İran rejimi baskıyı artırıyor... BM raportörü bağımsız soruşturma çağrısında bulundu

Mahabad'da 3 protestocu öldürüldü, Tahran Alman büyükelçisini çağırdı, Paris yeni yaptırımlar sözü verdi.

İranlı güvenlik görevlileri, Mahsa Amini'nin gözaltında öldürülmesi üzerine başlayan halk gösterilerinin ardından, son protestoların 41. gününde Tahran'da ve birçok İran kentinde göstericilere saldırdı. Bunun üzerine birçok kişi öldü ve yaranladı.

BM'nin İran İnsan Hakları Özel Raportörü Cavid Rahman, Amini’nin ölümünden ve protestolardaki ölümlerden sorumlu olanların uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğini belirtti.

Luristan eyaletinin merkezi olan Hürremabad kenti, katıldığı protestoda kaybolduktan sonra öldüğü açıklanan 16 yaşındaki genç kız Nika Shakarami’nin (Nikâ Şâkerâmî) ölümünün 40. gününün anılması sırasında göstericilerle güvenlik güçleri arasında şiddetli çatışmalara sahne oldu.

Sosyal ağlarda dolaşıma giren videolara göre, güvenlik güçleri, Hürremabad'da Shakarami'nin kırkıncı günü için düzenlenen törene katılan kalabalığı dağıtmak için gerçek mermi ve göz yaşartıcı gaz kullandı.

Şii kültüründe vefattan 40 gün sonra kişi için “Erbain yas törenleri” düzenlenmesi önemli bir gelenek.

ABD merkezli İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı (HRANA), Twitter'da "Öldüreceğim, öldüreceğim, kız kardeşimi öldüreni öldüreceğim" sloganlarının duyulduğu bir video yayınladı.

Perşembe günü, İran'ın kuzeybatısındaki Kürt şehri Mahabad'da durum daha da kötüleşti. Göstericiler, öldürülen İsmail Mevludi'nin cenaze törenine katıldıktan sonra valilik binasının etrafını kuşattı.

Muhalif Iran Wire haber sitesindeki bir kayıt, protestocuların valilik ofisini ateşe verdiğini gösteriyor.

Kürdistan'daki insan hakları ihlallerini izleyen He Ngao örgütü, İran güvenlik güçlerinin protestoculara ateş açması sonucu en az bir gencin öldürüldüğünü bildirdi. Daha sonra devlet televizyonu Mahabad'da üç kişinin öldüğünü aktardı.

Norveç merkezli örgüt Twitter'da "Bir Kürt genci İran güvenlik güçlerinin doğrudan ateşiyle öldürüldü" diyerek, gencin "alnından" vurulduğunu da sözlerine ekledi. Göstericiler, "Gençlerimizin ahı yrde kalmamalı, intikamlarını almalıyız" sloganları attı. He Ngao'ya göre, birçoğu İran Devrim Muhafızları'nın ateşinden kaçmak için Sakkız'daki bir kışlaya sığındı.

He Ngao'ya göre, göstericiler Kürdistan eyaletindeki Dehklan şehrinde açılan ateşe karşı korunma istediler.

Örgüte göre göstericiler Senendec'deki Besic kuvvetlerinin üssünün etrafını kuşatarak binayı ateşe verdi ve güvenlik güçlerini geri çekilmeye zorladı.

Kürt asıllı 22 yaşındaki İranlı Mahsa Amini, erkek kardeşiyle birlikte Tahran'a yaptığı ziyarette ahlak polisi tarafından başörtüsü kötü takıldığı gerekçesiyle tutuklandıktan üç gün sonra, 16 Eylül'de ölmüştü.

Amini'nin ölümü, İran'da üç yıldır benzeri görülmemiş protestolara yol açtı. Çoğu başörtülerini yakan genç kadınlar ve öğrenciler tarafından yönetilen gösteriler ülke genelinde devam ediyor.

Amini'nin ölümünden yaklaşık altı hafta sonra, protesto hareketi, diğer genç kadın ve kızları hedef alan güvenlik baskısına karşı halkın öfkesiyle şiddetlenirken, gösteriler hiçbir azalma belirtisi göstermiyor.

Sıkı güvenlik önlemlerine rağmen, çok sayıda insan Çarşamba günü Amini'nin Kürdistan Eyaleti'ndeki memleketi Sakkız'a giderek 40 günlük yas sürecinin sonunda onu mezarının önünde andı.

Güvenlik güçleri kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı. İranlı insan hakları grupları, Amini ailesinin bazı üyelerinin ev hapsinde tutulduğuna dair haberlere atıfta bulundu.

Zendegî ve Azâdî (Özgürlük ve Yaşam) Hareketi

Perşembe günü İran'ın çeşitli şehirlerinde, özellikle Tahran, Kum, Kerec, Babil ve Zahedan'daki üniversitelerde yürüyüşler ve protesto gösterileri yenilendi.

Öğrenci Birlikleri Koordinasyon Kurulu, yetkililerin Çarşamba günkü yürüyüşlerin ardından onlarca öğrenciyi tutukladığını söyledi.

İsfahan'da doktorlar, Tahran'daki doktor gösterilerine yapılan saldırıyı kınamak için toplandı.

Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan edindiği bilgilere göre, güvenlik güçleri Tahran'daki gösteriye saldıp 15 doktoru tutukladı.

Güvenlik güçleri İsfahan Meydanı'ndaki doktorların gösterisine saldırdı. Tahran'da bir metro istasyonunda onlarca kişi Zen, Zendegî, Azâdî (Kadın, Yaşam, Özgürlük) sloganı attı.

Sosyal ağlardaki video kayıtları, Perşembe günü sabaha kadar 40'tan fazla İran şehrinde protesto gösterisi gerçekleştiğini gösterdi.

Eski Milletvekili Barvane Sulhşuri güvenlik güçlerine seslenerek, "Gücünüzü halka karşı kullanıyorsunuz, yani insanlara ekmeğiniz olmasa da güvenliğiniz var demeye getiriyorsunuz, keşke bu DEAŞ zulmünü hiç görmeseydik" dedi ve ekledi: “Gücünüzü zorlu hayat şartlarından yakınan insanları bastırmak için kullandınız, ama sizin ülke içinde bir türbeyi korumaya bile gücünüz yetmez”.

Eski reformist Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemî, toplumun özgürlüğe doğru gittiğini söyledi ve Şiraz'da bir türbeye yapılan saldırıyı kınarken protestolara müdahaleye işaret ederek "Şiddet uygulayanlarla yüzleşmenin gerekli olmasına rağmen şiddete şiddetle karşılık verilemez” dedi.

Hatemî, "Hükümetler iyi yönetim standartlarına uymalı, haksız da olsa eleştiri ve protestoların sesine kulak vermeli ve halkı maddi ve manevi olarak memnun etmelidir" dedi. Resmi IRNA haber ajansı, adını yıllarca zikretmemiş olmasına rağmen, Twitter hesabında Hatemi'nin açıklamasından bir alıntı yayınladı.

Devrim Muhafızlarından ölenler

Devrim Muhafızları, Hamedan eyaletine bağlı Melayer kentinde subaylarından önemli bir ismin öldürüldüğünü duyurdu ve Devrim Muhafızları'na bağlı Fars Haber Ajansı, Çarşamba akşamı Tahran'da Sitarhan Caddesi'ndeki çatışmalarda Besic üyelerinden birinin öldürüldüğünü bildirdi.

Devrim Muhafızları, Salı günü ülkenin güneydoğusundaki Zahedan'da kimliği belirsiz kişilerce vurularak öldürülen Besic milislerinden birinin ve daha sonra öldürülen diğer subayların cenaze törenini duyurdu.

Hrana haber ajansının bu haftanın başlarında paylaştığı bir gönderide, ayaklanmalarda 36'sı çocuk olmak üzere en az 252 protestocunun öldürüldüğünü bildirdi.

Ajans, Çarşamba günü 122 il ve kasaba ile 109 üniversitede düzenlenen protestolarda 30 güvenlik görevlisinin öldürüldüğünü ve 13.800'den fazla kişinin tutuklandığını kaydetti.

Uluslararası sorumluluk

BM'nin İran İnsan Hakları Özel Raportörü Cavid Rahman, Mahsa Amini'nin ölümünden önce ve sonraki süreçte İran'daki tüm insan hakları ihlalleri vakaları hakkında bağımsız bir soruşturma mekanizması kurulması çağrısında bulundu.

Rahman, New York'ta düzenlediği basın toplantısında, İran'da adaleti sağlayan iç mekanizmaların eksikliğini göz önünde bulundurarak "Uluslararası toplum Mahsa Amini ve diğerlerinin öldürülmesinin faillerini cezalandırma sorumluluğunu taşıyor" dedi ve İranlı yetkililerin “kronik dokunulmazlığını” eleştirdi.

Rahman, İran'daki mevcut protestoların "adaleti sağlamayı ve hükümet yetkililerini sorumlu tutmayı amaçladığını" belirterek, "Amini'nin hükümet şiddetinin kurbanı olduğunu" vurguladı.

Rahman, "Maalesef Amini ne ilk ne de son kurban. Başka kadınların ve hatta çocukların öldürüldüğünü görüyoruz" dedi ve istatistiklerin 27 çocuğun öldürüldüğünü gösterdiğine dikkat çekti.

İran'da zorunlu başörtüsü yasası hakkında yorum yapan Rahman, bunun "kadınların temel hakları ve onurunun ihlali" olduğunu söyledi.

Rahman, "Bu nedenle İran'daki protestolarda kadınlar ve kızlar ön planda" dedi ve İbrahim Reisi hükümetini kadınlara baskı yapmakla suçladı.

BM raportörü İran'da etnik azınlıkların ayrımcılığa maruz kaldığına da dikkat çekti ve “Kürdistan halkı, geçmişte ve günümüzde temel haklarından mahrumdur” dedi.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri Kunnni, Alman yetkililerin protestoları desteklediğini düşündüğü için Alman büyükelçisi Hans-Ado Mutzel'i çağırdı.

IRNA, Bakıri'nin Almanya'nın tutumlarının "sorumsuz" ve "iki ülke arasındaki alışılmış ilişkiler ile tutarsızlık" arzettiğini söylediğini aktardı.

Ajansa göre Bakıri Almanya'yla ilgili olarak, "Terör ve nefretle mücadelede uluslararası yasalara tezat olarak, terör örgütleri ve şiddeti körükleyen medya için bir sığınak haline geldiler” dedi.

Bakıri, DAEŞ'in üstlendiği Şiraz saldırısını "bazı Avrupa ülkeleri tarafından desteklenen ve teşvik edilen şiddet eylemlerinin devamı" olarak değerlendirdi.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, İranlı yetkililerin protestoculara karşı tutumu nedeniyle İran ile ilişkileri kısıtlamaya devam etme niyetini açıkladı.

Perşembe günü, bir dizi Besic üyesi öğrenci, Tahran'daki İngiliz Büyükelçiliği önünde toplandı.

Londra'daki Lordlar Kamarası, gündeminde İran protestolarının olacağını duyurdu.

Lordlar Kamarası üyeleri, İran makamlarına baskı yapma taleplerinin ardından İran'daki protestoları görüşmeyi planlıyor.

AB Perşembe günü Tahran'ın AB'nin İran protestolarına yönelik baskılara katılan yetkililere uyguladığı cezai önlemlere yanıt olarak Avrupalı ​​milletvekilleri ve gazetecilere uygulamaya karar verdiği yaptırımların siyasi niteliğini kınadı.

AB Dış Politika Sorumlusu Josep Borrell'in Sözcüsü Peter Stano, "Bu yaptırımları siyasi kaynaklı oldukları için reddediyoruz. Avrupa'da alınan önlemler, insan hakları ihlallerine ve bunların yargısal gerekçelerine yanıt olarak kararlaştırıldı" dedi.

Fransa Dışişleri Bakanlığı Perşembe günü yaptığı açıklamada, Sakkız kentinde dün düzenlenen yürüyüşler ve Mahsa Amini'nin ölümünü anma törenleri sırasında İran'ın “şiddetli baskı ve temel hak ve özgürlükleri ihlal etme eylemlerine devam ettiğini” açıkladı ve Farsça yayın yapan Radio France International da dahil olmak üzere özgür medyaya uygulanan yaptırımların da bunu kanıtladığını ifade etti.

Bakanlık, "Baskıların devam etmesini kınıyoruz ve uyguladıkları baskı ve şiddet nedeniyle İranlı yetkilileri hedef alan yeni yaptırımları incelemek de dahil olmak üzere Avrupalı ​​ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğiz" dedi.

Çarşamba günü, Beyaz Saray, Moskova'nın İran'a protestolarla nasıl başa çıkılacağı konusunda tavsiyelerde bulunduğundan endişe duyduğunu ve muhalifleri bastırma konusundaki geniş deneyimini İran ile paylaşmasının olası tehlikelerine değindi.

Hrana Haber Ajansı

Şarku'l Avsat Haber Ajansı

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.