Kahramanmaraş'ta yaşanan depremden sonra kamuoyunun ve sosyal medyanın gündemine getirdiğim "Haarp İklim Silahı" tartışılmaya devam ediyor. Bu kıyamet silah’ı olarak adlandırılan tehlikeyi anlattığım kitabım “Haarp’ın Hedefi Türkiye" kitabımın baskısı ile uğraşıyorum.

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük bilim adamı olan Nikola Tesla’nın başlattığı bu çalışmanın, tarihte bir benzeri de Orta Asya’da Türklerin elinde bulunduğunu söyleyebilirim. YADA Taşı adı verilen bu cisimi ilk defa “Türkler ve Uzaylı Ataları” kitabımda açıklamıştım. Bu cisimlerin taş şeklinde tanımlandığı görülüyor.

YADA Taşı ile Türklerdeki Şamanlar-Kam’lar ve bu bilgilere sahip kişiler Yağmurları yağdırırken, tabiat olaylarını da yönlendirebiliyorlardı. Rüzgarların yönleri de değiştiriliyordu. Haarp’ın bugün İyonosfer üzerinde yaptığı birçok şeyi eski Türkler yapabiliyorlardı.

Bu konuda Türklerin YADA taşı ile ilgili bilgileri Çin-Arap-İran kaynaklarında da buluyoruz. Yağmur-kar-dolu yağdırmak ve rüzgarların yönünü değiştirmede başarı ile kullanılırken, bu taşın ortaya çıkışı çeşitli efsanelerde anlatılıyor.

Eski bir efsaneye göre Türklerin Tanrısı, Hunlar’ın ulu atalarına sihirli bir taş armağan etmiş, bu taşı ellerinde bulunduranlar doğa olaylarına yön verebilme gücünden yararlanarak birçok milleti egemenliği altına almış, taşın ellerinden çıkmasıyla da güçlerini kaybetmişlerdir.

Türkistan’da Timurlular ve Özbekler döneminde yazılan eserlerde yada taşından söz edilir. Günümüzde de Türklerin folklorunda şiir ve maniler de vardır. 17.Yüzyıldan 18 Yüzyıla kadar geçen bir asırlık süreçte coğrafi ve tarih kitaplarında, Türklerin yağmur ve kar yağdırmaya, hatta kasırga ve tufan çıkarmaya güçleri olduğundan bahsedilir.

Redhouse, Türkçe’den İngilizce'ye lügat kitabı İstanbul 1921 baskısı, sayfa 2199’da yer alan “Yede” (Yada) Taşı Cebrail tarafından Nuh Peygamber’e verildiği bilinen bir taştır. Yağmurun yağışına ve yağan yağmurun kontrolüne vesile olur. Denilmektedir. Yada Taşı Nuh Peygamberden Türkler’ e mirastır.

18 Yüzyıl Osmanlı- Türk Hekimlerinden Şaban Şifai, “ Hacer-i Berfü Baran-u Tufan” adını verdiği bu taşı Yağmur-Kar-Tufan Taşı olarak incelemiştir.

Ana Bratanica dahil bu işi sadece Türklerin bildikleri ve onların yaptıklarıdır.

Yada Taşı sadece yağmur yağdırmak için kullanılmaz. Bulutları dağıtmak, kar ve dolu yağdırmak, soğuk rüzgar ve fırtınalar çıkarmak, sis çıkarmak, tufan derecesinde bol miktarda yağmur yağdırmak, gök gürültüsü ve şimşekler çaktırmak, yaz aylarında yapılan yolculuklarda sıcağın etkisini azaltmak. Kısacası iklim değişiklikleri için kullanılırdı.

Evliya Çelebi (1611-1682) Kafkasya yollarında seyahat ederken 1641 yılında bir yerli büyücünün garip efsunlarla bulutları gökte toplayıp sağanak yağmur boşandırdığını anlatmıştır.

Harzem Ordusunda görev yapan Kanglı Türkler, Çin seferinde zorlukla karşılaşan Oktay Kağan’a yada taşı sayesinde yardım ederler. Yaz ortasında yağmur ve kar yağınca Çinliler dehşete kapılırlar ve kaçarlar.

Kaşgarlı Mahmut Divanı Lügat’ı Türk adlı eserinde Yada üzerine şunları yazar.” Yada Özel taşlarla yapılır. Bu şekilde yağmur ve kar yağdırılır. Ben bunu yağma adlı Türk Boyunun bölgesinde gördüm. Büyük bir yangın çıkmıştı. Mevsim yazdı. Kar yağdırıldı ve yangın söndürüldü. Bu Türk ülkelerinde bilinmiş bir şeydir. Yada taşına okumakla yağmur ve soğuk rüzgar getirilir.”

Yada Taşı olayları sürer. Abbasi Halifesi Memun Yada Taşını duyar. Horasan Valisi Esed Bin Nuh’u araştırmalar yapmak için görevlendirir. Vali taş hakkında bilgiler toplar ama bir türlü mahiyetini öğrenemez.

Arap Gezgin olan Temin Bin Bahr, Uygur Türklerinin topraklarına gider: “Onların ülkelerinde garip bir taş vardır. İstediklerinde onunla yağmur, kar dolu yağdırırlar. Bu iş Türkler arasında çok yaygın olup kimse bunu inkar edemez” diye yazar.

Coğrafyacı İbnül Fakih’in rivayeti : Ebül Abbas İsa, Oğuz Türklerinin, Dokuz Oğuz va Karluk Türklerinin yağmur yağdırdığını duyar ama inanmaz. Horasan Valisi Davud Bagdisi ile görüşür ve inanmaya başlar. Çünkü vali, Oğuz Yabgusuna baş kaldıran oğlu Balkık’ tan yada taşı hakkında bilgi sahibi olmuş, bu işin hile ve büyü ile Tanrı’nın gücüyle gerçekleştiğini öğrenmiştir.

Asya’daki Türk Toplulukları Kırgız-Karluk-Uygur- Harzemliler- Timurlular- Özbekler- Saman Türkleri-Oğuzlar-Dokuz Oğuzlar gibi bir çok Türk boyunda hatta Moğollarda bile Yada Taşının varlığını görüyoruz.

Bugün iklimleri kontrol etmek için gizlice çalışmalar yapan ABD-Rusya ve Avrupa’nın bazı Devletleri Haarp Teknolojisine sahip olmak için milyarlarca dolar harcarken, ülkemizde buna inanmayanları görünce Türk ve İslam Dünyasının neden bilimde geri kaldığını anlayabiliyoruz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.