyor.
“İlk intiba önemlidir” derler ya ilk derse ANDIMIZ okunarak başlanılmalıdır.
BİZİM, "ADIMIZ" DİYE HAYKIRDIĞIMIZ BİR "ANDIMIZ" VARDI
Eylül ayında zil çalınca öğrenciler okul bahçesinde toplanırlardı. Bir öğrenci, “Günaydın Arkadaşlar” dedikten sonra, “Türküm, doğruyum, çalışkanım...” diye başladığı sözlerini, bütün öğrenciler yüksek sesle tekrar ederlerdi.

Çocuklarımıza, “keşke Yunan galip gelseydi” dememeleri için “Türküm” demelerini; “doğruyum” derken, “sınav sorularını çalmanın kul hakkı yemek” olduğunu, “çalışkanım” demekle de “çalmayacağım, alın terim helaldir, hakkım olmayan haramdır” gibi, “insan” olmanın erdemleri öğretilir ve bu değerleri alışkanlık haline getirmeleri amaçlanırdı. Anne-baba hakkı ve hatırı, atalarını bilmeleri, minnet ve saygı duyguları “büyüklerimi saymak” diye öğretilirdi. Haaa, bir de “küçüklere cinsel taciz olmasın” diye “küçüklerimi korumak” anlayışı kavratılırdı. İşte, bütün bunların ve benzeri durumların, etkili bir eğitim unsuru (metodu) olan ANDIMIZ ile gerçekleştirilmesi düşünülürdü.

İlkokullarda okutulmakta olan “andımız” kaldırıldığı zaman çok üzülmüştüm ve oldukça büyük tepki göstermiştim. Kaldırılma sebeplerini bildiğiniz için yazmaya gerek duymuyorum. Hiçbir gerekçenin geçerli olamayacağını belirterek andımızın okunmasının kaldırılması ,“eğitim” adına büyük bir kayıptır. Yeni nesle, “milli ruhun” verilmemesiyle mağdur ve mahrum edilmeleri büyük sıkıntıların yaşanmasına sebep olacaktır. Andımızın kaldırılması, “kimlik, kişilik ve karakter” gibi eğitim değerleri açısından yanlış bir karar olmakla birlikte, sosyalleşme ve medenileşme bakımından da büyük bir eksiklik meydana getirmiş olacaktır.

Andımızın kaldırılmasına TÜRK EĞİTİM-SEN'in tepkisi ve konuyu mahkemeye taşıması, Danıştay 8. Dairesinin, okunması gerektiği yönünde karar vermesi, Danıştay’ın bu kararına, Milli Eğitim Bakanlığı'nın itiraz etmesi, M.E.Bakanlığı Hukuk Bürosu'nun, 11 sayfalık temyiz dilekçelerinde, andımızı komünizm ve faşizm uygulamalarına benzeterek “çağdışı ve bilimsel değil” dedikleri ve 3 hukukçunun, skandal sayılabilecek sözlerine tepkiler gelmesi üzerine görevden alınmış olmalarını da kısaca hatırlatmış olayım.

Şimdi, gelelim asıl meseleye.
Andımızın okullarımızda okutulmasının “kimleri?” ve  “neden?” rahatsız ettiğini anlamış değilim. Okutulmamasının bilimsel ve mantıklı sebeplerinin olmadığını düşünüyorum. Andımızdaki sözlerin rahatsız edici bir yanı da yok üstelik. Olsaydı, 80 SENE söylenmezdi. “Türküm, doğruyum, çalışkanım...” diye haykırmak, “Atatürk” ve “Ne mutlu Türküm diyene” demek bu kadar zor ve sıkıntılı olmamalıdır. Değerleri bilmek ve kavramları karıştırmamak gerekir. Fertlerde “vatandaşlık bilinci” ve “millet olma” anlayışı zorundadır. Devlet; aitlik, ayiyetlik değerlerini korumak mecburiyetindedir. Ayrıca, İstiklal Marşı'mız ile Andımızın farklı olduğunu, karşılaştırılmaması ve karıştırılmaması gerektiğini de bilmeyenlere hatırlatmış olayım.
 
Ben, 1989 – 1994 yılları arasında Elmasbahçe İlköğretim Okulu müdürlüğü yaptım. Gördüklerimi ve yaşadıklarımı yazıyorum. Okulumda, göçmen vatandaşlarımızın çocukları çoğunluktaydı. Andımızı okumak için yarıştıklarını biliyorum. Andımız ile, “millet olma bilinci” ve “milli birlik-beraberlik ruhu” en güzel haliyle ifade ediliyordu. Öğrencilerim de hiç ıslanmadılar ve üşümediler. Çünkü, eğitimciler çocuklarını düşünürler ve mağdur etmezler. Hayatın zor şartlarının olduğu durumları bilirler ve yaşatarak öğretirler. Eğitimciler, olumsuz hava şartlarında okul içinde veya sınıflarda söyletilmesi gerektiğini düşünürler. Topluluk karşısında konuşmanın havasını teneffüs eden öğrencilerin “eğitimde sosyalleşme” olgusunu yaşamalarından mutluluk duyarlar.

Adı, "milli" ve "eğitim" olan bir kurumda çelişki olmamalıdır.

Yabancı bir ülkeye gittiğinizde, size "kimsiniz?" diye sorulduğunda, “Türküm” dersiniz. "Türkiye"den geldiğinizi, "Türkçe" konuştuğunuzu söylersiniz.

Gerisi teferruattır.

.

SÖZÜN ÖZÜ: Unutmayalım ki Atatürk'ün, "kudretsiz dimağlar, zayıf gözler hakikati kolay göremezler." dediği gibi, andımız bizlere gerçekleri göstermektedir. Milli birlik ve beraberlik ruhu ile iri ve diri olmak zorundayız. Bunun için de, muhtaç olduğumuz kudretin damarlarımızdaki asil kanda mevcut olduğunu bilmeliyiz. Adımız andımızdır; çünkü, andımız ile “Ne mutlu Türküm diyene” diye haykırıyoruz.
 
Eğitim, öğretim yılı milletimize ve memleketimize hayırlara ve başarılara vesile olsun….

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.