Komplo Teorisi denilen ama Dünya’nın en büyük bilim adamı olarak tarihe geçen Nikola Tesla’nın yaptığı "Haarp Silahı" ile saldırı mı yapılıyor? Son yıllarda Trakya-Marmara ve Ege Bölgelerinde kışlar kurak geçmeye başladı. Bu günlerde de Ekim’den sonra Kasım ayı da sıcak geçiyor. İstanbul Kasım ayı geldiğinde yağmurlarla ıslanması gerekirken, günlerdir hava sıcaklıkları 20-23 derecelerde seyrediyor.

Gökyüzüne baktığımızda havanın bulutlu olduğunu görüyoruz ama yağmadan geçip gidiyorlar. İklim Silahı olduğu kabul edilen Haarp Silahı atmosfer üzerinde 100-150 Milyon kilovatsaat elektrik yollanır. Böylece hava ısınmış olur. Bu durum günlerce sürer.

1958 yılında Alaska’nın Gaskona Bölgesi’ndeki askeri bir üste başlayan proje 1985 yılında Teksas’lı Fizikçi Estlund tarafından geliştirildi. Tesla’nın projesi 1995 yılında tamamlandı. Başkan Clinton 150 Milyon Dolar ödenek vererek Haarp’ın hazır olmasını sağladı.

Haarp’ın özellikleri arasında depremleri başlatmak için fay hatlarına yollanan yüksek sinyaller sayesinde fay harekete geçip deprem başlatılıyor. Bu arada o bölgedeki telefonları, internet hatlarını kesip iletişimi’ de felç ediyor. İklim Silahı aynı zamanda istenilen bölgeye seller oluşturacak şekilde yağmurlar’da yağdırabiliyor.

Ukrayna-Rusya Savaşı sürerken, Haarp Silahına sahip olan ABD ile Rusya Karadeniz Bölgesinde de zaman zaman birbirlerine saldırıyorlar. Bu noktada Türkiye’nin de etkilendiğini söyleyebiliriz.

Rusya ile ekonomik ilişkileri üst seviyede olan Türkiye’nin bu durumundan rahatsız olan ABD’nin, ülkemize karşı bu iklim silahını kullandığını düşünüyorum. Dış politikada Türkiye’nin güvenliğine karşı işbirlikleri içinde bulunan ABD işine geldiği zaman da NATO avantajını kullanıyor. O yüzden iklim silahının bizi hedef alması mantıklı görünmektedir.

1999 Yılı 17 Ağustos Tarihinde yaşadığımız Gölcük Depremi olağan bir deprem değildir. Haarp silahı ile Kuzey Anadolu Fay Hattının harekete geçirilmesi ile kontrolden çıkması sonucu Türkiye tarihinin en ağır felaketini yaşadı. O gece Gölcük’teki Askeri Üs ’te yaşanan garip olaylar daha sonra ortaya çıktı. ABD Subaylarının ve Askerlerinin operasyondan sonra acele ile toplanmaları ve Üssü terk etmeleri dikkat çeker.

Deprem yaşanırken, denizden çıkan enerji topu 3 kere zıplar ve Çınarcık tarafında yok olur. Bu konu gündeme gelince Başbakan Bülent Ecevit Kandilli Rasathanesi’nin başında bulunan rahmetli Profesör Dr Ahmet Mete Işıkara’dan olayın araştırılmasını ister.

Karadeniz’de bulunan Rus Donanmasına ait bir gemi Haarp’ın izlerini araştırmak için Gölcük’e gelmek ister ama Türkiye Cumhuriyeti buna izin vermez.

Kuzey Anadolu Fay Hattı ABD’nin California Eyaleti’nde bulunan Fay Hattı ile benzer özellikler göstermektedir. Bu projede Marmara Bölgesinde gelecekte olan depremin şiddetinin azaltılması için başlatıldı. Deprem başladıktan sonra kontrolden çıkar ve deprem olur. Ertesi gün tüm dünya felaketi görmüştür ve Başkan Clinton ise dünya’yı Türkiye’ye yardıma çağırır. Yunanistan bile yardım ekipleri gönderdi.

Sonuçta İklim Silahına sahip olan ABD ve Rusya Ukrayna yüzünden birbirlerine girerken, bizde arada etkileniyoruz. Ayrıca bize saldırıların yapılması imkan dahilindedir.

Örnekler vermem gerekirse, 26 Eylül 2019 günü Silivri’deki pasif fay hattında deprem meydana geldi. İstanbul 5.8 şiddetinde sallandı. Bunu 30 Ekim 2020 gününde İzmir’de yaşanan ve 7.2 şiddetinde olduğu konuşulan deprem izledi. Bu depremleri geçen yıl Antalya da yaşanan Orman Yangınları ve Karadeniz’de yaşanan büyük seller izledi. O yüzden bu günlerde havaların sıcak gitmesi anormal bir şeydir.

ABD ile bu konunun görüşülmesini tavsiye ederim. İstanbul’un su ihtiyacını biz ancak Karadeniz suyunun arıtılarak kullanıma sunulmasıyla karşılayabiliriz. Bu konuda hem belediyenin hem de çevre bakanlığının devreye girmesi zaruri bir durumdur.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.