Bir yıl daha bitiyor hiçbir şey anlamadan,

Oysaki yapılacak çok şey vardı yetmedi zaman,

Hoşnut olmasak da giden yıldan,

Olmazdı uğurlamak el sallamadan..

...

İçimden geldi bu dörtlüğü yazdım giden yıla.

Eskiden heyecanla beklerdik yılbaşı akşamını, güzel şeyler olacak ümitleriyle.

O dört gözle beklediğimiz yeni yıl akşamıydı artık. Annemin bir iki gün öncesinden hazırlanmaya başlaması zeytinyağlı dolmadan... Börek çörekle, köfte patates, pirzola, çeşitli meze ve salatalar vs... devam eden zengin menü.

Amcam, yengem, kuzenler, iki ailenin bir arada keyifle geçireceği bir akşam.

1.çinko ...2.çinko... tombala... nidalarıyla keyiflenen bizler.

Saatin gece 24.00'e geldiğinde 9..8..7..6.. geri saymaya başlayıp "0" diye bitip yeni yıla (günlerin ne getireceğini bilmediğimiz 365 güne) bir sıfır mağlup başlamak mıydı acaba gerçekte olan.

Ardından televizyonda yılın ilk dakikaları beklenen oryantal dans izlemek büyüklerimizi keyiflendiriyordu.

Biz çocuklar neşeyle gülerek ve hep bir ağızdan konuşup, yemek masasından halının üzerinde yere oturarak devam eden oyunlar oynardık. Çok da anlam yükleyemediğimiz yeni yıl gecesi; akşam yemeği, televizyonda müzik programı ve dansöz eşliğinde meyve yemek miydi ki...  Ama yine de güzeldi, hele bir de kar yağdıysa o gece başka bir keyifti.

Halı kirlenmesin diye serilen örtünün üzerinde yemek sonrası kuruyemiş ve meyve seremonisi de bir oyundu biz çocuklar için.. Soyduğumuz mandalina kabuklarını iki parmakla sıkılıp birbirimizin gözüne suyunu püskürtüp, yanan gözlerimizi ovmak mıydı, ya da gözlerimizden yaş gelinceye dek gülerek keyiflenmek miydi?.

Yemek masasında babalarımızın birer duble rakıyla yeni yılı karşılaması mıydı o akşamın özelliği..

Ya da amcamın eşi yengemle annemin, samimi koyu masa başı sohbetleri miydi?..

Bence zaten var olan akraba aile diyaloğunun böyle özel günlerde pekişmesiydi asıl güzel olan..

Kısacası herkes keyifli olurdu o akşam.

Biz çocukların da en küçük olanların akşamın saatin 22.00'sinde uyuyakalması, yeni yıla uykuyla girmesi miydi?..

Ertesi gün ise ortalığın toparlanması, çocukların her yere döktüğü kuruyemiş kabuklarının, mutfağın temizlenip düzenlenmesi, evin süpürülüp silinmesi de akşamın ceremesiydi annemiz için..

Eeee.. Her keyfin bir sonrası vardı, ne de güzelmiş o yıllarda yeni bir yıla girmek, çocuk olmanın henüz birçok sorumluluğunun anne ve babada olması, yarınlarda nelerin olacağını maddi manevi idrak edememek.. Ne de güzelmiş..

Zaman akıp giderken, hayatımızda bazı önemli izler bırakıyor.

Yeni bir takvim neler getirecek, neler götürecek bilinemiyor.

Zamanın önünde hiçbir engel yok, hafızadaki en güçlü anılarda yer tutanlara bile.

Her yeni yıl güzellikler getirsin, hepimizde güzel anılar biriktirsin.

Mutlu yıllar.

Sağlıkla, sevgiyle, saygıyla kalın..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.