Bursa Arena E'Gazete
2025-08-19 14:17:55

Evrim Tersine İşler mi?

LÜTFİYE KADER

19 Ağustos 2025, 14:17

Doğada bütün canlılar doğar, büyür, gelişir, ürer ve ölür. Bu yaşamın kuralında, insanın yaşamını değiştiren şeyler insanı da değiştirir. İnsan sosyal düşünen bir varlıktır. Yalnız yaşayamaz, yalnız gelişemez. Gelişmeyen şey de değişemez. Ortamın koşulları, fiziksel ve ruhsal dış faktörlerin etkisiyle her gelişme iyiye doğru gitmeyebilir. Bu durum sonucunda, tersine bir dönüş ve gelişme de olabilir. Ortamın fiziksel ve ruhsal koşullarının etkisiyle doğru adaptasyonlarla yeni üstün özellikler de ortaya çıkabilir. Evrim, zaman içinde birdenbire olmayan kesintisiz, niteliksel ve niceliksel değişim sürecidir. Canlı, cansız doğadaki tüm canlı artıklarının toprak altında milyonlarca yıl kalarak kömüre dönüşmesi de bir evrimleşme sürecidir.

Evrim tersine işler mi?

Birçok araştırmacı, böylesine özelleşmiş bir biçimde evrimleşen niteliklerin geri döndürülemez olduğunu düşünmekteydi. Şimdilerde ise geri evrim olarak bilinen bir değişim döneminin mümkün olduğunu gösteriyor. Bu oldukça mantıklı, çünkü evrim en nihayetinde bulunulan ortama adapte olma, uyum sağlama mekanizmaları bütünüdür. Tür içi ve türler arası düzeyde oluşan evrim gerçeği, deneysel olarak da kanıtlanmış olup türleşme süreçleri doğada da gözlemlenmektedir. 

Yaratıcı, kâinatı yaratırken evrimleşmenin ömürlerini de biçmiştir. Bana göre evrende sonsuzluk diye bir şey yoktur. Sadece yaşam döngülerinin sonsuzluğu olabilir. Bu döngülerin yenilenmemesi halinde yeni ve farklı bir geri dönüş başlangıçlarının oluşması da olası görünüyor. Türler Atasal özelliklerine büyük oranda veya benzer olacak şekilde dönebilirler; fakat bu dönüşler bir teybin geriye sarılması şeklinde değil, yeniden adaptasyon yoluyla olmaktadır. (Evrim Ağacı)

Dikenli balıklar geri evrimin örneklerinden biridir. Washington Gölü'nde yaşayan balıkların yüzlerce yıl boyunca göl dibindeki çamur birikintileri içerisinde saklanmaya adapte olmaları sebebiyle, bu gereksizleşen zırhları körelerek küçülmüştü. 1960 yılında bu ufak hayvanın saklandığı çamurlu alanlar ortadan kalktı ve türün popülasyonları, yine avcılarıyla yüzyüze kaldılar. Sadece 49 yıl içerisinde (1957'den 2006'ya kadar geçen sürede) , türün zayıf, zırhsız ve çelimsiz bireylerinde, sadece birkaç on nesil içerisinde atalarına ait özellikler geri evrimleşti ve yeniden zırhlı yapıya kavuştular. (Evrim Ağacı) Bu durumda, tersine bir evrimin olabilirlikleri varsa insanlarında eski yaşam formlarına dönebilme ihtimalleri de yok sayılabilir mi?

Kısa vadede insanın sosyolojik, psikolojik ve siyasi yaşamda ki evrimleşmelerini yine biyolojideki yakınsak, ıraksak ve paralel evrimlere benzeterek anlatmak elbette daha bilimsel bir dil olacaktır.

Globalleşmenin getirdiği hızlı değişimler hızlı bir evrimleşmeye de yol açtı. 

Endüstri (1800 ‘lü yıllar) devriminden sonra insanların yaşamları değişti. 21.YY’ın dijital çağındaki değişimler, insanlara pek çok kolaylığı sağlasa da, gelecekte insanın yapacağı pek çok meslekler ile insani özelliklerin pek çoğu ne yazık ki tedavülden kalkacak Bu yüzden, insanlar emeği olmadan yaşamlarını sürdürebilecekleri kolay para kazanma yollarını bulmak için sosyolojik bir evrime uğradılar. Tabi ki bu evrimleşen ve düzene ayak uyduran kesimlerin biyolojideki adı “ıraksak evrim” tanımına uyuyor.

Iraksak evrimde, benzerlik ortak kökenden kaynaklanır, Örnek, Elma kurtçuk sineği (Rhagoletis pomonella) eskiden Avustralya'daki alıç meyvesine yumurtlardı. 1860'larda bu sineklerin bazıları elmaların içine yumurtlamaya başladı. Bu gıda kaynağının bolluğundan dolayı hızla çoğaldılar. (Evrim Ağacı) 

Eskiden emeğe, insana, vefaya değer veren özelliklerimiz şimdi ıraksak bir evrimleşmeye uğrayarak aynı kökenden, aynı aileden gelen insanların emeğe, insana, büyüğe, vefayı önemsemeyen, çalışmadan emek vermeden başkalarının haklarına girerek, yeni bir anlayışı geçerli bir davranış olarak kabul ederek değiştiler.

Yakınsak evrimde, değişime uğrayan yapı veya işlevler farklı kökenlere sahiptir, ama çevreyle ilgili veya fiziksel baskılar bunları birbirlerine benzer hale doğru değişmelerine neden olur. Bu durum, içinde yaşadıkları ülkelerin toplumları zaman içinde birbirlerine benzeyerek, ortak bir kültür edinmelerini ve değişimlerini yaratmıştır. Örneğin, doğu bölgesinde yaşayan ve yurdumuzun her bölgesinde iç içe yaşayan ”Kürt Toplumu” ile “Türk Toplumu“ birbirleriyle kız alıp, vererek aynı ortamlarda yaşayarak değişime uğramışlardır. Dış güçlerin kışkırtmalarıyla buna “asimile“ tanımı verilse de bunun adı sosyolojik olarak yakınsak bir evrimdir. Kürtlerin Türk olduğunda bütün avrupalı Türkologlar ittifak halindedir. (Bütün Macar boyları içinde Türk’lüğü tartışılmayan boylardan birincisi Kürt’lerdir. Lütfen Gyula Nemeth, Macarların Türklüğü, Kabarlar Ve Kürtler) okuyunuz. 

Emperyalist güçler, ne yazık ki bu yakınsak evrimi, literatürde bir toplumun diğer toplum üzerindeki tahakkümü (egemenliği) ve kimliğini kaybetmesi şeklinde yorumlatıp, dayatarak “asimile” olarak adlandırıyor ve kışkırtıyor. 

Çünkü öyle işlerine geliyor. Hâlbuki ABD ‘nin gerçekten “asimile “ettiği toplum, ortak kökleri olmayan Kızılderililerdi. Gerçek “asimile" budur. Bu yüzden Türkiye de yaşayan Kürtler ile Ortadoğu da ya da Suriye’de, İran’da, Irak’ta, Lübnan’da yaşayan Kürtler aynı değildir ve uyuşamazlar. Bilimsel açıklaması yakınsak evrimdir. Kürtlerin Kökeni Mehmet Aslanoğulları Yıl 2016, Cilt: 2 Sayı: 3, 87 - 119, 30.06.2017

Paralel evrim ise, bundan biraz farklı olarak birbirinden bağımsız iki türün aynı zamanda ve aynı ekolojik ortamda eşzamanlı olarak birlikte geçirdikleri ve bunun sonucu kazandıkları benzer özellikleri tanımlar. 

Bunu sosyolojik olarak açıklamak gerekirse; yurdumuza gelen farklı kökenli insanların, göçmenlerin, mültecilerin zaman içinde adaptasyonlar sonucunda aynı davranışları göstermelerine benzetebiliriz. Tabi ki bu değişim iki tarafı da eşit derecede etki eder. Uyum sağlanırsa paralel evrim gerçekleşir.

Ülkemizde, son yaşanan sosyolojik evrimler ne yazık ki bizi ileriye değil, geriye götürecek değişimlerdir. Örneğin, Herkes sahte diploma alırsa üniversitelerde yeterli bilgiyi verecek hocalar kalır mı? Nasıl nitelikli insan yetişecek! Çünkü bilgi öğreten kaynak tükeniyor. Bir süre sonra herkesin bilgi düzeyi ve nitelikleri vasat ve vasatın altında olursa, çocuklarımız ve gençlerimiz tersine bir evrimin temsilcileri olurlar. Dünya’da belki de tersine evrimi gerçekleştiren birinci ülke biz oluruz.

16.08.2025

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.