Göğsünde bulutlarım kırılır
Elbet bir deniz bulur,
Saçları ağaran sonbaharda sularım.
.
Atlas !
.
Gözlerim sanıktır.
Bir sabahın mahmurluğunda yokluğunu arar.
Yokluğun tutsaktır.
Sesinin sabıkasında atlasını arar.
.
Sesim sanıktır.
bir ömür bir zindanlarda tutukludur.
Habil ile Kabil kardeştir
Kardeştir medeniyet ile barbarlık !
Ondandır,
Sesim, öptüğüm tende durur.
.
Atlas !
.
Günlerin namluları, puştça konuşur ömrün avlularında
Munzur 'da ölüm kadar suskun(dur) akşamlar
Akşamlar,
alnı ter içinde kentlere dağılır.
Keder ve öfke kardeştir,
.
Atlas !
.
Oranın çocukları bir dal gibi kırılırken baharından,
Sesimin boğazına ölümün usturası dayanır.
Ondandır,
Çağ bıçak sırtı görmüş gibi susuyor.
Bir hiçte geceler ve aşıklar ölüyor.
.
Atlas !
.
Göğsümde yokluğun fayları kırılıyor.
Gençliğim,
Sesini infazlarda yitirdi !
Ölümdür susarım..