Bir tabak az,                            

Üç tabak çok ise,

Ye, yeme,

Gül, gülme,

Ortada ise, şifre:

İhtiyacı kadar ver,

Fazlasını ver-me!

Sev, sevme,

Duy, duyma,

İhtiyacın kadar al,

Fazlasını al-ma!

(“AŞK-İ-KAR” kitabımızdan)

DENGE : Dengede ölüm ve doğum aynı anda bulunur.

Denge aralığı; yaşamın ancak iki belirgin sıcaklık arasında mümkün olması ya da kişinin yeteneğine göre hareket aralığıdır, “ben şu kadar yüzebilirim” gibi. Bu derede, sağa ve sola hareket hakkımız var, tersine akma hakkımız yoktur. Bizim oyun alanımız bu aralık içindedir. Burası bizim yaradılışımıza, kapasitemize, amacımıza göre belirlenen oyun alanımızdır.Yatay enerjideki (yaşamsal enerji) denge aralığı, nefis eğitimi ile sağlanır. Nefsimiz azgın bir at gibidir, ne görürse ister, dizginleri elimizde olmalı. Tahtarevalli oyuncağını denge aralığını açıklayabilen bir örnek olarak alabiliriz. Ortaya yaklaştığımız en az dalgalanma halini örnek düşünelim.

Yatay enerjideki denge aralığımızda en çok ‘sevgi’ ayarlamasında zorlanırız. Beklenti içerikli sevgimiz o kadar güçlüdür ki bir çok bastırılmışlıklara, komplekslere neden olur. Çocuklarını çok seven ailelerin çocukları kendi başlarına ayakta durmakta zorlanırken, sevgisiz büyüyen çocuklar da acımazsız olabilmektedir. Sevgilisi, eşi terk ettiğinde kişi, eğer denge aralığını ayarlayamamış ise bencillik, hırçınlık, yaşama küsmek, etrafındakilere zarar vermek, nefret, intihar davranışları sergileyebilir.

Ateşi söndüren rüzgar ile ateşin yanmasını sağlayan rüzgar arasındaki fark gibidir zıtlıklar. Zıtlıklar bu yaşamın fıtratıdır ve bizim olgunlaşmamız için gereklidir. Zıtlıkları bütünlemek bu düşünceyi kavramak ve ayarlamasını yapabilmektir. Örneğin: güzelliği ile çok uğraşan kişi, estetik ameliyatlarla çirkinleşebilmekte, yapay boyalarla saçları dökülmektedir. Güzelliğini dengeleyen insan dikey enerjiden aldığı özelliklerle yalnız dıştan değil içten de dışa doğru güzellik akıtır. Bu aralıktaki denge, iki ucun sivriliklerinin en aza inmesi ile mümkündür. dalgalanma küçüldükçe frekans büyür. Denge aralığını fark eden insanlarda, üzüntülü sonuçlar bir sis bulutu gibi kısa zamanda dağılır. Ayarlamayı yapanın göstergesi sonsuz huzurdur. Olgun insan, sevme ve sevmeme gibi bir lüksünün olmadığını bilir ve beklentisiz izler, kendini beğendirmek için zorlamaya gerek duymaz. iki insanın yakınlaşma ve uzaklaşması bulunduğu tekamül seviyesi ve frekanslarının yakınlığı oranında olduğunun artık farkındadır.

Doğa da deprem, fırtına ile kendini denge aralığında tutar!

Denge aralığı; vücudumuzun enerji akışının tıkanık olmadan akış halinde olmasıdır. Yatay enerji, ki bu beden, zihin, duygu arasındaki akış hali, uyumlu olursa dikey enerji (evrensel enerji) ile de uyum ve akış sağlayabiliriz.İstenen denge aralığı; yaşamımızda fiziksel, duygusal, düşünsel sadeleşmedir. Yatay enerjideki denge aralığımız yaşamsal, dikey enerji alanda bulunan denge hali evrensel boyut kapsamındadır. Fiziksel, duygusal, düşünsel, sezgisel, ruhsal gibi çeşitli enerjiler birbirine dönüşebiliyor. En sade şekilde açıklamak istersek, yatay denge aralığında yargısızlık ve içözgürlük, dikey denge aralığında sezgi ve düşünsellik-(bilinç) ayakları ile yürüyebiliriz, oynayabiliriz. Yatay ve dikey enerji, HAÇ ile de simgeleştirilmiş gibidir.

*******

Giyilebilecek boyda elbise,

Yenilebilecek ayarda tuz,

Koşabileceğimiz zaman

Ortama göre, ortalama.

Kalp grafiği gibi,

Ölüm, çok uçlar ve tam ortada.

Ne ağırdır fazlası her şeyin

Doğrunun, eğrinin,

Varlığın, yokluğun

Armağanın.

Ağır mı ağırdır

Sahipliği, sahip olunanın.

(“AYKUŞU” Kitabımızdan)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.