İran'da bir hafta içinde 40 protestocu öldürüldü

22 ilde toplam kurban sayısı 400'ü aştı ve 21'den fazla sanatçı tutuklandı.

İran’da Mahsa Amini'nin ölümüyle patlak veren son protestoları bastırmak için İran makamlarının başlattığı güvenlik baskısı sırasında bu hafta en az 40 protestocu öldürüldü. Kürt kaynakları dün, geçen perşembe gününden bu yana Bukan ve Mahabad kentlerinde yedi kişinin öldürüldüğünü bildirdi. Bu sırada İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney protestocuları hedef alarak “Kulislerin arkasında kötü işler yapanlar rejime zarar veremeyecek kadar aşağı bir konumdalar. Bu kişiler başarısız olacaklar” dedi.

Protestolar onuncu haftasına girerken, Kasım 2019 protestolarının kanlı bir şekilde bastırılmasının yıldönümü münasebetiyle protestocuların sokaklarda toplanıp yürüyüşler yapmasının üzerinden üç gün geçtikten sonra dün yetkililer büyük şehirlerde güvenlik önlemlerini sıkılaştırdı. Reuters haber ajansının üç İranlı yetkiliye dayandırdığı istatistiğine göre Kasım 2019 protestoları, artan akaryakıt fiyatlarına karşı tepki olarak ortaya çıkmış ve bin 500 kişi hayatını kaybetmişti.

Öğretmen Sendikaları Koordinasyon Komitesi, çocukların öldürülmesini protesto etmek için bugünden itibaren grev çağrısında bulundu. Video kayıtları, İran'ın onlarca şehrinde güvenlik güçleri ile göstericiler arasında tekrar tekrar çatışmaların yaşandığını gösteriyor. Ülkenin güneyindeki Şiraz şehrinin ana caddelerinde polis güçlerinin konuşlandığını gösteren bir video kaydı paylaşıldı. Öte yandan Kürt haklarını savunan Hengaw İnsan Hakları Örgütü dün protestolar sırasında ülkenin kuzeybatısında İran güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu en az yedi göstericinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Hengaw Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Batı Azerbaycan eyaletinin güneyindeki Mahabad'dan dört kişinin hükümet güçlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdiği bilgisini paylaştı.

Hengaw ve bir dizi gazeteci tarafından yayınlanan bir video kaydına göre, çok sayıda kadın ve erkek barışçıl protestolarını sürdürerek Mahabad'ın ana caddelerinden birinde oturma eylemi düzenledi. Hengaw Twitter hesabından yaptığı paylaşımda ‘baskıcı hükümet güçlerinin Divandere şehrinde göstericilere ateş açarak en az üç sivili öldürdüğünü’ kaydetti.

Aktivistler, Senendec şehrinden bir çok sayıda özel güvenlik gücünün esnaftan grevlerini sonlandırmaları ve işlerinin başına dönmeleri için çağrıda bulunduklarını gösteren bir video kaydı yayınladılar.

Ayrıca, Dehgulan şehrinin dışında Eylül 2018'de İranlı yetkililer tarafından idam edilen eski bir siyasi tutuklu olan Ramin Hüseyin Panahi'nin evinin önünde sloganlar atanlar arasından en az sekiz kişinin yaralandığı ve 25 kişinin tutuklandığı bildirildi.

Hengaw'a göre, Kürdistan'ın Bukan kentinde gece boyunca protestolar sürdü. Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ölen bir göstericinin aile üyelerine ateş açtı ve cenazeyi hastaneden çıkarıp gizli bir yere gömdü.

Aktivistler, İran güvenlik güçlerini cenazelerde daha fazla isyanı önlemek için öldürdükleri göstericileri gizlice gömmekle suçluyorlar.

Hengaw yaptığı açıklamada “Dün gece DMO güçleri Bukan'daki Şehit Gholi Pur Hastanesi’ne saldırdıktan sonra Şehriyar Muhammedi’nin cesedini alıp gizli bir yere gömdü. Güçler, ailesinin üzerine ateş açarak en az beş kişiyi yaraladı” bilgisini paylaştı.

1500 Tasvir sitesi tarafından yayınlanan bir videoda dün, Batı Azerbaycan Eyaleti’ndeki Mahabad yakınlarında, güvenlik güçleri tarafından vurularak öldürülen Kemal Ahmed Pur adlı gencin cenazesine katılmak için yüzlerce kişinin yürüdüğü görüldü.

Hengaw açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

İran İslam Cumhuriyeti güçleri, son beş gün içinde göstericilere yönelik saldırılarda öldürücü silah kullanımını ciddi derecede artırdı. Güvenlik güçleri salı gününden bu yana Kürdistan'da en az 25 kişiyi öldürdü. 23 kişi üzerlerine doğrudan ateş açılmasıyla, biri işkence altında, diğeri ise bıçak darbeleriyle öldürüldü.”

Başkent Tahran'da dün hayatını kaybeden genç Hamid Reza Ruhi'nin cenazesine yüzlerce kişi katıldı. Devlet medyası Ruhi’nin Besic güçlerinden olduğunu duyursa da daha sonra protestolara katıldığı sırada öldürüldüğü ortaya çıktı. 2019 protestolarında öldürülen Muhammed Muhtari’nin kız kardeşi Twitter hesabında ‘yetkililerin ailesine oğullarının Besic güçlerinden olduğunu ve göstericiler tarafından öldürüldüğünü söylemesi için baskı yaptığını’ yazdı.

Şehit Beheşti Üniversitesi öğrencileri yeniden toplandı. Video kayıtlarında yüzlerce öğrencinin “Sapkın olan sizsiniz, ben ise özgür bir kadınım” sloganları attığı görüldü.

İran'ın kuzeybatısındaki Tebriz Tıbbi Bilimler Üniversitesi'nde toplanan öğrenciler, geçtiğimiz çarşamba günü güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden öğrenci Aylar Hakkı için sloganlar attı. İki gün önce Hakkı’nın cenazesine Tebriz halkından büyük bir katılım olmuştu.

İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney liderliğindeki Tahran rejimi, 16 Eylül’de Mahsa Amini adlı genç bir kadının hayatını kaybettiği günden beri iki aydır ülkede devam eden protestolar yüzünden 43 yılın en büyük sınavıyla karşı karşıya.

22 yaşındaki Kürt asıllı İranlı Mahsa Amini İslami kıyafet kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan üç gün sonra ölmüştü.

Ölü sayısı yükseliyor

İran İnsan Hakları Aktivistleri Ajansı (HRANA) cuma günü geç saatlerde yayınladığı günlük raporunda, protesto yürüyüşlerine yönelik baskı operasyonları sırasında toplamda 402 protestocunun öldürüldüğünü ve protestolara sahne olan 150 kentte ve 140 üniversitede 16 bin 813 kişinin tutuklandığını bildirdi.

İran'daki insan hakları durumunu yakından takip eden HRANA, 524 üniversite öğrencisinin tutuklanmasının yanı sıra güvenlik güçlerinden 54 unsurun da öldürüldüğünü bildirdi.

Merkezi Oslo'da bulunan İran İnsan Hakları Örgütü (IHR) ise en son yayınladığı raporunda, geçen hafta en az 40 protestocunun öldürüldüğünü doğrulayarak toplamda 342 kişinin öldürüldüğünü belirtti. Söz konusu kişilerden 123'ünün Belucistan'da ve 32'sinin Amini’nin memleketi Kürdistan'da öldüğünü vurgulayarak 31 ilden 22'sinde bu ölümlerin kaydedildiğini bildirdi. Rapora göre can kaybı sayısı açısından Belucistan ve Kürdistan’ı Tahran, Batı Azerbaycan, Mazenderan ve Gilan takip ediyor.

Dün İran'daki Müzik Birliği, yetkililerin geçen ekim ayının başından bu yana 21 sanatçıyı tutukladığını belirtti. Beş gün önce İran medyası, İran Sinema Birliği'ne bağlı bir komitenin, son birkaç ay içinde tutuklanan veya ülkeden ayrılması yasaklanan 100 görüntü yönetmeni ile müzik ve tiyatro sanatçısının isminin yer aldığı bir liste hazırladığını bildirdi.

Ülkenin güneyindeki Buşehr eyaletinin valisi, son protestolarla ilgili olarak 500 kişinin tutuklandığını duyurarak, bunlardan 60 ila 70 tanesini 'tehlikeli şahıslar' olarak nitelendirdi. DMO'ya bağlı Tesnim haber ajansının aktardığına göre Muhammedzade çarşamba ve perşembe günleri eyaletin birçok şehrinde toplamda 60 kişinin tutuklandığına ve aynı zamanda onlarca otomobil ve motosiklete el konulduğuna işaret etti.

Kaynaklardan edinilen bilgilere göre, çarşamba günü İze (güneybatı) ve İsfahan'da (merkezde) iki ayrı saldırıda bir polis memuru, bir kadın ve iki çocuk da dahil olmak üzere 10 kişi hayatını kaybetti. İran'ın Dini Lideri'nin İze şehrindeki temsilcisinin ofisinin ateşe verilmesinden saatler sonra İran medyası İze'deki saldırıdan 'teröristleri' sorumlu tuttu.

İze şehri, aktivistler tarafından kasım ayı ortasındaki protestolarda ölenleri anmak için çağrı yapılan büyük bir yürüyüşe tanık oldu. Şehirdeki son saldırının kurbanlarının aileleri, hükümetin açıklamasına rağmen güvenlik güçlerini sevdiklerini vurmakla suçladılar.

IRNA ajansına göre Meşhed'de (kuzeydoğu) DMO’ya bağlı Besic güçlerinin iki üyesi perşembe günü ‘isyancılara’ müdahale etmeye çalışırken bıçaklanarak öldürüldü. Dün İran yargısı, saldırının faili olduğu iddia edilen kişinin tutuklandığını duyurdu.

Birkaç gün önce devlet medyası, bir ‘iç savaş çıkma’ olasılığına ilişkin uyarı seviyesini artırdı. İranlı yetkililerin ülkedeki olaylarla ilgili ‘bölücüleri’ suçlamasından sonra bu, protestoların ilk gününden beri beklenen bir senaryoydu. İran'daki siyasi çevreler ve önde gelen isimler bunu eleştirdi.

Rejimin baskısına ilişkin uyarılarDevlet televizyonunun aktardığına göre İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney olaylara ilişkin dün yaptığı açıklamada “Kulislerde çalışan bu kişiler insanları sokağa çıkarmak için uğraştılar ancak başarılı olamadılar. Şimdi de yetkilileri yormaya çalışıyorlar. Ancak hata yapıyorlar. Çünkü yaptıkları tek şey insanları yormak. Bu yüzden insanlar onlardan daha çok nefret ediyorlar. Bu olaylar, suçlar ve yıkımlar, insanlar ve tüccarlar için sorun yaratmaktadır. Kulislerin arkasında kötü işler yapanlar rejime zarar vermeyecek kadar aşağı bir konumdalar. Bu kişiler başarısız olacaklar” ifadelerini kullandı.

Fransız haber ajansına (AFP) göre Hamaney sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yargı cinayet, tahribat, dükkanları ve ticari arabaları kundaklama gibi suçların faillerini işledikleri suçlara göre cezalandırmalıdır. Düşman şimdiye kadar başarısız oldu. Ancak işçiler ve kadınlar gibi nüfusun farklı kesimlerine ulaşmaya çalışabilir. Yine de başaramayacaklar çünkü kadınların ve işçilerin, onları aldatanların arasına katılmayacak kadar yüksek bir haysiyetleri var.”

Öte yandan IRNA haber ajansına göre İran Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada “İran'da kaos ve şiddeti teşvik eden yabancıların terör operasyonları karşısında kasıtlı olarak sessiz kalınması, sadece dünyadaki diğer teröristleri cesaretlendirir ve terörü güçlendirir. Son dönemde Tahran'da meydana gelen terör olaylarını kınamak uluslararası toplumun görevidir” ifadelerini kullandı.

IHR, rejimin önümüzdeki hafta yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi toplantısı öncesinde ‘dezenformasyon kampanyası’ yürüttüğü konusunda uyardı.

IHR Direktörü Mahmud Emiri Mukaddem AFP’ye verdiği röportajda “Protestocuların ölümlerini DEAŞ gibi terör örgütlerine bağlayarak iki amaç güdüyorlar. Geniş çapta canlı mermi kullanmak için bunu bir bahane olarak kullanmak istiyorlar. Bir de İran'daki baskı hakkında bağımsız bir soruşturma ve hesap verme mekanizması oluşturulmasını görüşmek üzere 24 Kasım'da özel bir oturum yaparak toplanacak olan BM İnsan Hakları Konseyi'nin üyelerini etkilemek istiyorlar” açıklamasında bulundu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.