Rahmetli idris ağabey pek bi yemeyi içmeyi gezmeyi severdi
Haliyle aldığı maaşta bulut olurdu,
Yenge Nermin çoğu kez isyan eder "ağız kokusunu çekiyorum" diye dert yanardı
Bir sonbahar sabahı idris ağabeyin kalbi tekledi
Bir kaç aylık emeklilik günleri gören ağabey, dünyaya gözlerini kapattı..
Neriman yengemiz mutlu cenazede ağlayıp sızlayıp "hayatımın aşkını kaybettim" dedi
Emekli maaşını çantasına koyan dul Nermin yengemiz
Tülbenti çıkardı, saçları boyattı, topuklu giyinmeye başladı
"Hayatımın aşkını unutmayacağım" diyerek, şiire edebiyata sanata vurdu kendini..
Yetmedi siyasete,
Yetmedi evlilik üzerine koçluk, gelenek görenek aşılama derdine düştü..
Yıllar geçti bendeniz "ev kirasını nasıl ödeyeceğim" diye bir hayli dalgın yürürken, bir korna;
"Atla bebeğim !.."
"Ben" dedi, "kara bela dul Nermin tanıdın mı ?.."
"Tanıdım Nermin yenge" dedim
"Özür dilerim fakir durgunluğu var üzerimde"
"Gel şuraya oturalım biraz konuşalım.." dedi
Konuştuk..
Elmacık kemikleri kaybolmuş,
Gerdanın maşallah'ı var,
Kendine gelmiş,
İşleri de çok iyiymiş.....