Bursa Arena E'Gazete
2025-10-21 00:45:26

Bilim ile Din..

LÜTFİYE KADER

21 Ekim 2025, 00:45

Gözlem, bilimsel çalışmanın ilk basamağıdır. Gözlemek istediğiniz şey, aslında incelemek araştırmak istediğiniz merak ettiğiniz şeydir. Neden araştırmak, incelemek istersiniz? Çünkü ortada bir problem vardır. Problem olmadan sorunu çözme noktasına gidemezsiniz. Örneğin çocuğunuzun bilmediğiniz bir alışkanlığı varsa ondaki farklılıkları gözlemlemek ve araştırmak istersiniz. Mutfakta bir su sızıntısı varsa, eğer tamirci değilseniz ve teknik bilginiz de yoksa yandınız. Çünkü geçimini zar zor sürdüren bir aile için bir sürü masraf demektir. Teknik eleman ya da bir ustayı getirmenin maliyeti de bugünkü koşullarda örneğin, “Yandım Allah keten helva! “dedirtir. Gelen usta da problemi çözmek için sorular sorar ve gözlem yaparak inceler sorunu iyi tespit etmişse çözer.

-Ormandaki aç aslan karnını doyurmak için avını gözleyerek gözüne kestirdiği en uygun hayvanı seçer.

-Etçil bir bitki olan sinekkapan bitkisi, avını önce gözler ve üzerine çeker. Yani doğadaki canlıların cansızlarla ilişkisi ilişkisine dayanır. Bu gerçekleştiğinde sürdürülebilir bir uyum olur, bu nedenle canlılar gelişir, değişir ve dönüşürler.

Bu mantıkla, kurbağalar, ipek böcekleri ve eklem bacaklı hayvanlar başkalaşım geçirerek hem gelişir, hem değişir, hem dönüşürler. İnsanlar ise, hem fiziken, hem ruhsal olarak gelişir, değişir. Tabi tıbbın yeniliklerinden yararlanıp hem estetik yönden, hem de cinsiyet yönünden değişip dönüşebilirler.

Bilim ise değişkendir. Bugün kabul edilen bilimsel bir teori ya da yasa başka bir teorinin etkisiyle çürütülebilir. Bilim bilgi ile gelişir, uygulama ile değişir ama bilim dogmatik bilgilere dönüşmez. Bilimsel yöntemlerin sıklıkla ileri teknoloji gerektirdiği doğrudur. Bilim teknolojiyle birleşince daha kullanışlı hale gelir. Teknolojik gelişmeler de bilimsel araştırmanın daha uygun şartlarda yapılmasını sağlayarak bilimsel gelişmeyi hızlandırarak kolaylaştırır.

Bilimin Özellikleri:

Olgusaldır (kanıtlanabilirdir). Mantıksaldır. Genelleyicidir.

Bir bilim insanını başarılı kılan özellikler şunlardır: gözlem, merak, mantık, yaratıcılık, şüphecilik, nesnellik ve akran değerlendirmesi. Bu özellikler, alanları ne olursa olsun tüm bilim insanları için önemlidir. Bilim veya ilim, nedensellik, merak ve amaç besleyen, olguları ve iddiaları deney, gözlem ve düşünce aracılığıyla sistematik bir şekilde inceleyen entelektüel ve uygulamalı disiplinler bütünüdür. Burada birkaç Türk Bilim insanının da isimlerini vermekten kendimi alıkoyamadım. Ali Kuşçu, Aziz Sancar, Biruni, Cahit Arf, Harezmî, Feyza Gürsey, Dr. Hulusi Behçet (Behçet Hastalığını literatüre geçiren kişi) ve sayamadığım birçok bilim insanına saygımla…

Felsefe ve din arasındaki farklar nelerdir?

Felsefe; sorgulamadır, akla hitap eder. Neden ve sonuç ilişkisi içindeki olayları bilimsel ve mantıksal açıdan açıklamaya çalışır. Din ise, doğduğu andan itibaren dogmatiktir. Maneviyata yönelir, sorgulamaya izin vermez. Sizin yerinize sorulmuş sorulara cevaplar vardır ve mucizelere işaret eder. Statükocudur. Gelişmesine, değişmesine dönüşmesine izin verilmez.

Dünya’daki Devrimler hep değişim isteği ile olmuştur. Amerikan Devrimi (1775–1783), Fransız Devrimi (1789–1799), Haiti Devrimi (1791–1804), Güney Amerika Bağımsızlık Savaşları (1808-1826), 1848 Devrimleri, Rus Devrimi (1917), Türk Devrimi (1919-1923), Çin Devrimi (1940'lar), Küba Devrimi (1959), İran Devrimi (1979) ve 1989 Devrimleri sayılabilir.

Ama her değişim sonucu gerçekleşen devrimler, devletleri kimi zaman bölmüş parçalamış, kimi zaman medeniyetleri getirmiş, kimi zaman devrimleri yönetenler halkına zulüm ve baskı getirmiştir. Dünya tarihindeki en büyük devrim Türk Devrimidir. Türk Devrimleri Dünya’daki tüm devletlere huzur, barış ve adaleti getirerek 20.YY ortaları II. Dünya savaşından sonra insanlık ve doğa için, geri kalmış ülkelerdeki halkların nefes aldıkları bir yüz yıl yaratılmasına sebep olmuştur.

Fidel Castro’ya sorarlar: “- Siz bu ülkenin kurucu liderisiniz. Normal olarak sokaklarda sizin heykellerinizin olması beklenir. Üstelik bunca sosyalist önderler dururken siz sadece Mustafa Kemal’in heykeline izin verdiniz. NEDEN ?”

Yanıt çok anlamlı ve gerekçelidir;

"Bizler daha çok devlet adamıyız… O ise bir KAHRAMAN.."

Büyük kurucu önderimiz, emperyalist devletlerin çıkarlarına karşı durup sadece askeri dehasıyla savaşan değil, akıl ve bilime verdiği önemle, laik sistemle din ‘in korunmasını sağlayarak sosyal bir refah olanağı da sunarak İslam ülkelerine de iyi bir örnek olmuştur. Atatürk, savaşa sadece < özgürlük bağımsızlık ve vatan savunması> için sıcak bakmıştır. “Yurtta Barış, Dünyada Barış" diyerek bütün Dünya’nın lideri olmuştur. Bu arada din ile bilimi ayrı tutmayı bize laik sistemle kazandırdı bu yüzden devrimlerinin ve ilkelerinin en büyüğü laikliktir. Laiklik özgürlüktür. Laiklik dini korumaktır. Laiklik insana saygıdır, sevgidir. Laiklik hukukun üstünlüğüdür. Laiklik barışın en kuvvetli gücüdür. Laiklik feodaliteyi yıkmaktır. Çağdaşlıktır. Dünya insanı olmaktır.

Din, geliştirilemez, değişemez dönüşebilir.

Çocukken, bayramlık olarak alınan ayakkabılarımızı yatarken başucumuza çoğumuz koymuşuzdur. Sabah, ayakkabılarımızı giydiğimizde ayağımızı sıkıyorsa bile ayakkabıları kaybetmemek adına hiç sesimizi çıkartmayız. Hatta yalan söyleriz. Ayakkabılar tam geldi, çok beğendim deriz. Ama biraz dolaştıkça ayağımızı vurur ama asla geri verilecek diye sesimizi çıkartmayız. Yani, o ayakkabıyı ne giyebilir ne de verebiliriz. Bu yüzden büyük bir sıkıntıya düşeriz. Dinler de bize uymayan ayakkabıların ayağımızı sıkması gibidir. Evrensel dinler, vicdan özgürlüğünü esas alacak şekilde günümüz koşullarına ve ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırılabilir. İslam dininin sevgi ve ahlaki değerleri, vicdani sorumluklarımız, insan hak ve özgürlükleri, 21.YY’daki otomasyonun ve dijital yaşamın içimize girdiği bir zamanda küresel güçler ve teknoloji, istesek istemesek de bize insanları ve dinleri de değiştireceğini gösteriyor.

Bilim bilgi ile gelişir, uygulama ile değişir ama bilim dogmatik olmadığı için dönüşmez.

Bilim elbise gibidir. Geliştikçe dar gelebilir, ihtiyaçlara yanıt vermez duruma gelince elbise genişletilir ve değiştirilir ya da kumaş yanlış modele uygulanmışsa yine değiştirilebilir. Bilim bu yüzden modülerdir. İhtiyaçlarımıza göre değiştirebiliriz ama deri bir elbiseyi ipekli bir kumaşa dönüştüremeyiz. Bazen bizi koşullar da değişime zorlar. Atatürk ‘ün yaptığı iktisadi, siyasi, medeni kanun ve devrimler, koşulların ona yön vermesiyle gerçekleşti. Dünyadaki tüm bilim sanat ve medeniyetleri iyi okuması, Kur’an-ı Kerim’i Türkçeleştirerek İslam dinini Türk Halkı’nın daha iyi anlaması için gerekli ve köklü değişiklik yapması, İslam dininin bugüne kadar korunmasını da sağladı. Kur’an-ı kerim Türkçeye çevrildi diye din zarar mı gördü? Tam tersine İslam ülkelerinde İslam dinini en iyi uygulayan tek devlet Türkiye’dir.

21. YY‘da Dünya’yı yönetenler, teknolojiye, akıl ve bilgiyle hâkim olanlar olacaktır. Bunlar eleğin üzerinde kalacak olanlar vasıflı ve bilgili insanlardır. Robot çağında insani değerlerimizi kaybetmeyenlerin değerleri de, kutup yıldızı gibi insanlığı aydınlatacaktır.

19.10.2025

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.