Ne yazık ki tüm değerlerimizi ya satıyor ya da kaybediyoruz.

Cumhuriyet kazanımlarını üç on paraya elden çıkardık. Güzelim tesisleri, kuruluşları, arazileri sattık. Bu bilinçsiz ticaretten öylesine zararlı çıktık ki, neredeyse kuruşsuz kaldık. Ekonomi bildiğimiz iddiasıyla bir enkaz yarattık. Şimdi bu enkazı millete kaldırtıyoruz. Zam üstüne zam yapıp duruyoruz. Ama enkaz kalkacak gibi değil. Rahmetli Naim Süleymanoğlu sağ olsaydı, o bile kaldıramazdı bu ağırlığı.

Milli seferberlik yapmadıkça, hepimiz taşın altına elimizi koymadıkça, ciddi tasarrufları göze almadıkça ve üretimi patlatmadıkça başarı sağlamamız zorlaşır. 85 milyon insanı doyurmak, mutlu etmek, sağlığını korumak kolay değil. Sadece insanı değil, disiplin ve kontrolünü sağlamakta zorlandığımız ve tembelliğe teşvik ettiğimiz bu şişkin ve bilinçsiz nüfusla ülkeyi korumak da hayli zor. Kaç cephede savaşıyoruz, diyanete para yetiştiremiyoruz, 12 milyondan fazla demografik yapımızı bozan güya mülteciyi besliyoruz. Üstelik korkunç depremin yaralarını da sarmaya çalışıyoruz. Buna para mı dayanır?

Ülkenin ana muhalefeti de oralı değil. Artık eskisi kadar laf bile üretemiyor. Meydanı iyice boş bıraktı. Havlu attı galiba, Türkiye’ye değil CHP’deki patronluk kavgasına odaklandılar. Ekonominin kötü gidişinden güya şikâyetçiler ama mebus maaşlarının artışına ve Meclis’in tatile girişine hayli sevindiler. Emeklilere yapılan inanılmaz haksızlığa bile göz yumdular. Kendi maaşlarına zammı sorumsuzca cebe attılar, tek kuruş verilmeyen emeklilerin çığlıklarına ses bile çıkarmadılar. Niye şikayet ediyoruz ki?.. Böyle iktidara böyle muhalefet işte..

Bir yürekli milletvekili aradı gözüm. Millet geçim sıkıntısı çekerken biz bu zammı hak etmedik diyecek ve parayı iade edecek bir yürekli milletvekili. Geçmiş Meclislerde vardı örnekleri. Rahmetli Erzurum Milletvekili Cevat Önder, rahmetli Adnan Kahveci gibi. Bırakın günümüzde parayı hak etmedik diyecek mebusu, “yahu daha iki ay oldu seçileli hemen tatile çıkılır mı” diye itiraz eden bile olmadı.

Tasarrufa başlayacaksak eğer işe Meclis’ten başlamalıyız. 600 mebus çok değil mi, 300’e indiremez miyiz sayılarını? Katıldıkları oturum başına göre hesaplayamaz mıyız maaşlarını? İmtiyazlarını azaltamaz, danışman, sekreter ve şoför sayısını bire indiremez, tüm ailelerinin sağlık giderlerini kesemez miyiz yani? Tüm hastaneler emirlerinde, bir de özel hastanelere niye tonla para ödeyelim sanki? Dokunulmazlıkları her yerde değil, sadece milletin kürsüsünde yaptıkları konuşmalarda geçerli olsa, daha doğru olmaz mı?

TBMM’nin yaklaşık 6000 personelini yarıya düşüremez miyiz? Başkana 80’e yakın danışman vermişler. 4-5 tane nesine yetmiyor ki? Meclis’in 5,5 milyar liralık yıllık bütçesini 3 milyara indiremez miyiz? Tasarruf dediğiniz böyle yapılır. Keza Cumhurbaşkanlığı bütçesi de 6.5 milyardan 3 milyara inmez mi? Haydi israfın boyutlarını ve miktarlarını vermeyeyim ama itibardan tasarruf etmeyelim diye bunca parayı da havaya savurmayalım. Kamuda 115 binden fazla araç var. Şube müdürlerine bile makam aracı veriyoruz. Yazık günah değil mi milletin parasına.. 2000-3000 binini tutup, gerisini satmalı ya da kiralarını sonlandırmalıyız. Aracı olan makam sahiplerine bir-iki depo benzin yardımı yapabiliriz.

O gösterişli kamu binaları, o gösterişli mefruşatlar, içinde doğru dürüst iş üretilmeyen ofisler, kiralık gökdelenler filan elden çıkarılmalıdır. Özetle devlet tasarrufa riayet edecek biçimde düzenlenmeli, devlet planlama teşkilatı hemen kurulmalı ve buraya sormadan ve planlamanın onayı olmadan tek bir toplu iğne bile alınmamalıdır. Başımıza ne geldiyse plansızlıktan programsızlıktan geldi çünkü.

Tasarruf konusuna çok sık değineceğiz. Allah Mehmet Şimşek’in yardımcısı olsun. Adam dışarıdan para mı bulsun, tasarruf mu yapsın, Cumhurbaşkanına “aman efendim Arap şeyhlerine TOGG falan hediye etmeyin. Adamlar paramız var zannedip kredi vermezler sonra” mı desin. İşi zor hem de çok zor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.