Yine bir Amerikalı geldi bu ülkeye. Bu defa adı Rex Tillerson.. Geldi ve yine bir “tam bağımsızlık” depreşmelerindeki toplum ve devlete hızlı bir ayar / hiza çekip geri gitti.. Ve takvim başladı işlemeye.

Bu Amerikalının gidişinden 6 gün sonra “Şeker Fabrikalarının satışı” oturdu gündeme.

Peşinden de yine hangi üst akıldan emir aldığını anlayamadığım (!) Devlet Bahçeli, gündemde olmayan bir “erken seçim” lafı attı ortaya.. Cumhurbaşkanı da tarihini uyarlayarak 24 Haziran günü “erken seçim” yapılmasını kararlaştırdı. Bu tesadüfi gelişmeleri de sizi bilemem fakat ben yuttum sanki (!..)

Her gün Türk Ordusunun sınır dışı ilerleyişinden, Fırat’ın batısı ve doğusundan, Kato dağından, Kandil’den, Afrin ve Membiç’ten gündem oluşturan yazılı basın ve medyamız; herşeyi bıçakla keser gibi kesti ve artık varsa yoksa “erken seçim” ülkenin ve devletin ana gündemi olarak oturtuldu..

Adı bölgede çok duyurulmayan İngiliz Ordusu’nun neler yaptığı, İsrail insansız hava araçlarının ne haltlar karıştırdığı, bölgede kimyasal bombaları aslında hangi uçakların attığı, Membiç önlerinden Membiç ötesine nasıl geçeceğimiz, Türkiye - Rusya – İran üçlüsünün bölgesel savunma paktı girişimleri vs.. vs.. Hiçbir şey kalmadı gündemimizde..

Başta İngiltere ve Amerika olmak üzere Ortadoğu'da at oynatan emperyalist ülkeler böyle istediler; Türkiye, devlet ve toplumuyla kendi içine döndürüldü.  Artık varsa yoksa “erken seçim..”

Yine bir Amerikalı geldi ülkemize ve yine o gözlerimize takılan yeni bir “at gözlüğü”

Varsa yoksa “erken seçim”

Ah ! Tillerson Ah !..

Ah ! Sam Amca Ah !..

60’lı yıllarda “Yankee Go Home” diye boşa isyan etmemişler o gençler..

***

Düzmece anketler, bağrışlar-çağrışlar, hakaretler, iftiralar yine gırla gidiyor.

Yerli yabancı servisler, toplum mühendisleri, sosyal medya trolleri, lobi temsilcileri adeta mekik dokuyorlar. Arada bir bu kargaşadan semizlenen döviz simsarları, borsa ağaları kımıl kımıl faaliyetteler.

Vatandaş mı ? O da bayram harçlığı kaç lira olmalıydı gibi “köle toplum avunmacaları"nda, biçare..

***

Birinci tur şöyle olursa, ikinci turda ne olur ?..

Simitçisinden holding sahibine herkes bu bilinmezliğin tartışmasında..

Tüm hesaplar yapılmış, kurgular devreye konulmuş..

Bir ilahi komedya sanki almış yürümüş..

Birilerinin (b) planları, hatta (c) ve (d) planları da üfleniyor kulaklara.

Ah ! Sam Amca ah !..

Makus kaderimizsin sanki anasını satayım..

***

Geçenki seçimler geliyor aklıma..

MHP + CHP işbirliğiyle bir adaylık projesi itilmişti seçmenin önüne;

“Ekmeleddin İhsanoğlu..”

Ve bu üç buutlu senaryo en çok birinin işine yaradı; O da AKP adayı Erdoğan..

Bu defa da bir 2. Ekmeleddin örneği servis ediliyordu ki, evdeki hesap çarşıya uymadı.

"Abdullah Gül.."

Tayyip Erdoğan karşısında “Çatı Adayı” olarak servis edilmek istenildi. Görüntü böyleydi doğrusu. Ancak bu defa aykırı bir gelişme oldu; Adeta bir “Hayme Ana” tavırlarında inatçı bir kadın siyasetçi çıkmıştı ortaya;

"Meral Akşener.."

Ben Cumhurbaşkanlığı’na adayım, ağzımdan söz çıktı, bir oy alsam dahi adayım” diye direniyordu.

İşte tam da bu direnç karşısında anılan 2. Ekmeleddin olayını ileri süren yabancı lobilerin ayağı kırılmıştı adeta ve geri çekildiler.

O Lobiler için önemli değildi; “ha Erdoğan ha Gül..” farketmezdi.. Nihayetinde “Mehmet Ali gider yerine Ali Mehmet gelir” idi. Önemli olan yerleşik sistemleri zarar görmesin.. Fakat bu defa tezgah tutmadı.  

İnatçıydı bu kadın lider. Bir güneşten bahsediyor, karanlıklar bitecek, insanlarımızın yüzü gülecek, toplumsal barış sağlanacak, ekonomi ayağa kaldırılacak, saray bilim yuvası yapılacak, makam araçları satılıp / kiralananlar iptal edilip bunların parası 5 milyona yakın fakir fukaranın banka borçlarına kaynak yapılacak, hiçbir lobinin adamı olmayacağıma namus ve şerefim üzerine söz veriyorum, nerede Fetö’cü varsa şerefsizdir, Allah belasını versin, BOP ülkemizi parçalayamayacak, bir kuvva-i milliye harekatıyız, kalkınma köylerden, tarımdan sanayiye tüm toplumsal bir kalkınma halinde olacak…. Gibi farklı ve aykırı söylemlerde bulunuyordu.

Bazen belediyelerin çöp kamyonlarına toslasalar, bazen taşeron derneklerin saldırılarına, iftiralara, ithamlara maruz kalsalar da; o dik duruşlarından taviz vermiyorlardı..

***

2. Ekmeleddin projesi amacına ulaşamadı, ancak kurgucular da devam ediyorlar.. Erdoğan’ın 2. turda karşısında kimin olması gerektiğini belirlemeye çalışıyor ve el altı desteklerle ince ince hesaplar yapıyorlar.

Erdoğan hangi adayı karşısında görmek ister ?..

1. Ekmeleddin vak’asında olduğu gibi kimi gofret gibi yer ?.. İşte bütün çabaları bu..

Basın, medya, anketörler, lobiler, servisler adeta bir savaş teyakkuzu halinde vızır vızır çalışıyorlar..

Soros servisçilerinin üç buutlu senaryoları içine kundaklanmış, inceden hesaplar itiliyor toplumun önüne..

Dedim ya tüm bu örtülü hesapların üzerinde Allah’ın da bir hesabı vardır diye.

Dilerim o ilahi hesap; Hayme Ana gibi dik duran, yabancı lobilerin önünde direnç gösteren ve hakim güçlere “eyvallah” etmeyen Meral Akşener eliyle tezahür eder..

24 Haziran’a çok az kaldı..

Sağlıcakla..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.