Duvarı duvara dönüşünce anlıyor insan..
Üstüne en pahalı renkli boyalar da sürseniz; dilsiz, duygusuz taş parçalarından oluştuğu gerçeği değişmiyor...
Oysa bir saksı da fesleğen olmak vardı, ya da mavi boyalı evin çift kapaklı küçük pencerelerinin önünde kış yaz coşan begonyalar.. Bir türlü  olmadı..
Ne vakit tomurcuklanmaya kalkışsan ya dalını yaprağını budadılar ya da yakıcı güneşin altında susuz bıraktılar.

Duvara dönüşünce anlıyorsunuz duvarı.. 
Dibinde köşesinde arsızca bitip çoğalan ısırganlar eksik olmamış yıllarca; sonra bunları kamufle eden  saksılar koymuşlar üzerine.. Zorla gelin edilen kızlar gibi sarmaşıklar donatmış, sardırmışlar rengarenk.. Onlar coştukça nefesi kesilmiş, ne gökyüzüne bakabilmiş, ne kuşların ayak izleri kalmış üzerinde, bırakın kuşları toz bile konamamış.. B
aşka yaşamlara dayanak olmuş duvar.. Sıcağı yemiş, yağmuru yemiş, ayaz rüzgarlar vurmuş yüreğinin üstüne.. Jiletle kesilmiş gibi her yanından faça almış, kanayamamış, sadece derin izleri kalmış.. Üstünden bir çok çiçek devşirilmiş, kah begonviller,  kah hanımelleri.. Ne ektilerse "eyvallah" dedi omuzlarına aldı. Duvar güçlüydü taa ki nem alana kadar; yavaş yavaş çürüdü, yosun bağladı..

Arkasında kalan karanlık gölgelere geceleri bazen ay ışığı yansırdı, bir iki yarasa çığlık çığlığa salto atarak geçerken kırık hayallerinin umutlarının üstünden, onun  sadece yalnız bir duvar olduğunu haykırıp dururdu..  Evet, yalnız bir duvar..

Duvara dönüşünce anlıyorsunuz duvarı..
Yıkılacağınızı anlayınca bir bir talan ediyorlar ki sormayın üstünüzde tutunan çiçekleri..
Bir kez daha vuruyorlar yüzünüze yalnız ve çırılçıplak kaldığınızı.. Bu uğurlu  kuşların göğsünüzün göğünde zehirlenmediği bir yalnızlık, belki de herkes çekip gittiğinde..
Ne zaman insan sevsem kendi değerimi biçerim; biçtikce boy verir, avucumda başaklar, gözyaşımla sular canımla beslerim. Hasat zamanı gelmeden de kimseye ses etmeden gider kuşlara varımı yoğumu yem ederim.. Sonra içimden uğurladığım o kuşlar zehirler ve ben yine içime gömerim..

Duvarı duvara dönüşünce anlıyor insan..
Harç sağlam karılmamışsa tutunamıyorsun, sarmaşıklar kuruyup gittiğinde ve kuşlar içinde öldüğünde, yerle yeksan oluyorsun.. Küçük bir dağ sanıyorlar uzaktan bakanlar, yığın halindeki enkazını.. Yabanıl otlar işgal ediyor üstünü.. Ve duvara dönüşünce anlıyor insan duvarı..

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.