Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 99. yılını kutladık. 9 Eylül 1922’deki zaferin ardından İsviçre’deki Lozan şehrinde görüşmeler başladığında, Mustafa Kemal’in ilk işi ekonomiye el atmak oldu. Ardan 5 ay geçmişti. Ülkede hala savaş havası varken, Mustafa Kemal İzmir’de bir İktisat Kongresi topladı. Bu kongre’ye çiftçiler, sanatkarlar, sanayiciler, iş adamları, işçiler, gazeteciler, yazarlar, bankacılar ve iktisat konusunda devrin önemli isimleri katıldılar.

Mustafa Kemal, Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomisinin yabancıların elinde olduğunu görüyor ve bu yabancı hakimiyetini nasıl kıracağını düşünüyordu. Bir devletin güçlü ordusunun olması ancak onu destekleyen bir ekonomi ve sanayi ile mümkün olacağını biliyordu. Şubat 1923’deki İzmir İktisat Kongresi’nde nelerin yapılacağını açıklarken, toplumun her kesiminden gelenlerin istek ve arzularının da neler olduğunu öğrenmiş oldu.

Cumhuriyet 1928 yılında öncelikle Alfabe’ye geçti ve Latin Alfabesi sayesinde halk konuştuğu dilinin aynı zamanda okuyup ve yazmasını öğrendi. Bunu daha sonra Avrupalıların yaptığı gibi resmi tatili Pazar’a çevirdi. Miladi takvim, ölçüler, Türk Parası'nın basılması ve Dünya piyasalarına girmesi, vergi Reformu yapılması gerçekleştirildi. Tarım ve sanayinin teşvik edilmesi için planlar hazırlandı. Bunu Kabotaj haklarının geri alınması ve yabancıların elinde olan Demiryolu işletmeciliği izledi.

Ekonomide başlatılan her olay ülke için önem arz ediyordu. Türkiye’de sanayinin gelişmesini planlayan, Mustafa Kemal özellikle çiftçiye köylüye özel ilgi gösteriyordu. Amaç tarımda kalkınmayı başarmaktı. Hayvancılık ve tarım ürünleri ihraç eden genç Türkiye Cumhuriyeti, ABD’de başlayıp Avrupa’ya sıçrayan 1929 Krizinde sarsılsa bile alınan önlemlerle bunu atlatmayı başardı. Avrupa’da bir çok ülke ise bunu atlatamadı ve Faşizm iktidara geldi. Almanya-İtalya-İspanya ve Portekiz’de iktidarı ele geçiren Faşist Liderler, daha sonra dünyayı kanlı bir savaşa sokacaklardı. Savaş bittiğinde İspanya ve Portekiz ayakta kalırken, Almanya ve İtalya’daki Faşist yönetimler yıkıldı.

Merkez Bankası’nın kurulması ile kambiyo hizmetlerinin bir düzene girmesi sağlandı. Ayrıca fon oluşturulmaya başlandı. Böylece Finans Dünyası kontrol edildi.

Bizler Mustafa Kemal’i askeri başarıları ve Liderlik yaptığı devrimleriyle biliyoruz. Peki Onun ekonomik başarılarını konuşuyor muyuz? Hayır. Siz yeni bir devleti her yönden çöken bir enkazın üzerinde inşa ediyorsunuz. O zamanlarda istenildiği anda milyarlarca Dolar kredi de bulamıyorsunuz. Yapılacak tek şeyin "Tarım ve Hayvancılık" üretimini arttırarak, ihraç etmektir. Mustafa Kemal işte bunu başardı. Vefa edene kadar 1923-1938 yılları arasında ülkeye 46 fabrika kazandırdı.

Avrupalı devletlerin resmi kurumlarının benzerlerini Türkiye için isteyen Mustafa Kemal, Gelecek içinde ilginç kehanetlerde de bulunmuştur. “Gelecekte yani 21 Yüzyılda büyük savaşlar olmayacak, Ekonomi Savaşları olacak"  dedi. Bugün Dünya’da Ekonomi Savaşları olmuyor mu? Ukrayna-Rusya Savaşı da bunun en güzel örneğini oluşturuyor.

Türkiye bugün Ortadoğu’nun sanayisi gelişmiş en güçlü bir İslam Ülkesidir. Gelecekte de bunu devam ettirecek gücü vardır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.